Bu haftasonu tiyatro etkinliğimizin adresi ikinci kere Küçük Kara Balık oldu. İlk gittiğimizde sadece kostümlerini beğenmiş oyunu pek sevmemiştim ( gerçi benim değil Erin’in sevmiş olması yeterli 😉 ) bu sefer anladım ki o ilk oyundu ve o yüzden pek başarılı değildi. Bu sefer gayet başarılıydılar sadece o küçük komik balıklar ciyak ciyak bağırmasalar daha şık olacak :=)
Yaklaşık 1,5 ay önce gitmemizle bu sefer arasında fark oldu. Erin konuya daha hakimdi çünkü komik küçük balıkların korkmasına pek içerledi benim balık burcu hassasiyetindeki oğlum :=) Bir de en son bitiş şarkısında kurbağaların taklidini yapıyordu. Bir ay sonra bir daha gidilebilir 😀 bedava ya artık gider dururuz.
Şaka bir yana 30 Mayıs a kadar her cumartesi pazar saat 11:15 te ücretsiz olarak devam edecek bu oyun.
Bu arada tabii en sonunda cumartesi oyun grubumuzla buluşmuş olduk, Damla hanımlar da bize eşlik ettiler.
Çıktığımızda ” bam abi* bi daaahaa” diye ısrarcı tavrı ile beni her hafta bir tiyatro etkinliği bulmaya sürükleyen oğlumu eve zor getirdim. Haklı da aslında hava çok güzel bugün… oysa ben kendisini uykuya yatırdım. Kötü anne!!
* bam abi Erin ‘in dilinde Tiyatro demek. İlk seyrettiği tiyatro oyununda prens yere düşünce pek bir hoşuna gitmişti. Tiyatroyu anlatabilmek için kendini yere atıp bam abi diyordu. Ondan sonra Tiyatro = Bam abi kaldı sözlüğünde.
Günün eski dostları: Erin ve Damla sabah birbirlerini görünce anne baba kısmını kategori dışı bırakıp Türk filmi edasında birbirlerini koşup birde üstüne milletin sevgi dolu bakışları altında sarıldılar :=)
Çok tontişlerdi.. çok tatlılardı..çok dostlardı.. çok sevgi dolulardı..çok bebeklik arkadaşılardı.. çok gözlerimi doldurdular.
Comments(11)
demet says:
24 Ocak 2009 at 16:10valla ayça, ben yiğit’i tiyatroya hiç götürmedim. bana daha çok küçük, orda durmaz dediler. ama sanırsam erin’le aralarında bir iki hafa var. acaba yarın götürsem mi? en fazla ne yapabilir ki? baktım durmuyor salondan çıkarız. bugünde mohini’ye götürücem. biliyorum daha önce söylemiştin haftasonu kalabalık olur diye.hele birde yarı yıl tatilindeyiz sanırsam iki kat daha fazla kalabalık olur. ama başka şansım yok hafta içi çalışıyorum, götüremem.bugün mohini,yarın da tiyatro ,valla yiğit’bey yaşadı. bu haftasonu programımız senden,teşekkürler
AyçA says:
24 Ocak 2009 at 23:47Demet durmazsa çıkmak gibi bir şansın var. Bende ilk tiyatroya gittiğimizde duracağını düşünmüyordum ancak oyun boyunca gözünü kırpmadan seyretti sonra da sahneye fırladı hatta 😀 ki bundan 3 ay önce falan olmalı ilk gidişimiz. Denemeye değer bence.. Küçük kara balık hem ücretsiz // çıksanda en azından para vermemiş olduğunu düşünebilirsin 😉 // hem de çok renkli ve hareketli ve müzikli bir oyun. Hoşuna gidebilir.
Size ,iyi eğlenceler..
demet says:
25 Ocak 2009 at 15:27gittik… hemde hiç korktuğum gibi geçmedi.bilmiyorum oyun kaç dakika sürüyor, ama biz 45 dakika problemsiz oyunu seyrettik. tabi bunda yemesi için verilen fındık ve cevizin faydasını göz ardı edemem. ancak bişey yerken sabit duruyor :0) sanırım oyunda favorileri, kurbağalar ve palyaço balıklardı. çünkü en çok onlar çıkınca dikkatli seyretti. artık yiğit bey’in tiyatro serüveni küçük kara balıkla başladı, teşekkürler.
annevebebisi says:
25 Ocak 2009 at 17:58Erin ve Damla cok sirin masallah. Cok sanslilar, daha bebeklikten arkadaslar :)))
Asli says:
26 Ocak 2009 at 14:10Ayçacım, Kerem ve Efeyi Cumartesi Mohiniye götürdük. Atölyelerde ilk başta LEGO’nun atölyesi var. Efe orda görevli çocuklardan biriyle ve benimle masanın başında 45 dakika kalkmadan, bölünmeden (bu bi mucize!) sohbet edip LEGO oynadı. Sonra Şebnem ve Kerem geldi, arkadaki oyun odasına gittik, zığladılar, tırmandılar. Bizim Mohini tecrübemizde iyi geçti :))
Denizaki says:
26 Ocak 2009 at 16:15Sevgili Ayca,
Aslinda bu postla ilgili bir yorum yazmiyorum ama merak ettigim birsey var kac zamandir sormak istedigim.
Hazirladigin guncel alisveris listesine baktim. Hep duydugum ama ne oldugunu bilmedigim hastane cikis setine gerek olmadigini yazmissin. Ben de neymis bu set diye internetten arastirdim. Henuz birsey almiyoruz ama alisveris yaparken ona gore arastirmak istiyorum. Bebegimiz Temmuz ayinda dogacak. Bu hastane cikis setleri hep uzun kollu ve uzun pacali seyler. Yeni dogan bebeklere, mevsim ne olursa olsun uzun kollu mu giydirilir? Ya da boyle bir set almazsam neler almami onerirsin? Kollu, kolsuz badi, corap, sapka, eldiven vs.?
Vaktin oldugunda yanitlarsan cok sevinirim.
Sevgiler…
BETÜL KÖROĞLU says:
26 Ocak 2009 at 16:18bende götürücem inşallah kağanı sonuna kadar duracağını sanmıyorum ama olsun ilk tiyatro deneyimimiz olacak..
yanınızda fındık fıstık fikri iyiymiş 🙂
sevgiler
AyçA says:
26 Ocak 2009 at 19:57Aslıcım çok sevindim :=)
Betül umarım keyifli geçer..
Deniz Erin baharda doğduğu için bunu hiç düşünmemiştim.. yazın doğum yapan birileri cevaplar belki ama kişisel fikrim uzun kollu bir body ile hafif bir pikeye sarıp eve öyle getirmek ne de olsa anne karnındaki sıcaklıktan dışarı çıkıyor.. gerçi anne karnı 38 derece // di mi ?? // dışarısı 40 derece ise sarmaya gerek bile olmayabilir..
Yazın doğum yapan arkadaşlar tecrübelerini yazabilir mi acaba ??
Eldiven yüzünü çizmesin diye kullanacaksın zaten ama kat kat giydirmeye gerek olmayabilir diye düşünüyorum
Sağlıklı bir şekilde bebeğinize kavuşmanızı diliyorum
BETÜL KÖROĞLU says:
27 Ocak 2009 at 09:34Merhaba
Kağan Ağustos ayında doğduğundan Denizcim soruna cevap vermek istiyorum.
2007 ağustosta doğdu kağan o yaz hatırlarsanız çok sıcaktı. ben ona rağmen almıştım ..yazlık hastane çıkışları daha ince oluyor. uzun kollu olmasına rağmen. Kağanı hemşire giydirirken çantanın içinde çorapları bulamamışlar. Ayaklı badi giydirmesine rağmen içine çorapta giydirmişlerdi. ve çorabı bulamayınca kızmıştı. Yani her ne kadar sıcak olursa olsun bebek odaları zaten 21 derece oluyor ve bebekleri giydirmek gerekiyor. ilk doğduğunda sen vermesen bile hastanede zaten tulum giydiriyorlar onlarda uzun kollu oluyor.
Bir takım uzun kollu badi, ayaklı badi yada tulum al. Çünkü çok küçükler bizim gibi değil bebekler.
Ben hastaneden çıktıktan sonra evde tek kolsuz badi ile tutuyordum. ama banyo yaptırınca hergün yıkanıyordu uzun tulum giydiriyordum.
zaten bebek doğduğunda yine ihtiyaçları çıkacak nelerin gerekli olduğunu kendin daha iyi anlayabileceksin.
Hayırlı doğum olur inşallah..
sevgiler
Tuğba says:
27 Ocak 2009 at 10:36Aslıcım selam,
Maya 22 Ağustos 2007’de doğdu, İstanbul’un en sıcak yazının tavan yaptığı bir gün.
Kısa kollu bir tişört ve bir şortla çıktık. Ne eldiven ne çorap takmadık. Zaten eldiveni asla kullanmadım dünyayı elleriyle tanıyabildiği için.
Bebeklerin vücutları anne karnından çıktıktan bir sonraki gün gerekli pH derecesine ulaşabiliyor o nedenle 1 gün sonra hastaneden çıkarken sarıp sarmalamaya gerek yok.
Direk güneş ışığından korumak için bir şapka ve incecik bir örtü de lazım.
İyi doğumlar şimdiden 🙂
Denizaki says:
27 Ocak 2009 at 13:28Hepinize verdiginiz bilgiler icin cok tesekkur ederim.
Sevgiler,