9

AYURVEDA III

Evett yazı dizisinin sonuna geldik . Birinci ve ikinci yazılardan sonra biraz da önerilerde bulunalım. Diyetisyen değilim, konunun uzmanı da değilim elbet ama okuduklarımdan ve uyguladıklarımdan bana kalanları paylaşarak bu yazı dizimi sonlandırıyorum.

Diyetle ilgili öneriler

Yeme tarzınız yedikleriniz kadar önemlidir! Biliyor muydunuz ?

Ne zaman Yemeli? 

Ana öğün, sindirim ateşinin en güçlü olduğu zaman olan öğle saatlerinde yenmelidir. Kahvaltı ve akşam yemeği hafif olmalıdır.

Bir önceki yemek sindirilmeden yeni bir şey yemeyin. Tıpkı beden tipimiz, günün saatleri , mevsimler gibi sindirim sisteminin de vata – pitta – kapha olduğu bir döngü var. Siz sindirim sırasında bir kere daha yemek yerseniz sistemi başa sarıyor ve rutini bozuyorsunuz. Genellikle en az 2,5 saat yeterlidir yeni bir şey yemek için. Bir Ayurvedik hekime göre bir önceki öğün sindirilmeden yemek yemek pişmekte olan bir çorbanın içine çiğ fasulye atmak gibidir.

Açlık düzeyinizi dikkate alın : bedeninizi dinleyin! Bir önceki öğün sindirildiyse ancak açlık ortaya çıkar. Gerçekten açmısınız yoksa tutku? alışkanlık? duygusal bir nedenden dolayı mı yeme ihtiyacındasınız. Ben uzunca bir zaman sadece aç olduğum için yemiyormuşum, her türlü bahaneyi yemek şölenine çeviriyormuşum mesela!

Öğün saatlerinin düzenli olmasına dikkat edin. Düzenli bir rutin bedenin besinleri daha iyi sindirmesine yardım eder. Çoğumuz için öğle yemeği 11:00 – 13:00 akşam yemeği ise 17:00 – 18:30 arasında olmalıdır.

Ne kadar yemeli ? 

Kapasitenizin dörtte üçü kadar! Kabaca iki avucunuz kadar. Tam doymak demek %100 kapasiteyle yemek demektir bu da mideyi genişletir.

Nasıl Yemeli? 

Sakin bir atmosferde. TV, Bilgisayar karşısında, araba kullanırken değil. Bunun yanı sıra yemek yerken kitap, gazete okumak gibi eylemler ile dikkat bölünmemelidir ve en önemlisi canınız sıkkınken yemek yemeyin. Eğer yemek zamanı böyle bir hal içindeyseniz öğünü ötelemek ya da geçiştirmek en iyisi olacaktır. Duygular fizyolojimizi etkiler unutmayın! Yemek zamanı ister yalnız ister arkadaşlarınızla olun keyifli, tartışmadan uzak olmalıdır.
Daima oturarak yiyin. Çiğnerken konuşmayın çünkü iyi çiğnemek ön sindirime katkıda bulunur.
Karışık tatlar içeren öğünlerde süt içmekten kaçının. Ayurveda inek sütünü sağlıklı buluyor ancak iyi sindirilmesi için belli şekillerde tüketilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle balık, et, muz, baharatlı, tuzlu, ekşi besinler ile birlikte tüketilmemelidir çünkü bu kombinasyonlar sütün sindirmini zorlaştırır. Özellikle kahvaltıdaki süt + portakal suyu!

Sağlıklı ve taze besinleri tercih edin. Çiğ besinlerin yerine pişmiş olanlarını tercih edin. Pişmiş besinin sindirimi daha kolaydır. Ayurveda olgun bir meyvanın da güneş tarafından pişirilmiş olduğunu kabul eder.

Soğuk içeceklerden kaçının. Soğuk içecekler sindirim ateşini söndürür. Sıcak havalarda serin içecekler içilebilir ama bunlar buzlu ya da doğruca buzdolabından çıkmış olmamalıdır. Yemek öncesi ve sonrası, yemek sırasında çok fazla su içmeyin. Yemek sırasında yudum yudum makul miktarda ılık veya oda sıcaklığında su yudumlayın.

Yemek bitince 4-5 dakika en azından sessizce oturun, hemen sofradan fırlamayın!

En önemlisi ne yerseniz yiyin İNSANİ BOYUTLARDA olsun! Bu benim için çok ciddi bir öneri olmuştu. Dışarıda kahve içeceksem mutlaka “en küçük boy” diye ekliyorum. Kupada gelecekse “lütfen yarım olsun bardak diyorum. Amerikan ölçüleri maalesef çok büyük. Düşünün bizim çay kaşığımız onların tatlı kaşığı!

Burada genel bir reçete, kalori hesabı v.b listeler yok! Ben kaphamı dengelemeye çalışırken genelde gün boyu bedendeki ısıyı arttırmak, toksinleri azaltmak için sık sık sıcak su içiyorum. İçine bazen taze zencefil atıyorum. Sıcak suyu içmek mide bulandırabiliyor zencefil ya da limon içilebilir kılıyor sıcak suyu.Yemeklerden sonra rezene çayı içiyorum hatta bazen rezeneyi direkt çiğniyorum. Akşamları kişniş şekeri yiyorum gerçi bu aralar canım istemiyor diye bıraktım:) Kendimi hep sıcak tutmaya çalışıyorum özellikle şimdi sonbahar  ve kışa girmekte olduğumuz bu dönemde. Genelde sıvı ve sulu yiyecekler ile besleniyorum. Eskiden haftada bir yapıyordum ilk zamanlar ama şimdi ihtiyaç duyarsam yapıyorum: bir günlük sadece sıvı ile beslenme. Su, bitki çayı ve naneli bol sulu ayran. Özellikle reglinin ilk günleri sıvı beslenmeyi seçmek çok rahatlatıcı. Regl dönemi kadın bedeni için bir detoks zamanıdır. Beden dinlenmek ister aslında. Sıvı beslenme ile en azından sindirimi dinlendirebiliriz çünkü şehir yaşamlarında artık o 5 günlük detoks sırasında maalesef dinlenemiyoruz!

Baharatların önemi
Baharat karışımları, yemeğin sindirilmesi için yararlı olarak değerlendiriliyor.
Baharatlar tek başına kullanılabileceği gibi karışım halinde de kullanılabiliyor. Aktarlarda MASALA diye bulabilirsiniz. Mesela Tikka MAsala tavuk yemekleriyle mm nefis gidiyor:)  Zencefil, zerdeçal, kimyon, karabiber, kakule, nane, kişniş, tarçın, kayatuzu, şeytantersi, rezene ve karahalileden gibi baharatlar sıkça kullanılanlar. Bazen de ağızda çiğnenen baharatlar yemekten sonra hazmı kolaylaştırabiliyor,kişniş, rezene örnek olarak. Pul biber ise fazla tüketilmediğinde faydalı: zindelik veriyor, bedeni ısıtıp yağların erimesine yardımcı oluyor ama fazla kullanımı iştah açıyor aman dikkat!

En önemli noktayı atlıyordum. Nasıl pişirmeli sorusuna ek olarak : SEVGİYLE! diyelim. Yemek sevgiyle pişirilmeli biliyor muydunuz! O zaman tadı, tuzu, enerjisi bir başka oluyor!

Önemli Not: Bu yazdıklarım okuduklarımın aklımda kalanları ve uygulamaya çalıştıklarımdır. Bir öneri niteliği taşımaz, sorumluluk uygulayana aittir 🙂

Son olarak buyrun benim doktorumu kendi ağzından dinleyin 🙂

Yazıya ek: Bu yazıyı yazdığım gün Pratik Annem’den bir öneri yazısı geldi ve dedim ki ben çok önemli bir noktayı atladım: UYKU.. Buyrun buradan okuyun bu meseleyi de 😉

Paylaş :=)

Yorumlar (9)

  1. Yanıtla
    Selma :

    Ayca,
    harikasin ! Sana sormaya cekindigim herseyi acik acik yazmissin. Sen boyle yazdikca cok gaza geliyorum. Anadolu yakasindaki yer aklimda ama senin gibi bir referans varken Bugra Bey’e de gitmeyi cok istiyorum ama ….. biliyorsun iste.

    sevgiyle,

  2. Yanıtla
    ıpek :

    Ayça merhaba ,
    Klavyene sağlık. Bu ayurveda spontane öyle çok karşıma çıkıyor . Önce sevgili Funda nin verdiği seminerde dinledim. Sonra senin birden bire bu konuyla ilgilendiğini öğrendim . Sanırım bir şekilde dalaceğim bu işin içine 😉 kitap önerilerini bekliyorum heyecanla ….
    Bilmem hatirlarmisin Bağdat cad. ” ben sizin hayraninizim ” diye bir gece yanına gelmiştim :))

  3. Yanıtla
    Bezen :

    Aycacim,

    Ne guzel yapmissin cok sevindim. Bi 14 kilo da bende var verilmesi gereken, darisi basima:) Burada nasil yerler var bir arastirayim ben de.

    Yemek kitabi demissin. Amazonda var ama hangilerini istersin bilemedim ben. Sen secip bana yazarsan buradan alirim, Ocak ayinda bir arkadasimin annesi TR’e donecek, onunla gonderirim sana. Optum:)

    • Yanıtla
      Ayça Oğuş :

      Bezennn :)) adını görünce böyle çook eski bir dostunu yolda görür de sarılırsın ya öyle sarılasım geldi :)) ..teşekkür ederim ..bakıcam amazona.. bir sen bir pratik annem ikiniz benim kurtarıcımsınız bu kitap olayında..
      aslında kitaplardan da okuyarak ilerleyebilirsin detoks kısmı olmasa da beslenme rutin kısmı olabilir.. 🙂 çook öpüyorum ..

  4. Yanıtla
    Banu :

    Merhabalar bir sorum olacaktı, mesela çay yaparken kakulenin miktarını nasıl ayarlıyorsunuz? Bu baharatların toz şeklinde olanını mı tercih ediyorsunuz?

    • Yanıtla
      Ayça Oğuş :

      Tohum olarak kullanıyorum toz değil bir demlik suya bir kaç parça taze zencefil küçük pir parça kabuk tarçın ve 3-4 tane kakule koyuyorum.
      Çaylarda tozs tercihe etmiyorum ama bazen gün içinde ılık suya toz zencefil koyup içiyorum genelde tohum ya da kabul kurutulmuş hallerini çay olarak demiliyorum yemeklere koyduğum baharatlar toz ama mercimek çorbası yaparken tane kimyon koyuyorum bazen ..

  5. Yanıtla
    Banu :

    çok teşekkürler, şifayla kalın :))

  6. Yanıtla
    askin :

    Aycaaa.. simdi gördüm ben bu yaziyi..askolsun:)) buradan yollayabilcegim kitap var ise haber etmen yeter biliyorsun.sevgiler

  7. Yanıtla
    sinem :

    merhaba
    nasilsiniz?
    yillar once sizin instagram postunuzdan aklimda kalmis; sabahlari sicak suyun icine toz zerdecal, zencefil ve daha bir suru baharatlar katip iciyordunuz sanki. yaniliyor muyum? simdi kendim kafama gore, hatorladigim kadariyla, ben de sabahlari benzer bir sey yapiyorum ama asli neydi bir hatirlamak istedim. ayca ogus, zencefil yazinca da valla hop diye yazilariniz cikti karisma. ama galiba oyle bir rutininiz de yokmus ben yanlis mi hatirladim?
    ayurveda’ya hala devam ediyor musunuz? ve sayesinde verdiginiz kilolari koruyabildiniz mi merak ettim.
    sevgiler
    sinem.

Yorum bırak