Ne zaman vapurla karşıya geçsek Erin Topkapı sarayını, Galata kulesini sorup duruyordu. Ben ise sarayı gezip gezmediğimi hatırlayamıyordum. Belki lisede ?? belki de hiç ! O kadar turist gezdirmişliğim var ama sarayı hatırlamıyorum. Bayram boyu oturduğum yerden herkesin gezisine bakıp ” ahh ne güzel ” dedikten sonra Cumartesi günü İstanbul gezisi planladık biz. Planlamamak gerekiyor bunu öğreneceğim öncelikle! Planımda Eminönü’nde kahvaltı sonra Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet ve en son Galata kulesi vardı! Var olarak kaldılar en nihayetinde ama başka bir gezi için.
Sabah Eminönü otobüsüne atladık ailecek. Yeni Cami’nin etrafında kahvaltı ederiz diye planlamıştım ama oradaki tüm yerler kapanmış bunu üzerine caminin arkasında, Mısır Çarşısı Yeni Cami Kapısının dibinde küçük bir çaycı bulduk, tahta taburelerin üzerinde simit, sabah Feriköy pazarından aldığımız ıspanaklı Arnavut böreği ve uzun zamandır içtiğimiz en güzel çayla kahvaltımızı yaptık! Gerçekten çay muhteşemdi. Erin kedi sevgisinden çıldırdığı ve civar kedi dolu olduğu için uzunca bir süre kahvaltı edip kedileri sevdik.
Daha sonra hiç de planlamadığım gibi Mısır çarşısının içinden geçip ara sokaklardan Mahmutpaşa’ya çıktık. Burası Erin için cennet gibi oldu çünkü aradığı tüm takımların formalarını bulduğu bir tezgah vardı ! Barcelona forması ve GS forması edindikten sonra yolumuza devam ettik. Önemli not : Takım forma 10 TL !!
Oradan Sahaflar Çarşısına çıktık. Tabii etraf ders kitabı doluydu, sanırım bir pazar günü gitmek lazım sahafları görebilmek için. Elbette oradaki kedileri de boş bırakmadık, sevdik sevdik!
Yol buradan Kapalıçarşıya ulaştı. Beyazıt kapısından attık kendimizi içeri. Benim hayalimde küçük bir çaycı vardı tabii ki artık yok! Yine de çarşı içinde ufak bir kahveci bulduk. Kahvelerimizin yanında bir de baklava tükettik. Ethem Tezçakar Kahveci. Servis kalabalık dolayısıyla berbat ama kahve mükemmeldi! Değer bence oturmaya.
Çarşıdan çıktık ve Sultanahmet’e ulaştık. Daha önce almadığım için Müze Kartı Topkapı Sarayının gişesinden aldım. Çocuk ücretsiz zaten. Biz kendimize kart aldık çünkü bundan böyle İstanbul, müzeler gezile! Girişte 15 liraya sesli tur aletini alabilirsiniz. Ben almayalım dedim, hata ettim. Erin onunla gezmeyi çok seviyor ama onu alsaydık sanırım sarayı iki günde bitiremezdik ancak söz verdim bir sonraki sefere dinleyerek gezeceğiz, bu seferlik tanıtım turu yaptık. Saray çok büyük en çok en alt bahçeyi ve eskiden şehzadelerin oyunları seyrettiği konakları sevdim! Koca kişisi gördüğü her ağaçtan tohum topladı. Harem’ e girmedik. Haremin giriş ücreti saray giriş ücretinden ayrı ve önünde uzunca bir kuyruk vardı. Sanırım hafta içi gitmek daha akıllıca.Çıkışta Ayasofya’ya girecektik ama çok acıktık o yüzden yolumuzu Soğukçeşme sokağından geçirip hızlıca Sultanahmet köftecisine çevirdik! Olmazsa olmaz köfte yemeden! Orada turumuzu tamamlama kararı aldık çünkü çok yorulmuştuk. Arkeoloji müzesinin önünden tramvaya binerek evimize doğru yönlendik. Galata kulesi için yola çıkmıştık en başta, Erin’ bayramda kuleye çıkacağız diye söz vermiştim ama ayaklarımıza kara sular indi. Dedik bir sonraki rota kule olsun.
Kasım ayında Erin’İn okulu 10 gün tatil. Sırasıyla bölge gezilecek.. Sen şimdilik aşağıda günün fotoğraflarına devam edebilirsin;) Bu vesile ile ben de fotoğraf çekme isteğimi törpüleyeceğim!
İstanbul: Sen çok güzelsin.. acımasız bir kadın gibisin… kadın gibisin..
Comments(10)
Başak Organik says:
23 Ekim 2013 at 10:07süpersiniz..
Ayça Oğuş (@AycaOgus) says:
23 Ekim 2013 at 15:35İstanbul’u gezelim | Topkapı Sarayı http://t.co/uIbAyiTvpO @AycaOgus aracılığıyla
Biranda says:
23 Ekim 2013 at 16:07Turlar öncesinde / sırasında şu kitaplara da göz atmak istersiniz belki Erin’le:
– Vapurları Seven Çocuk
– İkiz Gezginler İstanbul’da
– 5 Çocuk 5 İstanbul
– Galata Kulesi’nin Martı’sı
ESRA says:
23 Ekim 2013 at 16:37Oley ne güzel yapmışsınız Ayça harikasınız. Ben her yıl muhakak senede 2 3 kez bu tarz turlar yapıyorum çocuklarla bayılıyorlar. Daha küçükken bir mekanda uzun süre kalması zor o yüzden o mekanlarda her gittiklerinde ayrı keşileri ayrı heyecanları oluyor malum çocuklar hala bebekliklerindeki gibi tekrarlardan zevk alıyorlar aynı filmi milyonuncu kez izlemek gibi:)))
Sana önerilerim çokça olacak aslında:)Mozaik müzesi enfes ötesi bir yer mağazadan mozik çalışma kitabıda alabilrisini çocuklara yaratıcı hoş..(bununda yazısı var blogda)
Yerebatan sarnıcı muhteşem ötesi benim kız 2 yaşlarında idi sanırım Medusa’yı gördüğünde gece rüyasına girermi diye düşünmüştü hiç öyle olmadı gördüklerine hep hikayesini anlattı:))
Gerçi şimdi Cehennemi okuduktan sonra Dantenin müzikleri ile gezmek istiyorum orayı kendim:(
Diğer önerim hop in hop on gibi turist otobüsleri mesela çok zevkli oluyor biz çocuklu arkadşa gurubu ile onu kışın yapmıştık maceralı idi:))))(blogumda yazmıştım)
Gülhane içindeki islam bilim eserleri müzesi meydandaki dikili taş vss vsss…
Dolmabahçe bizimkinin Atatürk ile görmek istedikleri sıralamasında tamamlananlardan idi…
Galataya müthiş aşık benim oğlan , hazerfan ile ilgili Armağan saylanın kitabı var mesela Deniz Üçbaşaran çizimli:)
Biranda’nın yazdığı ikiz gezginler kitabına bayılıyorum ben ama bilemedim Erin şimdi okuyabilirmi ben geçen yıl uzun yaz tatilinde çocuklara onu okumuştum kalın bir kitap…
Vapur ile ilgili benim kızım Aytül Akal’ın Denizin altını Merak Eden vapura aşık burada da bir önerim olsun bu kitapla Rahmi koç müzesinde buharlı tekne çıkarıyorlar halice haliç turu yaptık harika oluyor hep kitabı andı benim kız ince bu yaşa göre okunabilir tekne zaten muhteşem harika nostaljik oluyor ….
Ay biri beni durdursun gezmek deyince sayfalar döşeyebilirim …
Ayça Oğuş says:
23 Ekim 2013 at 16:40Esra çok teşekkürler :=) Senden daha iyi rehber bulamazdım .. hepsi listemde artık Erinin gezebilecek yaşı da geldi bence dimi ?? :=))
ESRA says:
23 Ekim 2013 at 17:07:)Tşk ederim Yaş her daim gezmeye müsait benc eçocuk için, ama anne baba ile gezmesi en keyifli ve eğlenceli yaşlara geldi artık:) Önemli not, gezilerde en azından yaşıtı bir arkadaş olması motivasyonu çok arttırıcı bir etki:)
Ayça Oğuş says:
24 Ekim 2013 at 14:44hedefim bir arkadaş bulmak annesini de kendime arkadaş etmek :=)
ESRA says:
24 Ekim 2013 at 17:08:)Biz her daim hazırız bu konuda aklında olsun:)
Sevgiler
esin says:
23 Ekim 2013 at 16:55Ayca hanim harika yazmissiniz. sizinle gezide tanismistik bileklik yapmayi ogretmistiniz bana ve Banuya..yaziniz cok keyifli…
Ayça Oğuş says:
24 Ekim 2013 at 14:44:=) Teşekkürler ..