Duygu selleri ya da düşüşler insanları ayağa kaldırmak içindir hep, bu benim fikrim tabii.
Son bir haftadır yaşadığım çöküş ki bunu kimseye yansıtmamak için çok büyük çaba sarf etmeme rağmen bu bastırılmış duygular dün gece isyana geldi.. bu sabah başka projelerle de önüme çömeldi,diz çöktü .. köpek ettim denir yaa öyle yaptım,hayatıma yön çizmeye karar vermemi sağladı. Ufaktan ofise gidip geleceğim buradaki odama yerleşmeye başlayacağım.. Erin’e de buraya bir düzen kuracağım vesaire vesaire..zamanla şekillendikçe listelerime başlarım.. şimdilik kafamda şekillendi. benimda moralim yükseldi.. ama gece çok geç yattım o bakımdan gözümden uyku akıyor ancak burada uyuyabileceğim bir düzen ŞİMDİLİK 🙂 yok.. olacağı hayali bile ayakta tutuyor insanı..Onu bunu kıskanıp çatlıyacağıma el becerilerimi konuşturmaya ve üretmeye başlayacağım..
Neyse..
site + aktivite önerisi:
Bir zamanlar Alpayın da çalıştığı bilim şenliği şu anda Şişli Belediyesi tarafından Bilim Merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Daha ileri yaşta faydalanabiilrim diye linklerime koyuyorum.
kitap önerisi
Bir zamanlar kitap fuarlarının birinden aldığım ama lohusayken üzerindeki bebeği oğlumun uyumasına benzettiğim için kütüphanemde dikkatimi çeken ve gerçekten her kitabın bir okunma zamanı olduğunu anladığım bir kitap.:
Akgün Akova – Elimi Tut Yeter Gerçekten okuması keyifli bir kitap.Akgün Akovanın oğluyla yaşadıklarını anahtar alarak yazdığı bir kitap.En çok hoşuma giden bölüm :
Baba masal okur masalda kralın çocukları olmadığını söyler oğlu sorar:
-“Neden kralın pipisimi yokmuş??” :))))
Yeni çıkan almak istediğim bir kitap var okumak için zaman yaratmam lazım: John Berger – Anlatmanın başka bir biçimi. Fotoğrafa olan ilgimi uzağa fırlatmamalıyım.
Bir de seyretmediğim ama o dönemleri ilgiyle izlediğim Hatırla Sevgili dizisinin film müzikleri çıkmış.Beyoğlunda her yerde çalıyordur sanırım şimdilerde. Pangaltıda kitap evlerinde duydum çok hoşuma gitti. Belki bugün yorgun da olsam çok özlediğim Beyoğlu’na bir yürür biraz kulaklarımın ve gözlerimin pasını silerim.
Ek: “Baba Olmak” güzel bir konuya parmak basmış ama ben bu Amerikan Pediatri Birliğine bayılıyorum doktoruma sorduğum her sorunun cevabından bu birlik çıkıyor :)))
Yorumlar (15)
köşenin delisi :
10 Ağustos 2007 | 15:00Yürü kim tutar seni desem çok mu kıroluk etmiş olurum :)) Kesinlikle katılıyorum sana… insanın her zaman kendisi için bir şeyler yapması lazım, morali yüksek tutmamıza yarıyor bu (biraz yorucu olabilse de). Benim bu konudaki sorunum şu: Listeyi ya da planı o kadar abartıp kapsamlı tutarım ki genelde, sonunda her şey birbirine girer ve hiçbirini yetiştiremem.. o yüzden de artık mantıklı ve uygulanabilir programlar yapıyorum ve üzerine bi de ekstra bi şey için zaman ve hal kalırsa oh ne ala diyorum :)) Harika bir karar almışsın bence :))
AyçA :
10 Ağustos 2007 | 15:09+1:))
Baksana delicimm biz bazen benziyoruz birbirimize :)) bu konudaki sorunumuz da benzermiş:)) sürekli bir karar almamın sebebi bu işte..:)
Bu sefer planlı programlı gidip Alpayın ışığında hareket edeceğim yoksa aynen herşeyi birbirine sokup ben bişii beceremiyorum diye oturup depresyon malzemesi buluyorum :))
Kim tutar beniiiiii :))
köşenin delisi :
10 Ağustos 2007 | 15:20eeeee şeyy…arada Erin tutabilir, beni de Toprak, ama o kadar da olur canım :)))))))))
AyçA :
10 Ağustos 2007 | 15:23tamam canım bende onlar hariç konuştum tabii ki:))benim Erin için kendimi geliştirmem durmamam lazım :))yoksa büyüdüğünde ne yaparım :S
zeynep :
10 Ağustos 2007 | 15:29aycacım seni benden daya iyi anlıyan var mıdır acep? keşke seninle uzun uzun sohbet etsek? durgunluktan çok çabuk çıkardık eminim:)))
AyçA :
10 Ağustos 2007 | 15:40Teşekkürler Zeynep,tabii edelim sohbet..benim en sevdiğim şey zaten 😀
ama benim sorunum – yani sorun demesem..sorunluymuş gibi duruyor ama ne diyeceğimi bilemedim.. takıntım desem.. evet takıntı sorundan daha iyi durdu 🙂 – durgun olmak değil durgun olamamak :)) bu durumunda bir düzen içerisinde olmasını sağlayamamak :))
Ben yanlışmı anladım acaba seni??
archi*sugar :
10 Ağustos 2007 | 16:31Bebegi buyuttukce yeni arayislara giriyor degil mi insan… 🙂 Liste yapman cok iyi olmus.Yeni seyler yapmak moral bulmak icin birebir… benim de uzun bir listem var onumde ama vakit yoook… belki de vakit yaratmaliyim ama nasil?! Hadi kolay gelsin…
Esra
Anne ve Bebisi :
10 Ağustos 2007 | 18:24eee bize de bu durumda, hayırlı olsun kararın demek düşüyor:)))))
AyçA :
10 Ağustos 2007 | 21:10Archi benimde zaman problemim var ama Alpayın ofisinde olacağım için yardımcı çıkar diye umud ediyorum 🙂 Yapabildiğim kadar.. sende bence yapabildiğin kadarını yap.. gerçekten şimdiye kadar yapabildiklerim bile moral oldu bana..
Esracığım sana da teşekkürler.. 🙂
Crebro :
10 Ağustos 2007 | 22:40Ayça sana yorum atıyorum ama yorumlarım görünmüyor 🙁 Umarım bu görünür.
Evde bir çalışma odası düzenledim kendime. Arel uyurken ve babası onunla ilgilenirken gidip çizim yapıyorum. Neler hissettiğini de çok iyi anlıyorum.
AyçA :
10 Ağustos 2007 | 23:50Meltemciğim.. sanırım yeni bir adres kullandın ya da ben version yükseltince bazı adresleri ilk defa gördüğünü zannediyor bu wordpress.. ilk defa gördüğü adreslere ise denetim koyuyor.. yani benim onayım gerekiyor bundan sonra görünür.
Keşke senin kadar becerikli olsam.. ama olacağım eneyeceğim hatta polimer kil ilgimi çeken bir konu forumunu inceleyeceğim ilk fırsatta.. bayılıyorum senin yaptıklarına.. ve harika resimler yapıyorsun.. :))
Minik Patikler :
11 Ağustos 2007 | 18:00Ben de mesleğimi çok sevdiğim ve bir süreliğine askıya almak durumunda olduğum için içim hasretle yanıyordu bir aralar. Meslek aşkımın depreştiği bir anda hiç değilse çizimlerimi yapayım diye onlarca resim defteri, yeni kağıtlar ve dosyalarla döndü eve. İlk sayfamı bitirmeden adam bebek uyandı ve çizdiğimi güzelce karaladı 🙂 Şimdi ben de yerim olursa bir odayı işime ayırmayı düşünüyorum, bazı makinelere bakmaya başladım bile.
zeynep :
11 Ağustos 2007 | 19:55ben ahmedden zaman bulup kendimle ve derslerimle ilgilenemiyorum. ve buna oldukça çok üzülüyorum. kendime program yapsam da her seferinde yavru kuşum olayı bozuyor. ama başka annelere baktığımda hem eve hem işe hem kendilerine hem çocuklarına hem de eşlerine ve arkadaşlarına zaman ayırdıklarını görmek beni daha da üzüyor.bazen kendime beceiksizmiyim ben diye soruyorum:(
yesim :
13 Ağustos 2007 | 10:36ayçacım
öncelikle hayatın ve yeni düzenine(nize) ait kararların hayırlı olsun diyeyim!:::)))
sonrada akgün akova’nın kitabını beğenmiş olmana da ekstra sevindiğimi belirteyim; kendisi ng türkiye’de hem yazar (danışman) hemde fotoğrafçılık yapıyor ayrıca bir o kadarda şeker biri! resmen konuşurken ağzından bal damlayan tiplerden neyse ben daha fazla konuyu dağıtmadan ilerleyen günlerdeki yeni hayatını ve düzenini anlatan postlarını şimdiden merakla beklemeye başladığımı bildireyim!!!!
sana kolay gelsin,
AyçA :
13 Ağustos 2007 | 15:33MP umarım sende zamanla yapmaya başlarsın :))
Zeynep şimdi anladım ne demek istediğini :)) ya bakma bence herkes aynı duyguları yaşıyor kimsenin hepsini aynı anda becerebildiği yok.. :))) yani ben böyle düşünüp kendimi avutuyorum .. yani yok hepsi aynı anda mümkün değil!!!
Hem eve hem işe hem çocuga hem eşe .. naaa-mümkün… işi aradan çıkartırsan eh mümkün!! ev işlerini takıntı yapmazsan çocuk ve eşe zaman ayırabiliyorsun.. birde kendine zaman ayırma kısmı var.. bence en önemlisi bu önce can sonra canan.. sen iyi olmazsan gerisi hiç iyi olmuyor.. o bakımdan bence istediklerini öncelikle yap .. ben bunu öğrendim ama beceriyorum ama beceremiyorum .. zamanla öğreniliyor..
Yeşimcim merciiii 🙂 Akgün Akovayı bak ne çok sevmişim adamcaaz hemide fotoğrafçıymış .. kan çekmiş :)) Süper bir kitap sırayla diğer kitapalrınıda edineceğim fırsat buldukça okuyacağım .. sevgilerimi ilet kendisini görürsen koridorda falan :)) ya bak ben kapınıza dayacağım sonunda iş diye heee…!!