Haftaya yine zayıflama çabalarımla başladım. Geçen sefer yola çıktığımda 75’i gösteriyordu ibre bu sefer 71!! Geçen sefer 5 kilo vermiştim ( sonra birini almışım) şimdi de aynı hırsla bir 5 kilo daha verirsem etti 66!! yaz sonuna kadar iki kere daha gaza gelsem her seferinde bir kilo alıp 5 kilo...

Kış geldikçe güneşin ısısı artıyor sanırım..aralık ortasında bahar gibi bir gün daha geçirdik..gerçi güneş kaybolduğu zaman kuru soğuğu hissetmemek imkansız ama insan artık kış yaşamak istiyor şöyle karlısından.. umudum yılbaşı akşamına..

Ve bugün 26 ağustos 2008 ( hayır değil ama ben yazana kadar iki gün geçti..diyelim bugün o gün) evde olsam bir de düğün fotoğrafı patlatırdım ama yokum işte..yanımda da taşımayalı uzun zaman olmuş..yanımda derken cüzdanımda değil,artık bilgisayar taşıyoruz ya yanımızda..bilgisayarımda taşımayalı diyelim.. “evlilik aşkı öldürüyor güzelim” şarkısına inat turuncu mavi...

Bir deniz varmış.. haberimiz yokmuş..allahtan Özden anneanne varmış.. bir de Su kuzen.. bir varmış bir yokmuş.. gün gelmiş geçmiş.. biz çok eğlenmişiz.. Erin ve Su ablası boğazın serin sularına girmişler.. dondurma,mısır, güzel öğlen yemekleri yemişler..güzel güzel uyumuşlar.. taklalar atmışlar, danslar etmişler,şarkılar söylemişler,”cidim” ( hamurlar) ile oynamışlar.. bu masal da bugünlük...

Bir babalar günü.. 2 gün önce 13 günlük aradan sonra babasına kavuşan bir çocuk.. “aman beni  yine bırakır mı? “ korkusu ile uykusunda bile gözünü açıp “ baba” diye sayıklayan bir Erin.. Cuma günü akşam üzeri Alpay geldiği zaman Erin’in suratı kıpkırmızı oldu.. “yaa niye ki krem de sürdüm nasıl...