Bahar geldi sanki..

Ben kar beklerken parklarda güneş altında uyku yapabileceğimiz günler başladı.. ya yeterin yahuuu..Dün havayı güzel görünce attım Erinle kendimi sokaklara.. vurduk parka.. buluştuk Tülayımızla Marcellomuzla.. bebecikler ( artık pek bebek değiller ya neysss) güneşin altında öğleden sonra uykusunu yaparken mışıl kıvamında bizde oturduk 1 saat uzun uzun sohbet edip kahvemizi...

Okumaya devam et

İlk ayakkabılar ve 10′u bitirirken..

Bu yürüme işi ilerlediği için biz de annemle çıktığımız bir yürüyüşte Erin’e ilk adım ayakkabısını almaya karar verdik.. evde yine çoğunlukla ayakkabısız patikleri ile gezecek ama dışarıya çıkarken artık ayakkabı giyecek 🙂 Patikler bobux, çok memnun kaldım ben bunlardan; kaymıyor ayağından çıkmıyor en önemlisi Erin itiraz etmiyor. Ayakkabıları ise Kifidis: ilk...

Okumaya devam et

Doldu taştı günler…

Pazar günü Ahulara kahvaltıya gitme maceramızı bir hafta kadar neredeyse evden uzak yaşamakla sonlandırarak kendime inanamadım..:) Pazar sabahı bir yere kahvaltıya davetli olunca insan cumartesi sabahı evden çıkıp çarşamba akşamı döner mi?? Döner.. Ayça insanı bu döner…Dinlenmiş,manikürlenmiş,saç bakımlanmış,kocasıyla gezmiş,depresifliğini boğaz köprüsünden aşağıya atmış olaraak evine döner… Erin paşam çok büyük...

Okumaya devam et

Eski yılı yolladık

2007 yazılarının da arşivlerde kaldığı 2008 yılının 2. sabahında evimde yine aynı tas aynı hamam piyangodan bir halt çıkmamış artık trilyoner olma hayalleri bir sonraki aralığa kalmış bir zat olarak aslında çok da keyifliyim.. Erin azıcık ateşli dün akşamdan beri.. derece ateşi var gibi göstermiyor ama elleri alnı ve ayaklarının...

Okumaya devam et