Buraya geleli 4 gün oldu bitti bile.. gün içerisinde zaman yavaş akıyor gibi görünse de totalde hızlı geçiyor sanırım. Pazartesi Alpay bizi bırakıp gittiğinden beri ilk defa bugünü çok keyifli geçirdim. Alpay’ın gidişi Erin’e derin bir darbe vurdu, bütün gün baba diye sayıkladı en sonunda dedesine sardı, sürekli “dedem” diye peşinden ayrılmaz bir duruma geldi. İki gün geçti ve iki gün boyunca babanın işe gidip mama getireceğini anlattık en sonunda bu sabah uyanır uyanmaz yine “baba” dedi ama bu sefer ekledi: brmm brmm en enn yani türkçe meali: baba arabasına binip gitti!! “Evet annesi baba gitti ama bizi almaya gelecek ve beraber denize gireceksiniz sen bu arada denize alışmalısın” çok şükür hem buna inanmasına hem de 3 gündür süren fırtınanın dinmesine..camdan bir baktım ki deniz çarşaf, Erin’i kaptığım gibi balık tutan dedesinin yanına ki zaten baba sayıklaması yerini dedeye bırakmıştı paragrafın başında işte sabah sabah soluğu yanında ve tuttuğu balıklarla oynamakta aldık..sonra işler çorap söküğü gibi gitti: sahilde oynayan Erin acıktı çok güzel kahvaltı etti sonra sahile geri dönüp denize taş atıp buralarda tatilin henüz başlayamamasından mütevellit yegane arkadaşı Zafer ile oynayıp yine bol sulu karpuzları götürüp denize adım adım girmeyi gözüne kesmekle öğle uykusuna uzandı.. o da ne 3 saat !! tam 3 saat uyudu.. bende fırsattan istifade House 4. Sezondan iki bölüm lüplettim.. uyanış ve tekrar sahile iniş ile yeni bir macera başladı.. macera çünkü ne yapacağı belli olmuyor Erin’in misal kenar kenar yürürken birden elimden tutup kendini denize attı !! ben bu hareketi hiç beklemiyordum hemen eşlik ettim kendisine, göğsüne kadar girdi suya sonra cesaret versin diye “ hadi annesi at bakalım hoopp diye kendini denize “ dedim.. dedim de yapabileceği ihtimalini neden vermedim bilmiyorum hoop diye attı kendini yüz üstü suya.. tabii birden atınca korkuyla geri çıktı ilk deneme cesareti üzerime sıçrayıp ağlamak ile sonuçlandı.Çok cesaretli davrandı gurur duydum ama sonrasında birden kendini atınca bende onunla korktum , belli etmemem gerektiğini bildiğim için tekrar girmesi için teşvik ettim ama tekrar denemedi, bakalım yarın simidi ile girecek mi? Hava da esiyor ve su henüz buralarda çivi gibi. Bana kalsa bir sakınca yok ama babaanne ve dede sürekli hasta edeceğim endişelerini bana yansıtıyorlar, eh bir kişi bile inansa olur fikrinde olduğum için tedirgin oluyorum yine de yarın deneyeceğim bu sıcakta birşey olmaz kanımca..
Erin burada 3 günde acayip değişti, ciyaklayarak ağlamayı öğrendi bu beni sinir ediyor 😀 altını bağlamak mümkün değil, evde klozete oturan çocuk burada inat etti oturmuyor, sürekli anne diyerek peşimden koşuyor hatta yetmiyor anammm diye koşuyor, babaneye asla gitmiyor ne zaman yanına gelse “aaa” diye bağırarak uzaklaşıyor,dedeye aşık!! Adamcağız iki dakika uzaklaşamıyor yanımızdan ancak tabii “heryer karanlık” modundan biraz uzaklaşırsam pozitif tarafları da var, birine bağımlı olmak kısımını burada çözüyoruz, babadan ayrılabilme, dedeye güle güle diyebilme gibi,susadığı zaman “puh” diye su istiyor, merdivenlerden tutunmadan inmeye başladı, mama sandalyesi yerine büyük insan gibi normal sandalyede yemek yiyiyor, gel diyor , Pamuk diye bir köpek var “mamuuu” diye çağırıyor, Max denen köpeği de “maaa gaaall” diye çağırıyor… yani cümle oluşturmaya başladı galiba.. 3 günde gözle görülür şekilde büyüdü..taze sağılmış sütlerin mi etkisi yoksa sapsarı yumurtaların mı?? Ya da mis gibi havanın mı??.. insanın “karavan hayalini boşver yaa böyle bir yerde deniz kenarında yazlığın olsun çocuk burada büyüsün işte” diyesi geliyor bazen..bakalım önümüzdeki günler fikrim ne oranda değişecek..şimdilik ben güneşlenip,Erinle ilgilenip,boş vakitlerde ev işlerine yardım edip arada bahçe çapalayıp bazen hamakta pinekleyip bazen House seyredip arada yazı yazıyorum..dinleniyor muyum? Havalar ilk geldiğimiz güne geri dönmezse sanırım dinleniyor olacağım..kocamı ise çok özledim daha şimdiden!!bu benim Alpay’dan ilk defa bu kadar uzun ayrı kalışım olacak; O faaliyete gittiğinde ben hep kendi konfor alanımda kaldığım için fark etmiyordum sanırım şimdi bu konfor alanımın ( off çok iş kadını vari konuştum nereden aklıma geldiyse bu motivasyon eğitimi tarzı kelime aklıma!! 😀 ) dışındayım, yalnızım, ilk defa kayın-annem ve kayın- babam ile bu kadar uzun beraber yaşıyorum, ilk defa Erin ile bilmediğim bir ortamda yalnızım v.s v.s..
Yorumlar (3)
pinarbk :
19 Haziran 2008 | 07:49Böyle bir yazlık çok büyük şans.
Erin’i büyütüp gelmişsin resmen:)))Tatile giden bebek değil bu genç adam.
Dün akşam geçen tatilin video görüntülerini izledim. Allahım ne kadar küçük. Oysa bana çok büyük geliyordu. Gidip uyurken izledim. Ve yine şükrettim…
Nihal :
19 Haziran 2008 | 09:12Hoşgeldiniz öncelikle..
Canım acayip tatil çekti. Ben de Ardanın denizle tanışması için sabırsızlanıyorum.KAravan hayali de güzel ama deniz kenarı bambaşka bence..
Sevgiler
AyçA :
19 Haziran 2008 | 11:47Pınar gerçekten 15 günde 1 ay büyüdü sanki.. en kısa sürede geri döneceğim biraz daha büyüsün bakalım .. yazlık büyük şansgerçekten .
Geçen sene bana da çok büyük geliyordu 🙂 bende aynen eve gelince geçe seneki tatil fotoğraflarımıza baktım … bende senin gibi çok şükür diyorum..
Nihal karavan olursa bütün denizler benim olur 🙂 Umarım en kısa sürede denizle tanışır Arda..