Kışa girmeden sonbahardan bir gün daha çaldık dün.. kızaran çitlembiklerin üzerine vuran sımsıcak güneş içimizi de ısıttı….bugün biraz yorgun ve de havanın karanlık olmasıyla içim de karanlık olsa bile dünün hafifliğini ağır bastırmaya çalışarak pazar günümüzü Alpay’a daha az zehir etmek için ciddi bir çaba harcıyorum..bu PMS in pre-si post-u...

Çemberlitaş hamamı Ben bu ülkeyi seviyorum.. 🙂 bu karmaşanın içerisinde bir yerlerde rahatlayabiliyor olmak çok güzel. 2 seneye yakın olmuş neredeyse Sirkeci taraflarına gitmemişim, Sultanahmet köftesi yememişim..

İki gündür havanın kapalı olmasından sonra bugün yine güneşi görmek güne daha iyi başlattı bizi.. Pazar gününün tadı damağımda kalmış ve de yazmak için bir dakika vakit bulamamış olmak 2-3 gündür ne kadar yoğun olduğumu ve de bu yoğunluğun ne olduğunu anlamadığımı fark ettirdi.. bir koşuşturmaca ve bir bakıyorum hafta...

Yazacak başlık bulamadım ne yazacağımı son günlerde bulamadığım gibi.. hayat normal seyrinde.. saçlarım uzuyor.. kilom aynı ama eski kotlarımdan bir tanesine girdim diye havalara zıplayarak yürüyorum oysa ki hala 70 kiloyum bu nasıl oldu bilemedim.. olsun dar mar giydim üstünede kısa elbiselerden geçirdim haydi hoppa sokak..:) hayat normal dedim ya.....

Nereden başlayacağımı bilmiyorum.. hem çok güzel hem biraz buruk bir hafta geçirdim/geçiriyorum.. hepsinden önce bütün aksiliklere büyük katkım olduğu için kocaman bir özür dilerim A. başka sözüm yok.. yorum da yok .. herşey yoluna girecek. Bu birinci post olsun.. hepsini ayrı ayrı yazayım…