No comments yet

Evim Bozcaada

Ne çok direndiğimi hatırladıkça Bozcaada’ya taşınma konusunda kendimden utanırım bazen. Hayatta büyük keşkelerim olmadı hiç ya da büyük pişmanlıklarım bir elin beş parmağını geçmez. Onlardan biri de Alpay hadi dediğinde kalkıp gitmemiş 8 sene bu kararı süründürmüş olmamdır. O vakit gitseydik 12 sene diyebilirdim yine de doyar mıydım bilmiyorum. 2001 yılından beri Bozcaada’da olup bunun 4 senesini yaz kış orada geçirmiş olmak bu hayatın bana verdiği en büyük hediye oldu. Instagram hesabım çalınmasaydı ve şimdi hesap hala çalışıyor olsaydı geriye dönüp bu kadar fotoğrafa yazıya anıya yaşananlara bakmayacaktım. Çanakkalde’ki bu evin bu salonunda hem de şu günlerde vapurların sürekli çalışmadığı hava muhalefeti yaşayan adaya doğru kalbim çekilirken.

Bugün arşivi derincene temizledim bu yazıdan sonra sırayla gelecek fotoğraflar aklımda kalanlar kalbimden dökülenler ve o kadar fazlalar ki nasıl toparlayacağımı ben de bilmiyorum.

En iyisi mi dedim şu seri ile başlansın: vapur iskeleye yanaşırken bir fener vardır balıkçı barınağının orada. Hemen her sefer bir kare çekip HOME diye paylaştığımı fark ettim dolanırken hikayelerim arasında. Elime gelenleri toparladım yine bulduğumda seriye ekleyeceğim. Farklı zamanlarda farklı saatlerde farklı ışıklarda farklı açılarda evine hoş geldin diyen benim köşem.

Adada yaşayan bilir kimse öyle kendine kolay kolay adalıyım diyemez. İkametgah orada bile olsa her seferinde hoşgeldin denilir. Eyvallah derim buna elbette ki bilirim “adalı” olmak herkese nasip değildir kolay da değildir desturla ağıza alınır ve fakat benim evim Bozcaada’dır. İtirazı olan ?

Paylaş :=)

Post a comment