18 ayımızı doldurmamız sonucunda hastanenin yönlendirmesi ile bugün pedagog ile görüşmeye gittik.
İşte birkaç soru,oyun testi v.s Erin’in gelişiminin nerede olduğunu gördük.
Bunu yazmaktaki amacım doktorun bu sorular,oyunları ve neticelerinden sonra ilk önerdiği şeyin bir OYUN GRUBU olması.
Tabii hemen oyun grubumuzu anlattım ve bunu başarılı buldu.
Bu oyun gruplarında neler yapılması gerektiği ile ilgili konuşurken şu sonuçlar ortaya çıktı:
*Az oyuncak, çok oyun bakış açısı
*Bu yaşlardaki çocuklar ile belli bir aktivite yapmanın gerekli olmadığı
*Eğer illa ki bir aktivite yapılacaksa bir masa başı ya da bir oyun sadece istekli çocuklar ile gönüllü bir annenin bu aktiviteyi yapmasının doğru olacağı. İstemeyen çocuğun aktivitenin yapıldığı yerde tutulmaması gerektiği.
*Çocukların sadece bir arada olmasının yeterli olacağı.
Sonuç olarak bu oyun grubu işi son derece doğru ve faydalı, bu konuda hem fikir olduğumuzu zannediyorum zaten.
Çocukların bakım ile ilgili /çalışan anne/ bir sıkıntısı yoksa 3 yaşından evvel yuvaya/kreşe başlamasının bir gereği olmadığını konuştuk. Bu tip oyun grupları yeterli olacaktır.
İkinci konum TELEVİZYON:
Bildiğiniz üzere Fransada BABY TV ve türevleri yasaklandı. Bilmeyenler için.
Bu konu hakkında ben şunları söyledim :
“Erin bundan bir kaç ay öncesine kadar hiç tv görmedi, bilmedi..artık 2 yaşına yaklaşmaya başlaması dolayısıyla günde 15 dakikayı geçmemek üzere televizyon açmaya karar verdik. Animal planet diye hayvan belgeselleri yayınlayan kanalı denedim. Erin hayvanlar kitabını alıp karşısına geçip orada gördüklerini göstermeye, sabahları maymun taklidi yaparak hayvanları açmamı talep etmeye başladı.. yılanı, aslanı,timsahı,pengueni yani etrafta göremeyeceği hayvanları tanıdı..Bir de “da vinci learning” diye bir bilim kanalı var, sabahları ‘dahi çocuklar’ / sanırım adı bu / diye bir program var onu açıyorum zaten yarım saat sürüyor.. son derece başarılı..Son olarak yine sabahları TRT 1 de güzel bir çocuk programı var: elma kurdu nam nam.. bir kere gördüm ama dönüşümlü seyredime onu da katacağım”
Doktor da :
“İki yaşına kadar herhangi bir şekilde TV önermiyoruz ancak çocukların gelişimleri göz önünde bulundurulduğunda sizin yaptığınız gibi gerçek hayattan görüntüleri olan, çizgi olmayan, sessiz,diyalogsuz olmayan programlar EN FAZLA 15 dakika günde seyrettirilebilir.”
Bu kadar..
Emzirme hakkında:
2 yaşına kadar fiziksel olarak emzirmek çok iyi ancak psikolojik olarak 2 yaşına doğru kademeli olarak bıraktırmak gerekli. Çocuğun bağımsızlığını ilan etmeye çalıştığı bu dönemde artık anneden kopması daha doğru. Bunun için birden kesmek yerine – tabii bu bizim için geçerli çünü Erin sadece uyurken meme alıyor – uyuturken 10 dakika emzirip sonra kesip uyutmak. 10 -15 gün sonra bu 10 dakikayı 5 dakikaya düşürmek ve 5 dakika emzirdikten sonra kesip uyutmak ve 10-15 gün sonra hiç emzirmeden uyuyacağını anlatarak emzirmeden uyutmak. Uyku haricinde asla meme vermemek: ağlasa bile!!
Tuvalet eğitimi hakkında:
“İlla ki merdiven inip çıkan çocuğa eğitim başlayabilir diye bir kural yok önemli olan duygusal olgunluğun olması. Bir çok merdiven inip çıkabilen çocuğa bu eğitime başlanamayabiliniyor” dedi..
Her doktorun ve herkesin bilgisi, fikri bu konularda vardır.
Ben bugün edindiğim bilgileri paylaştım.
Yorumlar (13)
hayal :
18 Eylül 2008 | 23:01aycacim, faydali bilgiler icin tesekkur ederiz.. Bu oyun grubu konusunda hemfikiriz demek ki..
Haftada iki gun konusu benim de aklimdan geciyor, Ya-Pa’ya gittim gecen gun, oradaki oyun grubu da haftada iki gunmus. Fizibilite raporu 🙂 cikaralim mi bir ara, gerceklestirilebilirligi ne kadar diye?
AyçA :
18 Eylül 2008 | 23:13Rica ederim .. bugün Tülaydaydık kimse olmadan grup günü hariç artı bir gün daha bir araya getireceğiz biz çocukları zaten en az 2 en çok 5 kişiden yola çıkarak bu olabilir sınırlarda.. neyse mail listesinde konuşuruz bunu :)önerilerim de olacak bunları tartışırız..
Bana ya-pa demeyin!!!! sakın.. 🙂
pinarbk :
19 Eylül 2008 | 09:51Televizyon konusunu ben de düşünüyordum ne zamandır. İnanılmaz ilgisini çekiyor bu günlerde. En çok Digiturk’ün müzik kanallarını açıyorum, hem balıklara bakıyor, hem de dans ediyor. Geçenlerde Ertuğrul Tosun Paşa’yı izlerken, fesli bütün adamlara dede deyip öpücük gönderdi:))
Dün akşamda atları gördü televizyonda. Deli,ce bir at tutkusu içinde. Baktık ki ciddi ciddi “dehh dehhh” deyip izliyor, televizyonu kapattık, nerde der gibi ellerini açtı, atlar adaya gitti dedik:))
Emzirme meselesi zor iş. Çok kararlı olmak lazım. Kolay gelsin şimdiden. İlk bağı koparmak da lazım geç olmadan…
Maviye Yolculuk :
19 Eylül 2008 | 10:18Ayça Hanım sakıncası yoksa oğlunuzu hangi pedagoga ya da hastaneye götürdüğünüzü öğrenebilir miyim? Biz de pedagog arıyoruz tavsiye üzerine olursa daha çok rahat edecek içim.Sevgiler…
AyçA :
19 Eylül 2008 | 12:11Pınar doktorun söylediği şu : 2 yaşından evvel kesinlikle açmayın.. ama esnehyebiliyor anladığım kadarıyla.. bizim için artık 15 dakika uygunmuş.. ama gerçek hayattan kareler içeren programlar.. mesela tosun paşaya dede demesi gibi 🙂 çizgi film sordum ona da ” eğer yarar sağlayacağını düşündüğünüz bir çizgi film ise yine 15 -20 dakikayı geçmesin ” dedi.. bize bağlı yani durum ..sen faydalı olduğuna inanıyorsan tabii ki seyredebilir bence.. 🙂
Emzirme işi gözümde büyüyor.. çok hemde..
Maviye Yolculuk. Amerikan hastanesinde Güzide Soyak. Tavsiye konusuna gelince.. göreceli bir kavram. ben kendisini doğum öncesi ve sonrası hastanenin programında tanıdım o yüzden tercih ettim bir de hastanin 18. ayda bunu rutin ücretsiz vermesi de etkendi.. deneyebilirsin bence..
Sevgiler.
pinarbk :
19 Eylül 2008 | 12:27Aslında hiç de faydalı görmüyorum televizyonu. Tamam kısa ve pratik bir öğrenme sağlayabiliyor düzgün programlar açıldığında ama ben yine de kitaplarla haşır neşir olup tv.den uzak durmasını tercih ederim.
Duru uyumadan tv. açmıyoruz ama tesadüfen rastladı işte. Bizim için en iyisi balıklar ve müzik. latin müziğinde fırıl fırıl dönüyor ve çok eğleniyor.
Emzirme konusunda telaşlanmakta haklısın. Bir de bu işten karşılıklı keyif alıyorken bırakmak daha da zor.Tecrübeyle sabit…
Çok uzun yazdım. Kalanını da yarın konuşuruz artık:))
AyçA :
19 Eylül 2008 | 12:42Pınar aynen bizde Erin uyumadan açmıyoruz .. zor oluyor tabii 🙂 haber falan seyretmek istiyor insan 🙂 hehe.. ama bazen denk geliyor ve bence artık olabilirde..
Yarın için mail attım Erin hasta ve sanırım basit birşey değil gece ateşi de yükseldi..
günes :
20 Eylül 2008 | 11:18Merhaba ayça,begümde tv seyretmesini çok seviyor.Huysuzlandığı zaman ana kucağını tv karşısına koyuyorum dikkatini çekiyor.Onlarla konuşuyor.Gülüyor,aslında ben daha çok gözleri için sakıncalımı diye düşünüyordum.Erinede çok geçmiş olsun.
AyçA :
20 Eylül 2008 | 11:40Güneş gözlerinden mada beyin gelişimi, dil gelişimi, sosyal gelişimi açısından 2 yaşından önce TV görmemeleri öneriliyor.. onun yerine dışarı çıkıp gezdirebilir, kitap okuyabilir, başka aktiviteler bulabilirsin sakinleştirecek.. suyla oynatabilirsin mesela ..müzik dinletebilirsin.. sana nacizene tavsiyem sakinleşsin diye tv karşısına koyma yoksa tek çaren o kalır her seferinde.. tv bırak çocukları bizim için bile iyi birşey değil. Evde elektrikler kesildiği zamanları düşün TV yokken ne yapıyorsun? genelde sohbet edilir değil mi ?? TV bize bunu unutturuyor keza bilgisayar da.. neyse bu konu uzun minicik bebekleri TV karşısına koymayın lütfen..
Teşekkürler bugün daha iyi Erin 🙂 ateşi düştü gibi ..
günes :
20 Eylül 2008 | 12:22Ben pazartesi günü iş başı yapacağım ve babannesi ile kalacak.En kolay yöntem belkide tv karşısına koymak.Tavsiyen için teşekkürler ben kızımla birlikte olduğum sürece deneyeceğim.
aslı budak :
21 Eylül 2008 | 18:04Tv hakkında Ayçayla aynı fikirdeyim. kızım bir ara TRT1 de Gece Bahçesine bakıyordu(izliyordu demedim, çünkü 5 dakikayı geçmezdi bakması) , bir zaman sonra televizyonla hiç ilgilenmez oldu. 17. ayını bitirdi, şu sıralar özellikle kedi ve köpek tutkunu bazen bu yüzden national geographic wild’de -bizim bilerek yaptığımız bir şey değil- kedi ve köpek ya da türevi hayvanları görünce dikkatini o yöne çeviriyor, yine çok kısa sürüyor. TJK tv de atları görünce kendi atına biniyor, o da çok kısa süre. Çok bebekken takınılan tutumla ilgili olduğunu düşünüyorum TV alışkanlığının. Beyin korteksi üzerinde çok zararlı etkilewri var ve emin olun konuşmayı geciktirecektir. Biz bu tarafta bir grup şeklinde oyunlu aktivitelere geçmeyi başaramadık ama yaştaş bebekleri olan arkadaşlarımızla sıklıkla bir araya getirmeye çalışıyoruz bebekleri, yaştaşla oyun sosyal davranışlar geliştirmenin en uygun yolu.
Nilgun :
23 Eylül 2008 | 08:08TV konusu benimde çok dikkat ettiğim bir konuydu, du çünkü Dila şimdi babanenin evinde bakılıyor ve orada ne yazıkki özellikle akşam saatlerinde tv açılıyor, tabi müdahale alanım da çok az. kendi evimizde biz de dila uyuduktan sonra açardık, ne güzel günlerdi ah ah. şimdi bazen Dila TV’yi açıyor, eline kumandayı alıyor ve üçlü koltuğa uzanıyor, yani dede gibi yapıyor:( bilmiyorum nasıl ama mutlaka buna da bir çözüm bulmalıyım.
hamile :
24 Eylül 2008 | 12:30Merhaba ayçacım.
Selin de tv seyretmesini çok seviyor. Huysuzlandığı zaman ana kucağını tv karşısına koyuyorum dikkatini çekiyor. Onlarla konuşuyor.Gülüyor,aslında ben daha çok gözleri için sakıncalımı diye düşünüyordum.
Birde gözlerinde kayma var. kapamasına anca tv karşısında yaptırabiliyoruz.