Tam 2 bölüm yoga yaptım bu gece.. bunu 10 gün devam ettirip sonra daha zor bir programa geçmeye karar verdim.. bu sefer yapacağım..dün gece yine Erin ile her saat başı kalkıp gün içerisinde ise yine Erin’in uyumaması ile bir türlü sinirlerimi toparlayamam ve evin içerisinde 5 karış surat ile gezmem sonucunda Erin yerde emeklerken kafayı parkeye koyunca bağır bağır ağlayıp sakinleşsin diye verdiğim emzirme seansında uykuya dalınca bende yanında uyuyunca bu cümle bir türlü bitmez.. yaklaşık 1 saat Erin ile beraber bir akşam üzeri uykusu yaptık…uyandığında tam yarım saat yanımda suratıma dokunarak benimle göz göze bir iletişim kurdu.. kah gülümsedi kah kahkaha attı bazen de sustu.. en çok susmalar kalbime dokundu.. en çok o susmalarda öğlen gerilen sinirlerim kalbime iğne gibi battı.. o bakışlarını hiç unutmayacağım yaşadıkça.. ve bir daha da asla uykum yok diye sinirlerimin zayıf düşmesine izin vermeyeceğim ve suratımı bir daha Erin uyanıkken asla asmayacağım.. ben anneyim ve her daim güçlü olmak zorundayım.. nedense bugün bunu bir başka anladım.Erin bunu bana anlattı..o yarım saat hayatımın en değerli yarım saatlerinin en başına geldi oturdu kaldı.Yaz yaz bitiremeyeceğim bunu yazdıkça gözlerim doluyor bence artık yeter…
İşte tam da bu gazla ve de dün gece uyanmalarında sırtımın ağrıdığını ilk defa hissetmemle yoga cdlerimi raftan çıkartma gücünü buldum.. 20 dakikalık bir programı bitirdim baktım tık yok.. devam ikinciyi de hallettim.. bence artık akşamları Erin uyuduğunda yapmalıyım sporumu madem gündüz yapacak gücüm yok…
Erin doğumundan beri uzun uykular uyuyan, sabah,öğle,akşamüzeri, akşam ve de gece uykularını yapan, geceleri sadece karnını doyurmak için kalkan bir bebekken son bir aydır gündüzleri sızmak suretiyle 1 ‘er saatten uykular yapıp geceleri neredeyse saat başı uyanır hale geldi.Bunun neden olabileceği hakkında bir araştırma yaparken 6-9 ay bebeklerim uyku düzeni hakkında bir yazı buldum ve bu yazıda anahtar cümlemi: “Altı dokuz ay arasında bebeğiniz oturmaya, emeklemeye hatta yürümeye başlamış olabilir. Tabi ki uyku zamanı geldiğinde yeni becerilerini denemeyi bırakmak istemeyebilir.” Galiba haklı bu cümle.Erin uyanır uyanmaz full enerji ile emekleyerek yatağında ayakta beni çağırır şekilde debeleniyor!!Rüyasında bile bunu görüyor sanki,gözler açılır açılmaz hemen icraat başlıyor. Galiba bu yeni becerilerine alışana kadar bizim uyku düzenimiz eskisi gibi olmayacak.. yok uyusun diye geceleri mama verip yatırıyorum en fazla 3 saat sonra ayakta..sonra zaten mama vermiyorum saat başı sabaha kadar ayaktayız..şimdi ise 1 saat önce uyudu hem de mamasız, bakalım ne kadar dayanacak ve de ben ne kadar dayanacağım :)))Artık yatsam iyi olacak.. yarın Tülay ve Marcello ile bebek pazarına gideceğiz sabahın bir körü:))) umarım uyuklayarak gezmem..bu pazar bu arada Etilerdeymiş.. izlenimlerimi yazarım gittikten sonra…belki gitmiş olan vardır ben ilk defa gideceğim…
Dip Not: Unutmuşum yazmayı.. o uykudan sonra meyva yiyip biraz hava almak için parka gittik..Erin 3. kere kaydırağa ilk defa da salıncağa bindi.. Önce ben kucağımda bindirdim sonra Onu oturttum..şaşkın şaşkın sallandı.. sonra bir baktım ki hoşuna gitti gülümsüyor..:) canımız sıkıldığında hava güzel olduğunda ve de uyumadığımızda salıncağa gideriz artık diye düşündüm.. Erin’in ilki notu olarak da düştüm…
Yorumlar (9)
gül :
2 Ekim 2007 | 01:52Ayça hanım Erin bebek maşaallah çok tatlı, ben hala ona minik kampçı diyorum. Siz farketmeyebilirsiniz ama dışarıdan bir göz olarak 2 ay içinde çok büyüdü, çok değişti maşaallah.Uyku düzeninin bozulmasına üzüldüm halbuki çok güzel yorumlar alıyordum bu konuda. Aynen yazıda belirtilen sebeplerden dolayı her bebekte normal olan durumlar bunlar, sabredeceğiz inşaallah.ama ben bu dönemi atlattıktan sonra yine eskisi gibi uyuyacağına inanıyorum çünkü 6 aylık bir yerleşmiş düzeni var.Aynı şeyleri biz de yaşıyoruz maalesef, bebeğim gece yatağında kendini oraya buraya atıyor, devamlı mücadele ediyor.Hele diş huysuzluğu eklenince gece onu uyutma ve yatağına yatırma çabalarım tükeniyor ondan sonra yatağa yanıma alıyorum, yanımda olduğunu bildiği için sanırım sabaha kadar uslu uslu uyuyor…
Bir de ben, çocuklarımın düşme,kafasını çarpma durumunda muhakkak uyutmamaya çalışıyorum her ihtimale karşın.Gerçi bıngıldak henüz kapanmadığı için büyüklerin düşmesi gibi tehlikeli olmuyor ama ben yine de çok korkuyorum.
Size Allah sabır ve güç versin diliyorum. İnşaallah kazasız güzel günlere, hepberaber…
gül :
2 Ekim 2007 | 01:56Ayrıca yoga demişken, daha önce göbek için yoga önermiştiniz.Ben yoga yapamayacağımı düşündüğüm için soramamış olmakla beraber çok da merak ediyorum.Nasıl hareketler yapılyor veya yoga nasıl göbek eritiyor? teşekkürler…
oyku :
2 Ekim 2007 | 09:51Arkadasim, annesin dediysek tastan da yapilmamissin herhalde. Ayrica annenin karnindan da anne olarak dogmadigina gore…Gayet tabi sinirlerin de yipranacak, asabin da bozulacak, suratin 5 karis da dolasacaksin. Sonra gececek, tekrar gulecek, kahkahalar atacaksin. Sen sevgi dolu ve fedakar bir annesin, su yarattiginiz guzellige baksana..Onun bu kadar sicak, bu kadar zeki ve yetenekli bir bebek olmasi senin ve Alpay’in sayesinde. Kendine haksizlik etme sakin. Yogayi da birakma, sinirlerine yardimci olur, sen daha iyi biliyorsun zaten. Darisi basima, benim cdler hic kullanilmadan tepede toz tuttu!!!
AyçA :
2 Ekim 2007 | 10:37Gül merhaba ..evet aslında son 2 ayda oldukça değişti ben bile farkındayım:))bende önümüzdeki günlerde düzenin geri gelmesini istiyorum gerçekten .. dün gece ateşi vardı ve uyudu ama olmasın ve uyumasın .. gerçekten çok üzgünüm bugün 🙁
BU arada yoga yaparken her hareket karın kaslarını etkiliyor nefes almak bile yani tam olarak şu hareket diyemem .. eğer imkanın varsa bir spor salonunda yoga derslerine girmeni öneririm evde tek başına başlama:) yazıyorum ama sorumluluk almış gibi hissettim ama daha önceden spor geçmişin varsa http://www.ideefixe.com/vitrin/aramasonuc.asp?Shop=3&aranan_yer=0&Page=1&SearchTerm=yoga+zone&submit.x=21&submit.y=8 Yoga ZONE serisini tavsiye edebilirim..
Kolay gelsin..
Öykücüm yazın bana o kadar iyi geldi ki tabii ki biliyorum ama oğlak mükemmeliyetçiliği var ya serde:( elimden gelenin hep fazlası için didiniyorum yapmayıncada kızıyorum kendime işte üstelik üstüne bir de hasta olunca.. yok yok kararlıyım yogaya devam çok iyi geldi akşam bugün daha moralim yüksek ve de dinç hissediyorum.. sen niye yapmıyosun yahuuuu.. iyi geliyor arada dene:)) burada olsan ekşirdim başına ama dua et uzaklardasın 😛
Evrim :
2 Ekim 2007 | 12:54Selam,
Aslında siteni birkaç aydır takip ediyorum ama yorum yapmamıştım.
Off Allam bu annelik nssı birşey yaa suratını asınca bile kötü hissediyo insan. Ama eminim bende senin gibi hissederdim maalesef bende bu konularda çok hassas oluyorum(anne değilim daha ama)
Neyse sevgili Ayça çook şeker bir annesin,sana kucak dolusu sevgiler Erin’ede öpücükler..
cimcime :
2 Ekim 2007 | 16:23Ay fotoğraflar harika… Bayıldım.. Erin nasıl kartopu bir melek ya …. Bir gün mutlaka bana da gelin veya bi yerde buluşalım , erin i seviyim doya doya…Maşallah , allah nazarlaran , kem gözlerden korusun sizi…. Bebek pazarını da çok merak ettim. Merakla izlenimlerini bekliyorum…
arzu c :
11 Ekim 2007 | 19:39Oncelikle gecte olsa gecmis olsun, ama sukurki gecmiste:)Masaallah, cok tatli bir bebek erincik, o annesinin omuzuna elini koyup ciddi ciddi bakmasi yokmu bayiltti beni, masaallah, masaallah ona!
AyçA :
11 Ekim 2007 | 22:25Evrim teşekkürler.. hastalık telaşında görmemişim yorumlarınızı..
anne olduğunda daha da hassas oluyor insan galiba.. ama soğukkanlılık artıyor merak etme..:=)
Cimcime pazara tabii ki gidemedim.. gittiğim zaman yazacağım artık bayramdan sonra.. teşekkür ederiz tabii seve seve görüşürüz:)) ,
Arzu teşekkürler.. çok ciddi olur öyle ara sıra 😛
Sevgiler..
Deniz :
26 Mart 2010 | 15:53Erin ve Gokcen motor gelisimi vs acilardan benzeyip aralarinda yaklasik 3,5 yas olunca ben de blogu 3,5 yil geriden takip ediyorum haliyle. 🙂
Gokcen de 5,5 aylikken emekleyip 6 aylikken tutunarak ayaga kalkmayi kesfettiginden beri yani yaklasik 2-2,5 aydir ayni sikintilar icerisindeyim. Hatta post ‘post partum depresyon’ geciriyorum herhalde diye sorgulamaya baslamistim kendimi. Kendimi yetersiz ve kotu anne hissetmeler, vicdan azaplari vs cok kotuydu. Simdi biraz daha iyiyim. Daha iyi ve sabirli bir anne olmaya calisiyorum. Ona sinirlendigim anlardan sonra ne buyuk pismanliklar yasadigimi hatirlatip, bir daha yapmamaya calisiyorum.
Ne zor isler…