Aman bir yerin gözükmesin anneanne!

Bu sabah yatağımdan kalktım, yüzümü yıkadıktan sonra 15 dakika kadar self-practice ( kendi kendisine yoga yapma) ihtiyacı içerisinde yattım yattım kalktım. 1 haftadır egzersiz yapmamak artık ne kadar büyük bir eksiklik haline geldi hayatımda anlatamam sanırım. Kendime tekrardan egzersiz disiplinini sağlamış olmaktan dolayı mutluyum ancak işler biriktiğinde, gidip de bu...

Okumaya devam et

ne yazim ne yazimmm

diye düşünmeye hiç gerek yok: İstanbul’da yaşıyorum malzemem bol! #1 Starbucks meselesi: Daha önce de takmışlığım var meseleye. Sevdiğim bir mekan Starbucks, doğum çekimlerinde genelde hastane yakınlarında bir iki tanesine rastlar, kahve molası verdiğimde interneti olması sebebiyle gider hem kapı posterimi hazırlarım hem internetini kullanırım. Tercihim her zaman sıkı bir...

Okumaya devam et

Bozcaada

İlk defa bu sene Bozcaada’dan, ada’m dan ve kalbimin büyük parçasını kaplayan bu kara parçasından çok zor ayrıldım! Döner dönmez işlere gömüldüm ama kafamda dönen kelimeleri tutmam imkansızlaşınca neresinden anlatmaya başlasam bilemediğim bu yazıya başladım. Hani ilk cümleler böyle olur devamı gelir diye düşünür insan ya; gelmiyor. Tadı damağımda hafif...

Okumaya devam et

Tofaş mı Mercedes mi?

Geçen gün bahsetmiştim Erin kendi büyük bisikletine binmek istemiyor, fırsatını bulursa Kayra’nın bisikletini kaçırıyor , Kayra görürse vay haline 🙂 bulamazsa fırsat eski küçük bisikletine biniyor. İşte yine bir akşam üzeri : “anne gezme yapalım mı seninle dedikten sonra ki diyalog: A: Oğlum gel mavi bisikleti alalım E: Yok anne...

Okumaya devam et

yüzmek mi ??

  benden sorulur!! Bir yüzücü olarak acaba oğluma yüzmeyi nasıl öğretirim diye hep düşündüm. İlk başlangıcını yani en zorlu kısmını cebren ve hile ile babasına bıraktım! Geçen hafta tam zamanlı denize alışma dönemini geçirdiler. Geçen senelerden alışık tabii ama araya kış girince biraz unutuyor. Ben teslim aldığımda ise babasının parmaklarını...

Okumaya devam et