Tatil dönüşü ancak toparlanabildim ki daha tam bile değil.. bugün sular kesileceği için temizlik yarına kaldı o bakımdan evimiz fena durumda ama çoğunluk bitti yarında temizlik oldu mu eski düzenli hayatıma döneceğim ki bu hayata bir de spor ekleyeceğim kararlıyım -2 gündür diyetimi bozmadım..- Köşenin delisi “ne diyeti ayyooll süt nolcek” demiş.. emziren anne diyeti yapıyorum .. tam da “nasıl kilo vereceğim ben yahu” diye düşünürken milliyetin ekinde emziren anne diyeti buldum.. eh daha önce 22 kilo veren biri olarak kendime göre modifiye ettim ve başladım.. başlangıç kilom 73!!!! ama bu sabah 72 çıktım bakalım 72-73 diyelim ve diyet yaptığımızı unutarak herşey normalmiş gibi yapalım 🙂 İlk fırsatta diyeti tarayıp yayına sokacağım şimdiden yazayım 🙂
Biraz önce tatil anılarıma başlayayım yazayım yolum uzun dedim baktım fotoğraflardan fotoğraf beğenemiyorum bu arada Erin’in bazı ilklerinin tarihi kaçıp gidiyor..Hemen not düşmek istedim..
Erin artık ciddi ciddi emekliyor.. annemin deyimiyle”çağanoz”gibi gidiyor, parke üzerinde donup kalıyordu parkede de ilerlemeye başladı üstelik ilerlerken elleri ile pat pat vurup çıkan sesle çok eğleniyor,parkede emeklemesi prizleri vb. gereçleri görmesini sağladı bu sabah prize doğru çağanozlanıyordu!!!!
Yavru kediler gibi oyuncu oldu her fırsatta oyun kovalayıp bizide oyuna katıyor ve çookk eğleniyor,
Tam 5 ay 3 hafta 5 günlükken koltuğun üzerinde emekleyip pencerenin kenarındaki mermere tutunup ayaklanmaya kalktı, buna bağlı olarak yatağını alt kata çektik.. ,
İlk kazasını yaptı: Otururken sırt üstü kafasının üzerine düştü çok ağladı…. bu arada desteksiz oturabiliyor ortalama 5 dakika kadar devrilemeden oyuncağı ile oynayabiliyor bir de emeklerken oturma çalışmalarına başladı,
Tatil dönüşü artık hep kendi yatağında uyuyacak kararı almıştım;uyguluyorum. İlk akşam biraz uyku bölünmesi yaşadık ama dün akşam daha iyiydi bakalım bu akşam nasıl olacak…(geceleri bizimle uyuyordu hava sıcak diye).
“Ba ba baa” heceleri bitti yerini üst dudağını alt dudağın üzerine bastırıp”pürrpppp” diye çıkarttığı bir efekt aldı…sanırım bu yoğurt meyva vb. gıdaları püskürtme aracı olarak kullanılmak üzere antrene hareketler zincirinin bir parçası..
İşte bütün bunları tüm hızıyla benim oğlum yapıyor..İşte bütün bunlar 6. ay eğlenceleri.. İşte 1 hafta sonra 6. ayda dolacak…İşte benim oğlum büyüyor… bakalım daha ne süprizler bekliyor bizi…
Şimdi uyku vakti..
Tez vakitte tatil maceraları yazıla!!!
Comments(13)
Burcu Demirel says:
9 Eylül 2007 at 09:10hosgeldiniz, gözlerimiz yollarda kaldı.. tatil maceralarınızı fazla geciktirme..Doguma az kaldigi icin kendimi blogları okumaya verdim ya, acele ediyorum millet bişeyler yazsa die 🙂 bu arada sana uyku ile ilgili bişi sorucam ayça..erin şimdiye kadar gündüzleri kendi yatağında gece sizinle mi uyudu? yani geceleri kendi yatağında uykuya geçişi nasıl sağlayacaksın? şu bizim a’dan z’ye bebek bakımı kitabında bizimle uyumasının faydalı olacağı yazılmış ama öte yandan kendi yatağına geçmesi gerektiğinde zorluk yaşanmaz mı?dengeyi nasıl kurmalı ki?
AyçA says:
9 Eylül 2007 at 10:04Burcu selam…umarım bu hafta vakit yaratıp yazacağım…
Ben Erin’i gündüzleri hep yatağında uyuttum.. ama aslına bakarsan evin her yerinde uyuttum masada bile !! :)) ( http://www.pi.web.tr/?p=353 )
Dolayısı ile Erin hiç bir zaman değişik yerlerde uyuma sıkıntısı çekmedi.. geceleri 4 ay kadar bizim odamızda park yatakta yattı galiba 4 aydı belkide daha önce bıraktık park yatağı çünkü bizim odalarımız yan yana ve arada duvar açık biraz yani solumda yatması ile yatağımın arka tarafında yatması aynı diye düşündük ve odasına aldık ancak bu seferde sıcaklar bastırdı ve biz Erini kendi yatağımıza aldık çünkü O’nun odası biraz basık havasız kalıyor bizimki serin.. ama 3 gündür artık havalar düzeldiği için odasında uyuyor .. ilk gün biraz düzensiz oldu ama 2 gündür gayet başarılı.. birde yatağında bir dönencesi var daha ilk günlerden itibaren ben onu çalıştırdım hem dönüyor hem açılıp kapanıyor hemde müziği var dolayısı ile yatağında uyandığı zaman onu çok sevdiği için hiç ağladığı olmadı.. birde çekince müzik çalan bir kutusu var onuda yeni keşfetti uyanınca ona gidip çekiyor.. yani yatağında hoşuna giden birşeyler olursa bende sorun olmaz..
Ama ilk 6 ay mümkün olduğunca ten teması ve anne baba yanı diyor bizim doktorumuzda.. ama bilinçlenmeye başladığı anda yatağına koyulmalı yoksa vah halimize :))
Burcucum çookk az kalmış doğuma.. hadi bakalım şimdi de senin ve minik Demirel için atacak kalbimiz…
:)))
köşenin delisi says:
9 Eylül 2007 at 10:39Ayçaaa sen anlattıkça benim gözümün önüne Toprak’ın üç ay sonraki hali geliyor ve çok heyecanlanıyorum biliyor musun? 😀 İyi oluyor böyle önceden takip etmek, yakşalık ne zamanlarda neler yapacağını görmek. 🙂
Şu diyeti merakla bekliyorum bu arada. Bi de “elimizi verdik kolumuzu kaptırdık” diceksin şimdi ama…bi de bizim gibi cahiller öğrensin diye bebekle/çocukla kamp nasıl yapılır dersi versen bize :)))))) Valla çok ciddiyim ben, çooook imrendim. Gerçi bizimki Erin kadar olduğunda kış gelmiş olacak ama gelecek yaza bakarsın becerip gideriz biz de :))
Öptüm Erinciğimin güzel yanaklarındAn.
Oyku says:
9 Eylül 2007 at 18:24yerim ben onun purrp diyen dudaklarini, cok ozledim ben onuuuu:( Buyusunde hadi gelin sizde artik!!!
iremmm says:
9 Eylül 2007 at 21:12gec okudugum icin postlari altdan yukari ancak okuyup cevaplayabildiimm :)) super gorunuyorsunuz yaa o cadirin icindeee 🙂 nasil bir zevktir hic bilmem bu kap olayini ama birgun mutlaka yapmak istiyorum…
rejim konusunda azim herseyin baslangici sekerim..daha once 23 kg vermis birisi olarak soyluyorum bunu..inan bana 😉 hadi kolay gelsin…haberdar et bizi rejim gidishatindan 😉
AyçA says:
9 Eylül 2007 at 21:12Yok Elifcim ne eli kolu tabii ki paylaşacağım.. bilgi paylaşmak içindir :))) hmm kamp dersleri nasıl olur bilemem elimden geldiğince anlatmaya çalışırım.. ama öncelikle çocuksız doğa yaşamını bilmek gerek.. yani şimdi sanıldığı kadar kolay değil desem ukalalık mı olur bilemem ama önce tek başınıza öğrenmelisiniz çünkü çocukla o kadar da kolay olmuyor.. çadırın iç organizasyonundan yola çıkmadan önceki organizasyona kadar biraz tecrübe gerektiren işler.. malzemelerin tam olması iyi malzemeler olması vs. bir sürü detay var.. ama pandülde aslında okuyabileceğin çok döküman var bu doğa sporları hakkında mesela okuyarak başlayabilirsiniz ?? 🙂 olmaz mı??
Toprakcığımı da öp o harika nanaklarındannn
Asyacım ekşi sözlükrten baktım : türk argosu sözlüğüne göre; çarpık, “omzunu ileri sürüp çenesini çarpıtarak yürüyen kimse”. :)))) sen müsait ol ben uçup gelicem :))) umarım üsküdar seferiniz sorunsuz ve keyifli geçti :))
Bizde öyküsünü özledik ….aslında gelemek onun büyüklüğü ile doğru orantılı değil :))) çünkü Erin bence her yere gidebilir durumda… gidebiletisi düşük olanlar biziz ..:( bu facebook olayını ben çözemedim abla nassı olcak sen bana bi invitationlar falan yolluyorun ben kabul edip vampir falan oluyorum .. ne iş ?? :))))
AyçA says:
9 Eylül 2007 at 21:23iremmm bende daha önce verdim o kadar kilo..:))umarım yine beceririm…haberdar etmez miyim :))))
doğada yaşam başka bir şey aslında.. bazen çadırın içinde bazen hamakta bazen toprağın üstünde uyumak benim için çookk keyifli ama herkes için değil biliyorum :))))uımarım denersin bir gün ..
AyçA says:
9 Eylül 2007 at 22:05Elifciğim buarada pandülün Ankara ayağı var okumanın yanı sıra gerçekten isterseniz Onur var sizi yönlendirebilirim .. yardımcı olur :)) ne dersiniz ??
Oyku says:
10 Eylül 2007 at 03:20Guselim o vampir filan olaylari isi gucu olmayan ve sıkılıp internet karsisinda yapacak bisey bulamayanlar icin aslinda:) Ikinci bir amaci da tabi bulamadigin arkadaslarinla online filan olmak. Yonja’nin bir gelismis modeli. Mesela benim gibi uyuyamayan deliler geceleri onu bunu ısırıp vampir, zombi vb gibi garip yaratıklara döndürüyor:) Yani sen arkadaslarini bul yeter, onlar Erin’in fotolarina falan baksin, nassa bu kadar isinin arasinda vampirlerle ugrasamazsin:)Ben canim sikildikca seni ve Erin’i ısırırım buralardan:)
Minik Patikler says:
10 Eylül 2007 at 03:46Hoşgeldiniz ve sakın diyetini bozma, incecik olacaksın, eskiii çok önceden giydiğin kıyafetlerini giymeye başlayacak ve oğlunla oynarken, peşinden koşarken kemiklerine fazla yük bindirmemiş olacaksın ve daha az yorulacaksın, ayrıca emzirirken kilo vermek daha sağlıklı çünkü emziren anne diyeti sağlıklı beslenmeye yönlendiriyor insanı, aslında diyet olmadığını anlatmak lazım insanlar önyargıyla yaklaşıyor. 5’li rakamlara en geç 6 ayda ulaşman dileğiyle.
Açalya says:
10 Eylül 2007 at 07:47Ben de istiyom o emziren anne şeysinden! Çabuuuuk scan et Ayça’cım.
Elif TEPE says:
10 Eylül 2007 at 11:36Ayça’cım hoş geldiniz..
Biz de evlilik yıldönümü bahanesiyle çıktığımız tatilden bugün döndük, sabah 07.00 uçağıyla direkt işe:(
tatilde bilgisayara elimi sürmeyeceğime yemin ettiğimden hiiiiiç bi yere bakmadım valla:) çocuklar da yoktu ya acayip dinlenmiş görüyorum kendimi, Kıbrıs havası yaradı:)
bu arada bebeği uyutmakla ilgili görece tecrübeli bir anne olarak, sevgili Burcu’ya önerim şudur: bence Burcu, sessizliğe asla alıştırma, gürültüde uyumayı mutlaka öğrensin… bu bir.
evin salonunda da uyusun, ana kucağında mutfakta falan da.. böylece ev dışı konaklamalarda yerini yadırgama sorunun olmaz, bu iki.
anne babayla yatmamasıydı bizim tercihimiz. kızımı da oğlumu da doğumun hemen ertesinden başlayarak hep kendi yataklarında yatırdık, dolayısıyla ayrılmak gibi bi sorunları olmadı.. evet, anneye zor biraz, her defasında kalk odasına git falan… ama çok faydalı olduğunu düşünüyorum bebek için… bu da üç:)
bu arada sevgili Yeşim de tam evlilik yıldönüm olan 5 Eylül’de dünyaya getirdiği Ela bebeği… onları da buradan öpüyorum tekrar…
köşenin delisi says:
10 Eylül 2007 at 13:40Okurum tabii pandlü okumam mı…bi vakit olsa neler okıcam ama hehe…bu arada şu ankara ayağı meselesine gelince…yahu sormak falan kolay sana tabii, iş ciddiye binince tırsarım ben şimdi hahaha…bakalım, seneye daha çok var, ben bi okıyım önce :))))