Dün ilk defa bilinçli bir yaÅŸta canlı canlı gördüğü nail amcaya söylediÄŸi ilk cümle :”aa ben seni televizyonda da gördümmm ihihihi” oldu :=)
biz de gülüştük tabii : çok ünlüymüş bu nail amca da canım diye..
Suratındaki ifadeden şaşkınlığı belli oluyor da zaten. 🙂
Sadece bunu not düşecektim tam da o sırada yeni yıl da gelirken posta kutuma aşağıdaki yazı düştü.
Paylaşmak lazım:=)
ÇAM SÜSLEME GELENEĞİ
Hıristiyanları n Ä°sa’nın DoÄŸuÅŸu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doÄŸuÅŸ bayramıdır.
Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir Akçam ağacı bulunuyor.
Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.
Türklerde GüneÅŸ çok önemli. Ä°nançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya baÅŸladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor.
Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.
Işte bu güneşin zaferini, Yeniden Doğuşu, Türkler büyük şenliklerle Akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşin Yeniden Doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı NARDUGAN
(nar = güneş, Tugan, Dugan = Doğan) Doğan güneş.
GüneÅŸi geri Tanrı verdi diye Ãœlgen’e dualar ediyorlar.
Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına BANTLAR bağlayarak o yıl için Dilekler diliyorlar tanrıdan.
Bu bayram için, Evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar.
Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, Aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar.
Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve Şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır,
uÄŸur gelirmiÅŸ.
Akçam aÄŸacı yalnız Orta Asya’da yetiÅŸiyormuÅŸ. Filistin’de bu aÄŸacı bilmezlermiÅŸ.
Bu bu yüzden olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiÄŸi ve bunu da Hunların Avrupa’ya geliÅŸlerinden sonra onlardan
görerek aldıkları soyleniyor.
Ä°sa’nın DoÄŸumu ile hiç ilgisi yok.
“DoÄŸum, GüneÅŸin yeniden DoÄŸuÅŸu ”
Sümerolog
Muazzez İlmiye Çığ
Comments(18)
ikizbebek says:
14 Aralık 2009 at 15:36şimdiden,mutlu yıllar.
bilgi için teşekkürler.daha önce hiç duymamıştım.
AyçA says:
14 Aralık 2009 at 16:41bende ilk defa duydum :=) şaşırtıcı geldi ..
size de şimdiden mutlu yıllar:=)
sumeyye says:
14 Aralık 2009 at 17:10fotograflara mest oldum cocukluk ne guzel bırsey..:) erinin saçına da ölüyorum yahu!! bağrına bas iyice sıkıştır benım ıcın emı 🙂
Güneş says:
14 Aralık 2009 at 17:10Bize hep gavur icadı diye aşılandı :=)) Bu sene bizde noel agacı süslüyecegiz, çam agacı zaten yaş kış ölmeyen ölümsüz bir ağaç, ölümsüzlüğü simgeliyor, aslında mantıklı, mutlu noeller :=))
burcu demirel says:
14 Aralık 2009 at 18:28hic duymamistim bunu ben de..nerden nereye demek ki 🙂 bugune kadar hic suslemedim ben de, ama bu yil poyrazla beraber istiyorus bakalim..
Nesteren says:
14 Aralık 2009 at 18:36off ya nasıl özlüyorum Erin’i anlatamam 🙂
çok garip bir duygu kanlı canlı
görmediğin çocuklara karşı özlem duymak.
ÅŸaka maka nerdeyse 3 oldular.
ahaha aÄŸlayan Nesteren mode on.
büyüdükçe sana daha çok benziyor bu arada.
mutlu yıllar hepinize şimdiden.
asli says:
14 Aralık 2009 at 18:41Biz hep susledik, seviyoruz eglencenin her cesidini, kokeninin ne onemi var allahaskina, ne guzel isil isil
esra says:
14 Aralık 2009 at 22:31ilk defa okudum-duydum.. enterasan geldi..bu arada erin büyüdükçe sana daha da çok benziyor.başkaları benzetiyor mu bilmiyorum ama sana çok benziyor bu çocuk.. maşallah !!
Bahar says:
15 Aralık 2009 at 12:24Ben de ilk defa duyuyorum,ama bize ağaç süslüyoruz diye garip garip bakanlara anlatmalı bunu da bilsinler 🙂
ikizbebek says:
16 Aralık 2009 at 13:35Ayça ,izninle çam süsleme geleneği ile ilgili yazıyı bloguma ekleyeceğim.bir mahsuru varmıdır?
AyçA says:
16 Aralık 2009 at 14:49aa tabiii ne izni :=)
çok sevinirim paylaşırsan hatta
Gökşen says:
16 Aralık 2009 at 15:51Hiç duymamıştım çok ilginç geldi şimdi bu bilgi. Gerçi biz bu konuda nötrüz, hiç heves etmedim çam ağacına, heves edeni yadırgamadım ama Lâl pek diline doladı bugünlerde, sanırım biz de süsleyeceğiz.
Erin nasıl hayran bakmış Nail amcaya yalnız 🙂
AyçA says:
16 Aralık 2009 at 16:10Ben küçüklüğümden beri annem özenir bözenir yılbaşında sofralar kurardı bir de aÄŸacımız olurdu altında gerçekten gece 12 de açtığımız hediyelerimiz olurdu. Belki de bizim komÅŸumuz hollandalı rose’un da etkisi var mıydı bilmiyorum. Babam Amerika’ya ameliyata gittiÄŸinde annem eli kolu dolu geri geldiÄŸinde bir çok da yılbaşı süsü getirmiÅŸti o zamanlar bizim buralarda nerede 22 yıl önceden bahsediyorum. Hala bugün evimizde Erin’le süslediÄŸimiz aÄŸaçta o süsler var.
Sonuç olarak biz bu ağacı süslerken çok eğlenirdik küçükken. Şimdi Erin de kendi talep ettiği için bende annem gibi özenmek süslemek yılbaşı yemeği yapmak ve bitmiş bir yılı geride bırakıp yeni hayallerimiz için başlayacağımız yıla bol enerjili girmek adına faydalı görüyorum.
Benim dinle minle hiç alakam yoktur .. enerji toplama yollarınında dinle alakası olduğunu düşünmüyorum :=)
Bu yazdıklarım senin yorumuna cevap değil de benim yılbaşı ağacına karşı olan duygularım diyelim:=)
ben seviyorum şıkır şıkır renkli ışıltılı sene sonlarını :=) küçük küçük de olsa sevdiklerime renkli paketler ile hediyeler vermek falan..ay tamam benim yılbaşım gelmiş:=) hadi az kaldı zaten
Bu arada Erin nail amcaya öyle bakıyor çünkü bir kere tv de görmüş karşısında görünce şaşırdı :=) hoşuna gitti ..eve geldik eliyle çan çalıyor hohohoo diyor falan :=) hoşuna gitti sanırım
Aslı Bozbey Akalın says:
16 Aralık 2009 at 18:30Çok güzel ve ilginç bir yazı bu… Daha önce hiç duymamıştım.PaylaÅŸtığın için teÅŸekkürler. Ben de izninle paylaÅŸmak isterim dostlarımla. Sevgiler.
AyçA says:
16 Aralık 2009 at 19:21Tabii ki isteyen herkes paylaşabilir yazıyı 🙂
ikizbebek says:
17 Aralık 2009 at 07:50paylaştım bile 🙂
sevgiler.
özlem says:
17 Aralık 2009 at 18:36Aslında buna bir yorum yazmak istemiyorum.Mesela di
nle ilginiz yoksa yok. Benim de vardır . Allah’a ve hz. Muhammedin son peygamber olduÄŸuna inanırım.
Ve evet büyük bilgi.Bilmediğimiz çok şey var.Şu an bir çok bilim adamı -Dan brownun kitaplarını okudunuz mu mesela- Hristyanlık geleneklerinin türklerden alındığını kabul ediyor.Dan brown hristyanlığın tamamen şu anki haliyle uydurmasyon olduğunu yazıyor kitabında. Hatta bu yüzden papa tarafından pek sevilmediği kitabının esefle kınandığı bir gerçek.Çünkü bir çok hristyan gencin dinden çıkmasına sebep olduğunu söylüyor papalık.
Çam ağaçlarımızla kime özeniyoruz tam olarak bilmiyorum ben. Ama Hristyanların bir çoğu da bunun kökeninin türkler olduğunu bilmiyor.Bu sadece bir ritüel değil. BU bence bir popüler kültür geleneği haline geldi artık . Yani yapıyoruz , eğlence olsun diye;vesselam.
AyçA says:
17 Aralık 2009 at 19:13istemeseydiniz yazmazdınız demek ki istediniz.
dan brownun tüm kitaplarını okudum
tabii tüm kültürler dinler birbirini etkilemiş iç içe girmiştir
bence büyük bir eğlence