Hayatın hızına mı yetişemiyorsun? Her şeyi aynı anda bir an önce yapmak bitirmek mi istiyorsun? Gün 30 saat mi olsun ? Ne olsun ?
Bütün bu hızın yaşam enerjini düşürdüğünü biliyor musun ? Ben biliyorum! Biraz önce iş görüşmesi yaparken aynı anda eve gelecek minik misafirlerimin kurabiyelerini yaktığım anda durdum birden! Geçen gün okuduğum bir yazı geldi aklıma! Bir kaç gündür yapmayı ertelediğim bir yazı bu. 6 Maddeden oluşuyor sadece ve kendini okurken bile iyi hissetmene yardımcı oluyor!
Bugünden ve şu andan itibaren bunlardan birini yapmaya ve her geçen gün bir tanesini daha eklemeye sonunda hepsini yaşamıma adapte etmeye SÖZ VERİYORUM! Akıl, ruh, duygu sağlığım için!
1. Yemek yemeğe başladığın zaman kendine saygı yemeğine şükran duy. Biraz sessizlik huzura yardımcı olacaktır. Sessiz ya da yavaş konuşmalar ile yemeğini ye. Kızgın ya da üzgünsen yemeğe başlama, önce sakinleş sonra sofraya otur.
2. Yemeğini iyice çiğne ve ilk geğirme geldiğinde DUR! Sindirim ağızda başlar unutma. Yiyecekleri sıvı hale getirecek kadar çiğnemezsen sindirim enzimleri işlerini yapamaz ve yiyecek sindirilemez. Sonuçsa sindirilmemiş bir yemek ve rahatsız edici fiziksel semptomlar olacaktır.
3. Uyku ve yemek için düzenli saatler belirle , bu düzen seni güçlü kılacak göreceksin.
4. Günde 3 kere mola almak içn saatinin alarmını kur ve alarmın çaldığında ne yapıyorsan yap BIRAK! 20 tane derin, yavaş nefes al. Sonunda gülümse ve gününe devam et.
5. Şeker kullanmayı bırak. Bal, pekmez gibi tatlandırıcıları tercih et. Beslenmeden rafine şekeri kaldırdığında fiziksel ve zihinsel olarak daha iyi hissettiğini göreceksin. ( Balı yğksek ısıdaki sıvılara katmıyoruz pişirmiyoruz !)
6. Yemek yemeyi kendinle bir bağlantı kuracağın spiritüel bir ana dönüştür. Günün küçük bir bölümü olduğunu düşünürsek bunu yapmak çok da zor olmayacak. Böylece hayatında biraz daha huzur hissederek daha verimli bir ruh haline yaklaşacaksın!
Du bakalım nasıl olacak !
İlk deneme günü notu : gerçekte 20 kere derin ve uzun nefes almaya bile tahammülümüz kalmamış ( benim belki de böyle ) nefes alırken bile bittikten sonra yapacakları düşünmek ve bunları düşünmemeye çalışmak için çaba sarf etmek! Ama deneyeceğim.. her gün daha uzun nefesler alarak.
Comments(7)
newskirl says:
24 Ekim 2013 at 13:51bu dediklerinizi Istanbul gibi kosusturulan bir sehirde yapmak neredeyse imkansiz. cok kalabaliklarimiz var, surekli aktivitelerimiz vs…
Ayça Oğuş says:
24 Ekim 2013 at 14:43ama imkansız yoktur..46 bedenden 36 bedene inmem imkansız demiştim oysa şimdi 36 bedene dştüm .. demek ki imkansız yok .. imkansızı bi yaratıyoruz ..
tam da mola verim 20 nefes alıp vermişken bunu okudum .. denemekten zarar çıkmaz.. küçük ama motive edici hareketler bunlar.. ben yazdım uygulayabiliyor muyum ? hatırlamak için yazdım .. telefonun alarmı kurulu güne 3 kere 20 nefeslik molalara.. dene bence kalabalıkların ve aktivitelerin içinde sen de varsın ve sen bunu hal ediyorsun .. ben böyle düşünüyorum .. yok sa sen olamadığında kalabalık ve aktivitelerin de bir anlamı kalmayacak gün geldiğinde.. sevgiler
Nilay A says:
24 Ekim 2013 at 15:05takdir…
hem kilo verme azmi için, hem de hayatın anlamını değerli kılma için…
nefes almak için önce iyice nefes vermek gerekir diye okumuştum yıllar önce, sanırım sevgili Victor’un bir yazısında.
sevgiler
ESRA says:
24 Ekim 2013 at 17:06çok iyi geldi bu hatırlatma teşekkür öğlen plazalar ortasında kendime açık havada en azından yemek için alan bulmaya çalışıyorum sıkça… Hemen telefona kuruyorum ve buna ek 19. kattan aşağı in 20 açık hava nefesi al gel olarak yapmak istiyorum:)Sigara içmek için insanlar üşenmez iken ben nefes almak için üşeniyorum:( , bugün öğlen senin birde şu takas ile ilgili yazın geldi aklıma , biz anneler içinde bu takas işini nasıl kurgulayabiliriz işler hale getirebiliriz diye en azından çocuk kıyafet ve oyuncakları bazında sevgi ile
Ayça Oğuş says:
27 Ekim 2013 at 22:51Düşünelim .. Biz arkadaşlarımız arasında kıyafet takası yapıyoruz gerçi .. fikir varsa hemen yapalım benim bir türlü kafam basmıyor nasıl organize olunur diye.. duyurusunu hemen yaparım ..
ESRA says:
28 Ekim 2013 at 13:39Düşüneyim bende , bende kendi birkaç arkadşaımla bunu yapıyorum ama daha geniş çaplı yapabilmek için bende düşüneceğim
senem says:
24 Ekim 2013 at 17:33bayıldımmm… kesinlikle uygulamaya (en azından denemeye) değer 🙂