Ne yazacagimi bilemedim ki ben simdi..
Gunlerdir heyecandan ölüyorum da kimselere ses etmiyorum
Bundan bir iki ay oncesinde bir oyun okulu açma fikriyle yola çikip son tahlilde kendimizi bir yuvada bulduk.. hizli çekim bir anlatim oldu bu ama işin doğrusu bu..
Bu yuva nedir, neresidir, biz ne oyun okulu açmak istedik, neden açmadık, ben nereden nereye geldim, 3 yaşindan önce böyle bir kararım yokken nasıl birden oldu v.s v.s.. soruların cevapları hepsi ayrı bir post konusu..
heyecanım bambaşka
Dün sabah evden bir sürü endişe ile yola çıkıp kapıdan içeri girene kadar kalbim ağzımda attı attı durdu..
Erin dün ilk defa bir yuvadan adım attı.. İlk defa bensiz, aileden biri olmaksızın, tanımadığı bilmediği bir ortamda tek başına bir birey oldu .. Erin, benim oğlum, isteklerini ifade eden, ihtiyaçlarını söyleyebilen, yemeğini kendi başına yiyebilen, uykusu gelince uyumayı isteyen bir birey oldu dün..
Kaygılarım sonsuzdu aslında.. ilk günü tam gün geçirmesi konusunda korkularım vardı. 18 ay pedagog muayenemizde doktor bize Erin için 2 yaşın uygun olduğunu söylemişti.. gerek 10 ayından itibaren oyun gruplarının yani arkadaş kavramının içerisinde olması, gerek kişiliği, gerek gelişimi açısından 2 yaşı itibari ile bizimle yetinmeyeceğini belirtmişti .. ben buna inanmamıştım. 3 yaş uygundur demiştim..
Dün kapıdan içeri girmesi ile ben dahil oradaki herkesi yanılttı benim küçük kuzum..
Sanki hergün oraya gider olgunluğunda ablasının elini tuttu ve ortama girdi.. gidip gelip baktılar gözlemlemek için.. her seferinde şu cümleyi duydum : ” buraya iyi hazırlamışsın sen galiba Erin’i”.. doğru aslında .. bu kararı verdiğim günden beri O’na anlatıp durdum” Erincim biz seninle yuvaya gideceğiz.. çantanı takacaksın.. orada ablalar olacak. arkadaşların olacak. onlarla oyun oynayacaksın, yemek yiyeceksin, uykun gelince uyuyacaksın.. tamam mı annecim??” diye kimbilir kaç kere sordum bilmiyorum.. her seferinde ” hamam!! // yani tamam//” dediğinde bunu gerçekten anlamış olabileceğini düşünmedim..anlamış ama..arada “çanta takçan okula gitçem top oynıycam” dese de bunun anlamını bilmesine imkan yoktu. gerçekten çanta takıp okula gidip top oynadığında anlamı yerine oturdu :=)
Uykudan kalkana kadar benim orada olduğumu bilmiyordu.. uyanınca oradakilerin izni ile yanına gittim. İzni ile diyorum çünkü ilk gün beni görmesi onu dağıtabilirdi ama gün boyunca beni aramadan ortama uyum sağlamış olmasından dolayı izin çıktı bana.. yanına gittim o sırada hava güzel olduğu için hava almaya çıkıyorlardı.. bana baktı ve güldü.. sonra yoluna devam etti..içim biraz buruldu bu noktada.. toparlanıp yanına gittim. hep beraber Aybalacım kulaklarınızı çınlatıp ” dön dön kelebek oynadık” :)) sonra içeri akşamüzeri kahvaltıları için girdiler.. hemen oyun odasına geçti bizimki :=) yüzüme bakmadan diyelim!!.. güzel güzel kahvaltısını ettikten sonra gitmek üzere hazırlanmak istediğimde ” ben parka çıkcam oynıycam” dedi.. park dediği normalde yuvanın bahçesinde duran ama mevsim itibari ile ayrı bir odaya alınmış olan oyun bahçesi.. kaydırak , top havuzu v.b bahçe oyunlarının olduğu bir oda.. gitmek istemedi yani..biraz daha oynamasına müsade edip tekrar geleceğiz sözü verdikten sonra oradan ayrıldık.. yol boyunca bana yaptıklarını anlattı..Akabinde ilk teyzesini gördüğünde ilk cümlesi ” ben okula gittim” oldu 😀
Gün boyu neler yaptı orada ?? sabah oyun odasında tanışma seansı yaşadı bir kere.. ve gün boyu yanında ona olası bir huysuzlanma,sıkıntıya karşı bir abla vardı elinden tutan, daha sonra oyun parkına geçip biraz enerji attılar. Hemen arkasından ingilizce sınıfları vardı!! :=) ingilizce dediğim İrlandali bir abla //öğretmen// sınıfa girip onlarla ingilizce konuşarak oyun oynuyor. //İrlandalı olması ayrıca kişisel tercihlerim açısından beni çok memnun etti İngilizlerin, İrlandalıların aksanının hastasıyım 😛 // sonra eller yıkandı yemek yendi.. ayda bir aburcubur gününe denk geldik. Menü orada yapılmış ev yapımı pizza!! bende yedim harikaydı :=)!! diyeti bozmak çabasında olsam bir porsiyon daha yerdim amaaa yemedim: tebri tebrik bana!! yemekten sonra dişlerini fırçalayıp uyku odasına geçtiler.. Okulda 3 grup var.. 2-3 yaş grubu (en küçükleri 17 aylık bu arada): hala bezleri olan, öğlenleri uyuyan ve sadece oyun oynayan bir grup bir üst grup var 4-5 yaş grubu .. isteyen uyuyabiliyor bir de 5-6 yaş anasınıfı var.. Bina 3 katlı zaten yeterince büyük.. ve birde kocaman bahçesi var.. bu benim için en önemli kriterdi..Nişantaşı civarında bizim evin salonu kadar bahçeli yuvalardan dolayı yuva antipatim başlamıştı.. Uyku esnasında ablaları onlara eşlik ediyor.. arada çıkıp baktım ..hepsi melekler gibi uyuyorlardı.. Uykudan uyanınca hava güzel diye bahçeye çıktılar ama arka bahçe güneş almadığı için ön tarafa çıktılar ki okul çıkmaz sokakta bulunduğu için son derece iç huzuru bulduruyor insana..En büyük gözlemim ablaların gözlerinin içinin sevgiyle gülmesiydi.. bu yaştaki çocukların sevgiden daha büyük neye ihtiyacı var ki ??
Artıları fazla ama eksileri de olan ancak düzeltilmesi için açık fikirli insanların toplandığı bir kuruma rastlamış olduğum için son derece keyifliyim. En büyük eksisi Çengelköyde olması!! fakat köprüden hemen sonra kısaca ulaşabiliyorum. Çengelköyde olmasının en büyük artısı şehir dışında gibi, yüksek bir alanda oksijeni daha fazla bir ortam sağlaması ..Üstelik boğaz manzarası bile var 😉
Bir süre haftada bir gün orada olacağız.. daha sonra ikiye çıkacak bu süre.. gidişata göre bakacağız.. çoğul konuşmamın sebebi genel annelik psikolojisi cümlesi değil: bende orada olacağım ama başka sebepler ile.. bunun gizemi daha sonra çözülecek.. şimdilik bu post Erin’in ilkini not almak, heyecanı yazmak amaçlıydı..
Erin’in bu duruma bu kadar hazır olabileceğini ben bilmiyordum.. bana ilk başta beni isteyebileceğini, ağlayabileceğini v.b davranışlarda bulunabileceğimi buna esas benim hazırlanmam gerektiğini söylediklerinde içimden ” benim oğlum uyumludur olmaz birşey ” demiş olsam da yanılma payımı yüksek tutmaya çalıştım. Sırf bu sebeple heyecanlıydım. Yanıltmadı beni Erin.. ona kocaman bir teşekkür aslında.. sonra da bize o teşekkür.. Bu bir günde olmadı tabii ki.. en büyük çabamız zekasını geliştirdiği söylenen oyun/oyuncaklardan, dil gelişimini desteklemek amaçlı yapılan sonsuz aktivitelerden ve bunun benzeri davranışlardan öte sosyal, kendi ayakları üzerinde durmasını becerebilen, taleplerini dile getirebilen bir birey ortaya çıkartmaktı.. ailece buna destek verdik ve sonunda galiba istediğimiz noktanın başlangıcına geldik. Dün aslında şunu da gözlemledim. Kurmuş olduğum oyun grubu platformu uzun vadede bize çok şey katmış. Bana dediler ki ” oyun oynadı tabii çocuklarla şimdi burada yemek yemeği grup halinde davranmayı da öğrenecek” İşin güzel tarafı Erin ve diğer oyun grubu arkadaşları geçen 1.5 sene içerisinde sadece oyun oynamadılar Onlar beraber davranmayı gördüler, beraber oturup yemek yediler, masa başında kısa süreli de olsa // yaşları için uygun olan buydu zaten // bazı yine onlara uygun materyaller ile aktivite yaptılar. Çoğunluk serbest zaman geçirip bir arada yaşamayı öğrendiler. Dün gözlemledim ki ve bana söylendi ki hiçbiri boşuna değilmiş.
Devam gelecek..
Hmm unutmadan.. Erin aksam deliksiz uyudu o kadar yorulmus ki .. tabii yuva sonrasi alisveris de eklenince cani cikti yavrumun.. sabah gozunu acti odasindan bagirdi ” KİTAP OKIYCAM!!! :=) Erin pek kitap sevmez öncelik resim ya da muziktir onun icin daha sonra oyuncaklari en son kitap tercihidir.. dun orada kitap okudular hep beraber, Erin de orada kendine bir panda oyuncak seçmiş Pandaya kitap okumuş.. sanirim hoşuna gitti hepsi birden okuyunca..
Daha cok sey gorecekmişim :=)
Hayırlısı diyelim..
Comments(33)
kiraz says:
5 Mart 2009 at 15:04ne guzel haberler ayça,
umarım bu pozitif dusunceleriniz hep devam eder bu yuva hakkında.
seninle ilgili olan kısmını da merakla bekliyoruz, sevgiler.
ebru says:
5 Mart 2009 at 15:06ayçam , yazını okurken yüzündeki o mutlu ve gururlu ifadeyi görür gibi oldum ve farkettim ki ben de tebessümle okuyorum yazdıklarını:)
hissettiklerinde , duyduğun gururda o kadar haklısın ki erin kadar ailenizin de bu günkü tablo da çookk çoookk emeği var ..şimdi bunların geri dönüşümlerini toplamanın keyfini tahmin edebiliyorum…
hayat boyu oğlunuzla duyduğunuz gurur hep artarak devam eder umarım..
fatos says:
5 Mart 2009 at 16:18merhaba Ayça
Öncelikle hayırlı olsun yeni başlangıcınız…Bende kendi deneyimimizden bahsetmek istiyorum sana , umarım gerekmez ama yinede bilmende fayda var diye düşünüyorum.
Benim oğlumda Erinden 4 ay büyük ve bende 3 yaşından önce kesinlikle kreşe gitmesini istemiyordum ,ancak o kadar özgür ve kendi işini hallebilen bir çocuk ki kendi yönlendirmesiyle bizde kendimizi bir anda kreşde kayıt yaptırırken bulduk.İlk birkaç gün kreşdeki herkes çok şaşırmıştı , sanki ilk kez değilde doğduğundan beri kreşde büyümş bir çocuk gibi adapte oldu okuluna.Hatta almaya gittiğimde dönmemek için ısrar bile ediyordu.2. hafta başlangıcında gitmemek için sürekli bahaneler yaratmaya çalıştı , öyle ki; “senin işlerin varsa sen git annecim ben evde tek başıma kalabilirim” bile dedi:)
birkaç gün sabahları giderken zorlandık , ben ona karşı duruşumu hiç değiştirmedim ve çok sakin bir şekilde bu şekilde olması gerektiğini anlattım.Şimdi herşey yine normale döndü , ancak bu tarz bir probleme karşıda hazırlıklı olmanı istedim.Umarım sizde olmaz bunlar , Erine keyifli ve bol aktiviteli günler diliyorum:)sevgiler…
burcu demirel says:
5 Mart 2009 at 17:19super ayca! tebrikler..acaba poyrazin da bole gunleri gelicek mi? bak ne dicem..sen istanbulda bole bi yer ac, sonra buraya da bitane ac, biz de oraya gelelim, nasil? 😉 harika olurdu!
Ayça says:
5 Mart 2009 at 16:32Hayırlı olsun Erin. Güle güle git okuluna.
Güneş says:
5 Mart 2009 at 21:09Bende heyecanlandım gerçekten,belki 1yaşından sonra benimde vermem gerekebilecek,öyle heyecanla okudum ki…
Hayırlı olsun..
Sevgiler.
Tuğba says:
5 Mart 2009 at 21:23Aycacım hayırlı olsun, eminim süper olacak 🙂
Darısı başıma 🙂
Öptümm
Özlem Eren says:
5 Mart 2009 at 21:25Ayça Merhaba,
Erin adına da, senin adına da, çok sevindim.
Sanıyorum üzerinden büyük bir yük kalkmıştır. Hele sorunsuz geçiş muhteşem 🙂 eminim ki inanılmaz iyi hissetmişsindir kendini. Darısı bizim başımıza 🙂
Berna says:
5 Mart 2009 at 22:09Ayçacım, çok duygulandım, biraz ağlamaklı okudum yazdıklarını. Bir kilometre taşını geçiyorsunuz.
Ben de zamanı geldiğinde oğlumu güvenle emanet edeceğim bir kreş bulurum umarım.
Evrim Ozkan says:
5 Mart 2009 at 22:36Erin’e yeni atmış olduğu hayatında mutluluklar diliyorum. Çocuklar büyüdükçe yaşanan heyecanlar artıyor. Nasılda güzel takmış sırt çantasını… Bir anda Berk geldi gözümün önüne. Göz açıp kapayıncaya kadar bir bakacağım bende okullu olduk diye post ekliyorum.
banu says:
5 Mart 2009 at 23:42Hayırlı ve uğurlu olsun 🙂
Sizi okudukça önümüzdeki bir yılın – bebeklikten çocukluğa doğru geçişin – daha da hızlı olacağını kabulleniyorum.
Sevgiler,
AyçA says:
6 Mart 2009 at 10:01Bende umuyorum ki başladığı gibi gitsin ..
Teşekkürler güzel dilekler için
Ebru hissettiğim gurur bu kadar yansımış mı yahu 😛 yanaklarım kızardı 😀
Fatoş tecrübeni paylaştığın için teşekkürler umarım olmaz ama tabii çocuk milleti bu :=) bugün ak dediğine yarından tez hemen 10. dakikada kara der..
Burcu valla denedim/dik açalım diye ama olmadı işte bazı sebeplerden..
Sevgiler
minel says:
6 Mart 2009 at 09:05Kreşlerde bahçe olayı çok önemli,
Toprağın doğal olması çok daha önemli,gezdiğim bir çok yuvada yapay çimler vs vs vardı.Ama şuan ki gönderdiğimiz yuvadan çok memnunuz,hep bu şekilde devam eder
Erin’inde bir an önce uyum sağlayacağına inanıyorum,hatta sağlamış bile!
sevgiler diliyorum
Nihal Şeker says:
6 Mart 2009 at 10:04Hepinizi tebrik ederim, Erin için çok iyi olacağına eminim . Benim oğlum da 1,5 yaşında oyun grubuna başlayıp. 2,5 yaş itibariyle 5 tam gün bir yuvaya devam etmişti. Hiç bir sorunla karşılaşmadık , yazını okudukça o günler aklıma geldi. Pedagog kontrolünden bahsetmişsin , bu konuyu biraz paylaşabilirmisin? Ömer 4 yaşında, henüz pedagog’a götürmedim..Neden bilmiyorum ama hep götürmek istemişimdir bilgilenmek adına da. Görüşmek üzere,
AyçA says:
6 Mart 2009 at 11:58Nihal aslında benim de Erin’i pedagoga götürmek gibi bir kaygı taşımadığımı ancak hastanenin rutininde ücretsiz olarak var olduğu için gittiğimi belirtmem lazım :=) Bir kere de YA_PA gibi çok da memnun kalmadığım bir uygulamanın içerisinde 23 senelik anaokulu öğretmeni olduğunu söyleyen bir bayan ile görüşmem oldu o da 16. ayında.. onun dışında biz de götürmedik.. neden götürdüğüme gelince Erin’i kontrolden çok ben bir yerlerde birşeyleri göremiyor olabilir miyim endişesi taşımamdı.. yapabiliyor diye üzerine gitmek yerine birşey yapmamayı tercih ettiğim noktalar oldu .. tecrübesizlik kaynaklıo bu beni endişelendirdi.. sonuçta kendimi rahatlatmak için gittimi söyleyebilirim ..
herhangi özel bir sorun da olmadığı için bir kere daha gitmedik..
:=)
BETÜL says:
6 Mart 2009 at 10:28hayırlı uğurlu olsun.. Çok sevindim her ikiniz adına da. bende 2 yaşından sonra vermeyi düşünüyorum hayırlısı bakalım
sevgiler
nesteren says:
6 Mart 2009 at 10:48gözlerim yaşardı ne demek oturdum ağladım ben.
hani ilk kolajda bir resim var ya. elinde çanta, montu yerde, tam içeri girdiği sıra kafayı yana eğmiş filan. tamam anne hadi sen git artık ben kocaman oldum der gibi bakmış.
çocukları dourmadan dertleniorum ya ben böyle dourduktan sonra napıcam acaba.
neyse bence erin bu okul konusunda sıkıntı çekecek gibi gözükmüyor.
bi de alakasız olacak ama şimdi, doğduğundan beri hatta daha doğmadığından beri deniz efeyi okuyorum ben. ama blog geçenlerde davetiyeli oldu. ben okumak istiyorum da mail adresini nerden bulucam. bi yerde küçücük yazıyor da ben mi görmüyorum nedir? meraktayım özledim efe’yi. nolur bi yardımcı olurmusunuz ayçaanım 🙂
AyçA says:
6 Mart 2009 at 11:59Nesteren teşekkürler :=) o “ben abi oldum”c ümlesi zaten büyük bir ironi bir anne için ya da benim için .. kendi adıma konuşayım..insan üzülsün mü sevinsin mi bilemiyor :=)
Aslının blogu sadece sana değil genele şifreli belki bu yorumu okur gaza gelir diye ümid ediyorum:=)
Aslıı.. bak seni istiyoruz geri !!:=)
Nalan says:
6 Mart 2009 at 11:11Aferin Erin’e ve annesine, hayırlı olsun.
Seni okurken kendimlede kıyasladım ben bilinçli olduğumu
düşündüğüm halde çok eksiklerim varmış. İyiki bu bloğu
yaptın ve eminim birçok anneye ulaşabilirsin ve örnek olabilirsin. Böyle başöğretmen gibi konuşmak istemem ama
anneler çocuklarının hayatında temel basamaklar oluşturuyorlar ve ne kadar bilinçli anne o kadar medeni bir toplum olacağımızı düşünüyorum.
AyçA says:
6 Mart 2009 at 12:01Nalan çok teşekürler.. ben de bilinçli davrandığım bir çok konu dışında hala eksikleri olan ve sürekli kendini yenilemeye çalışan bir anne olarak duruyorum hayatta aslında.. eksiklerimi gormeye çalışarak tamamlanmak adına davranıyorum ki tamamlanmak imkansız her gün öğrenecek çok şey çıkıyor :=)
İyi örnek olduğumu düşünmen ayrıca sevindirdi .. umarım işe yarayan yazılarım oluyordur ki bazen aldığım maillerde bunu görüyorum ve çok mutlu oluyorum ..
Sevgiler
Bebekli Yemek Şenliği says:
6 Mart 2009 at 22:27Ayça’cığım hayırlı ve uğurlu olsun, yuva tecrübenizin olumlu sonuçlanmasına çok çok sevindim.
Öperiz sizi,
Hülya Ve Defne’si
pastacı rapunsel says:
6 Mart 2009 at 21:34Hayırlı ve de uğurlu olsuuunnn:))
Ne güzel bir haber bu, minik adam yuvalı, okullu oldu demek? Bu arada okul aile birliği başkanlığı tüm yorgunluklarımı unutturdu:))
Sımsıcak sevgiler, öpüyorum ikinizi de…..
Burcu says:
6 Mart 2009 at 21:36Erin’in okul hayatı hayırlı olsun.. Ne güzel ilk günler zordur aslında ama Erin büyük bir olgunlukla ortama uyum sağlamış.. Darısı bizim başımıza..
aysun says:
6 Mart 2009 at 22:09Hayırlı olsun Ayça… Okurken Berk başladığında yaşayacağımız ilk günü düşündüm:)
Seren says:
7 Mart 2009 at 00:02Hayirli olsun Ayca’cigim! Ne guzel, hemen ortama ve de oradakilere uyum saglamis. Umarim tum hayati boyunca hep boyle devam eder.
keo says:
7 Mart 2009 at 17:03okulunuz hayırlı olsun anne-oğul olarak:)
ben Ceren’e evde ilk kez çanta taktığımda bile duygulanmıştım sanki okullu oldu diye, seni düşünemiyorum Erin o merdivenlerden çıkarken:)
İlkay says:
10 Mart 2009 at 01:01Aa ne diyeceğimi şaşırdım. Hayırlısı olsun Ayçacım, sen enine boyuna düşünüp en doğru kararı vermişsindir. Erin’e iyi gelecektir inşallah.
AyçA says:
10 Mart 2009 at 10:48Sağol İlkaycım ..umarım ikimize de iyi gelecek :=)
AyçA says:
10 Mart 2009 at 11:28Esra merhaba,
Bebekler arasında artı eksi 6 ay olması gerekli ancak iki ay bile çok şey fark ediyor.. o yüzden mümkün mertebe kendi gruplarımda ben artı eksi 2 ay olarak dengeledim.
Aktiviteleri grup kurulunca kendi aranızda karar verebiliyorsunuz. Bizim bir grubumuzda en son olarak aktivite annesi seçmiştik o hafta o anne bir aktivite belirliyor ve gerekli hazırlıgı yapıyordu. Ama tabii evine gidilen anne de yapabilir ancak sürekli aynı eve gidilme durumunda yorucu oluyor bu sebeple biz her hafta aktivite annesi seçmeye kararvermiştik. Buluşmalarda en fazla bir aktivite ve sonrasında sofrada beraber ara öğün ya da öğlense öğle yemeği yeme gibi yemeselerde sofrada oturmayı öğrenmelerini hedefleyen bir çalışma//çalışma diyelim buna // yapıyoruz(duk)geri kalan zamanda serbest şekilde beraber vakit geçiriyorlardı.. küçüklerken hep beraberdik büyüdükçe bir anne başlarında durmaya diğperleri sohbet etmeye başladı bu tek anne sürekli değişiyodu tabii:=) aktiviteyi yapmak isteymeyen çcouk buna zorlanmıyor pek tabii ..ama aktivite devam ediyor yapmak isteyenler ile.. daha ne yazacağımı bilmiyorum http://www.benimleoynarmisinanne.com sitesinde detaylı bilgi bulabilirsin .
sevgiler
esra says:
10 Mart 2009 at 11:18hayırlı olsun okulunuz Erin’in herşeye bu kadar kolay adapte olması ne güzel tekrar birşey sormak istiyorum Oyun grubunun Erin’in abapte olmasındandaki rolü büyük bende Tuna’ma oyun grubu kurmak istiyorum okula başlamamla kendi yaş grubundaki bir kreşe vericem sanırım.
Gruba katılmak için gittiğimizde belli aktiviteler yapılıyor bu aktiviteyi evine gittiğimiz anne mi planlıyor?Nasıl ayarlıyorsunuz?
Aşağı yukarı bebeklerin aynı aylarda olması gerekli mi?
Bir şey daha soracaktım ama şimdi aklıma gelmedi cevaplarsan sevinirim teşekkürler
esra says:
10 Mart 2009 at 15:01acele ediyorum mesajı yazdıktan sonra oyun grubu adlı kategorine girdim sonrada benimle oynarmısına orayı okuyorum şimdi zamanını aldım çok sağol yakın ay grubundan bulmak oldukça zor arkadaşları net’den mi nuldunuz yoksatanıdıklarmıydı biz İzmir’e yeni geldik zor oluyor izmir grubunuz çok aktif değil galiba
AyçA says:
10 Mart 2009 at 15:27Esra İzmirde birçok kişi buluşuyor.. genel olarak mail listesinden tanışıyor herkes. Mail listesine üye olursan orada İzmirli annelere ulaşacaksın.
Sevgiler
http://groups.yahoo.com/group/oyun_grubu