Remziye beni mimlemiş:) Bu mim bana gelmez diye düşünüyordum ama geldi :))) seve seve cevaplayacağım çünkü emzirmenin gücünü her zaman anlatmayı görev bildim kendime.
Şimdi ne çok pişmanım daha da uzun emzirmediğim için. Emzirirken ” off tamam çok yoruldum” diye sızlandım evet ama o mastit olup da bıçak gibi emzirmenin kesilmesinden sonra yaşadığım içimdeki fırtınayı kimselere demedim. Hala bile eser esintileri. Bilerek ve isteyerek bebeklerin daha doğrusu insan canlısının yavrusunun anne sütü alma hakkını elinden alan her türlü şahsı, makamı, kurumu kınamak geliyor içimden bağıra bağıra. Doğada hiç bir canlı yok ki insan kadar müdahele ediyor yavrusuna. Bebek annesinden başka neye sahip ki bu dünyada ve sahip olduğu tek şeyden mahrum edilmek….durumu daha da abartmadan emzirme reformunu bir kere daha desteklemek için mim ile gelen soruları cevaplıyorum gerçi doğumdan sonra işi bırakma şansını yaratmış bir anne olarak cevaplarım tatmin edici olmayacaktır ama desteklemek istiyorum.
(1) Türkiye’de ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı sizce yüzde kaç? (*)
Aslında veri aşağıda var ama açlık sınırında çok insan olduğunu düşünüyorum Türkiye’de, fakir çok insan var bu insanlar ne yapıyorlar anne sütüyle beslemeyip de ? devlet mama yardımı falan mı yapıyor ??
(2) Siz bebeğinizi ne kadar süre anne sütü ile beslediniz?
İlk 6 ay hatta 7 ay sadece anne sütü daha sonra 21 ay anne sütü ile.
(3) Kaç ay doğum izni kullandınız?
Doğumdan sonra işten ayrıldığım için izin kullanmadım.
(4) Yasal süt izninizi kullanabildiniz mi?
Doğumdan sonra işten ayrıldığım için izin kullanmadım.
(5) Emzirdiğiniz ya da süt iznini kullandığınız için iş yerinde mobbing (tepki, işi bırakmanız için baskı) ile karşılaştınız mı?
—–
(6) Bebeğinizi toplum içinde, dışarıda emzirmeniz gerektiğinde sıkıntı yaşadınız mı?
Herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Emzirmek istediğim her yerde emzirdim. Çay bahçelerinden otoban kenarlarına kadar! Umurum değildi: ben ulvi birşey yapıyordum ve kimse de bana bakmıyordu elbet!
(7) Emzirme konusunda desteğe ihtiyacınız oldu mu? Gerek emzirme danışmanlığı, gerekse psikolojik olarak yeterince destek bulabildiniz mi?
Emzirme konusunda doğum öncesi katıldığım kursta Beyhan Numan gibi bir danışmanla tanışma şansına eritim ve doğumdan sonra hastaneden çıkmadan bir kere daha karşılaştık. Ondan öğrendiklerim ile çok uzun süreler randımanlı emzirebildim. Ailem de psikolojik olarak destekledi her zaman.
(8) Emzirdiğiniz süre boyunca etraftan “sütün yetmiyor, mama ver, bu çocuk meme emmek için çok büyük” şeklinde baskı gördünüz mü?
🙂 HER ZAMAN! Ellerinde mama dolu biberonlar ile “koca kazık oldu hala mememi veriyorsun diyen” anne arkadaşlarım oldu en çok. Her zaman oğlum “memmmee” diye koşarak geldiğinde azınlık olarak “ulen ben mi tuhafım kötü bişi mi yapıyorum” dediğim oldu ancak dedim ya keşke daha devam etseymişim. Emzirme ile bıçak gibi kesilen bağ bir daha yerine koyulmuyor.
(9) Emzirme Reformu’nu biliyor musunuz? Sizce Emzirme Reformu neden gerekli?
Elbette biliyorum . Desteklemek için sergi bile açtık 🙂
Gerekli annelerin işini kaybetmemesi için bebeklerinin emme hakkını ellerinden alıyor yasalar. Bunun için yasal bir düzenleme acilen yapılmalı. Anne sütünü bebekler damla damla biberonla değil annesinin memesine dokunarak, koklayrak doya doya almalı!
(10) Emzirme Reformu’nu web sitesinde desteklediniz mi? Destek olmak için
http://emzirmereformu.com/ adresindeki formu doldurmanız yeterli.
(*) Türkiye’de ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı yüzde 1,3. (Kaynak UNICEF Türkiye). Annelerin yüzde 98’i doğumdan sonra emzirmeye başlıyor, fakat ilk iki aydan sonra genel emzirme sorunları veya işe başladıklarında yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle emzirmeyi ve anne sütüyle beslemeyi sonlandırabiliyorlar.
Yorumlar (3)
sirar :
23 Aralık 2010 | 14:25Çok hızlısın. Teşekkürler! Sen yazmadan olmazdı demi? 🙂
berrah :
23 Aralık 2010 | 17:34merhabalar ayça, şükürler olsun ki, ben oğlumu 2yaşına kadar emzirdim fakat keşke çook daha uzun emzirebilseydim…
oğlum şimdi beş yaşında, emzirdiğim günlere dönmeyi öyle çok istiyorum ki, her açıdan:( kafam karışık, konuyla çok ilgili değil ama dayanamadım sana danışacağım, sana ve okurlarına… beş yaşındaki oğlum üç haftadır anaokuluna gidiyor, gidiyoruz desek daha doğru olur. Ben merdivenlerde onu bekliyorum o ise sınıfın kapısından çocukları izliyor arada yanıma geliyor:(( çok çok üzgünüm okulun sahibi psikolog bayan dışarıdan, bir psikiyatrıdan destek almamız gerektiğini söyledi… Okulda bu gibi çocukların olduğundan bahsetti, psikiyatrın verdiği, endişe azaltıcı ilaç sayesinde çocukların sınıfa girdiğini ve okula çok çabuk adapte olduklarından bahsetti… Büyük ihtimalle oğluma da aynı ilaç verilecek.. Ne yapayım, ne yapmalıyım:(( haftalardır okulun merdivenlerinde oturuyor oğlumun sınıfa girip arkadaşlarıyla diyalog kurmasını bekliyorum ama olmuyor, bu arada ben çok bunalıyorum ve tabi bu durum oğluma yansıyor… o da çok etkliniyor tabi, son zamanlarda çok hırçınlaştı… Şaştım kaldımi yoruldum… Bundan öncede bir okul maceramız olmuştu ve zorla içeriye alınmasından çok rahatsız oldum ve üç günle bitirdim. Bu kezde aynı şeyi yapmak istemiyorum. Ama ilaç da kullanmasını istemiyorum.. Ben oğlumu emzirdiğim günlere dönmek istiyorum AYÇAAA:((
Ayça Oğuş :
24 Aralık 2010 | 06:11BErrah yorumunu post olarak yayınladım : http://www.pi.web.tr/anaokulu-sorunlari
umarım işine yarar öneriler gelsin..