10 günlük bayram tatilini haftasonu ile birleştirip bitirmek üzereyiz. Bu kadar uzun bir süreyi İstanbulda geçirdik, ofisi toparladık, temizledik, bol bol atılacak atıp ferahladık, sonra hatta bayramın birinci günü olmasını dert etmeyip ev temizliğine giriştim derken bayramın ikinci günü ne temizlik ne yemek yapma aktivitesi kalmayınca, hava o kadar güzel o kadar güzel olunca, günlerdir sıram sıram grip olunca, hastalık sebebiyetiyle sokaklara çıkmamış sonra da temizlik sebebiyetiyle nefes almamış olmanın patlaması ile hızlıca toparlanıp ormana yollandık..
Farkettim ki biz uzun zamanlardır çekirdek aile olarak böyle bir aktivite yapmamışız, hep bir yerlere yetişme, birilerine yetişme telaşı içerisindeymişiz;ne yazık!! daha sık başbaşa olmalıyız.
Yolda uyuyan Erin arabada biraz daha uyuyunca biraz gazete okuyup çay içme yani dinlenme fırsatını bulmak, serin ve sadece gazete ve ağaç hışırtıları içerisinde bir bayram hediyesi gibi oldu..
Erin uyanınca top oynadık acıktık.. yemek yedik..artık kendi yemeğini oldukça sık olarak kendi yiyen bir çocuğumuz olduğu için memnun olduk,
anne ve baba olarak voleybol oynadık Erin bizi seyretti (bkz Foto: ağaç altında elinde sopa ile oturan mavi şapkalı böcücük),
Elimizde sepetimizle yaprak meşe palamudu toplarken bir de mantarlar ile tanıştı Erin. Burada önemli bir not: Mantarlar zehirli olabilir!! benim gibi bunu bile bile çocuğunuza mantarları parçalasın diye rahat davranmayın!! ciddi bir hata yaptım..
bir de bu iş başladı.. uppzzz!!
Bayramın 3. günü anneannemize gittik ve uzaklardan bir misafir kapımızı tıkladı.. bu küçük hanım elimizde doğdu, minicik narin bir kız bebekti şimdi bu sene ilk okula başladı!! yanında benim oğlum!! önce yanına sızıp elinde üzüm tabağı ile biraz vakit geçiren o benim oğlum Erin bir türlü Ece’yi içeri götürüp oyun oynayalım deme işini beceremeyince ” hadi Erincim al “aba”yı git bakalım oyuncaklarını göster ” dediğimde kahkaha atarak yerinden zıpladı: istiyormuş da nasıl diyeceğini bilemiyormuş havası ile gittiler içeriye.. biz kahvelerimizi içtik Emel, Ahmet, annem ben ve Alpay çocuklar içeride oynadılar. Bu ne büyük bir gelişmedir: benim o minik oğlum ablasıyla kıkır kıkır legoları ile oynadı. Yakın olasaydık di mi ?? 🙂 abla kardeş olmazlar mıydı ?? olurlardı.. ayağınıza sağlık geldiniz..
Akşam ise Şebnem, beyi Ali, oğulları nam-ı diğer Tontino Keremile Aybala, Osman, hanım kızları Damla, Ece abla ve yanlış meslek seçimi yapmış Ayça teyze‘nin bizi davet ettikleri yemeğe gittik.. Aybala ne harika nefis yemeklerdi onlar öyle.. annenin börekleri ise .. yumurta sürmeyi unutmuş ablacım bir daha söyle sürsün tamam mı 🙂 hehe..
Şaka bir yana büyük özen ve özveri ile hazırlanmış gecede ve yemeklerde emeği geçenlere teşekkür biz yiyenlere de bence.. o kadar ki gece içim yanıyordu 🙂
Bahçedeki elmalar harika bir aperatif oldu yemek öncesi..babalar harikaydı yemek öncesi bize sohbet ve sofra hazırlama için vakit verdiler, çocuklarımız?? onlar gecenin yıldızlarıydı!! kendi yemeklerini yediler, oyunlar oynadılar, biz de bol bol sohbet ettik 🙂
Gecenin unutulmayacakları: – Ayça için.. başka varsa yazın arkadaşlar 😛 –
– Aybala’nın kurduğu sofrayı eksik bulan Erin Damla’nın odasından evcilik takımından 3 adet bardağı alıp masaya yerleştirdi ve dönüp bize “pa” (su) dedi!!
– Damla’nın inatla çorbayı çatalla içerken kaşık kullanması için ikna etme çabalarımın ” bidakka bidakka” diye diye gülmekten boşa çıkması..
– Koridordaki dolabın kapaklarını açıp kapama egzersizi yapan Erin ve kendisine kıkırdayan Damla hanım – beni fark etmediler – Damla’nın babasını görüp olaydan kopması ile Erin tarafından kafasına vurulmak suretiyle “DAMBAAA” diye azarı işitmesi!! :)) hahah bu çok komikti bir kamera ile sonsuzlaşatıramadığım için üzgünüm..
– Gece uykusu öncesi memesini Damla hanım’ın odasına alan Erin’i merak eden Damla hanıma’a tarafımdan empoze edilen” Anne meme” talebini hızlıca karşılayıp salona “anneee memeee” diye koşması.. annesinin” git Ayça teyze versin” diye geri göndermesi Damla’nın bir türlü memeyi alamaması :))) – ertesi gün Damla annesinden meme istemiş yine .. :)) heheh
Çok keyifli bir akşamdı …
ve evimize dönmeden önce elveda diyeceğim iki dişim için streslendiğim cuma gününü dişçinin gel demesine rağmen kapı duvar olan muaynesinden tornistan Kalamış parkında eğlenen anneanne ve Erin ikilisine eşlik ederek tamamladık..
babasının göğsünde uyuyan bir çocuktan daha masum ne olabilir..
Tatil bitiyor.. planımızı uygulayamadık diye üzülmem boşunaymış burada da çok keyifli bir tatil geçirdik..bol bol aktivite yaptık.. bu yazı da bu kadar uzadı gitti..
Yorumlar (12)
hayal :
4 Ekim 2008 | 21:58🙂 Çok güldüm bu gecenin önemli olayları bölümüne… Bu memmem meselesini nası çözücez bir, 7 aylıktan beri emmeyen kızıma nasıl bıraktırıcam memeyi hahhaa.. Bugün yine tutturdu açtırana kadar ağladı 🙂
Bu arada, bizce de çoook keyifli bir akşamdı, herşey çok güzeldi, ne iyi ettiniz de geldiniz..
Anneme de bir ara börek yapmayı öğreticem hahaha
AyçA :
5 Ekim 2008 | 13:24Bence de öğret kadıncaaz bi börek üstüne yumurta koymayı bilmiyor yahu 😛 hehe
hayırlı işler o zaman damba hanıma 😀
kıristıl :
5 Ekim 2008 | 14:35Ayçaaa saçlar süperrr olmuş Ayçaaa:)
AyçA :
5 Ekim 2008 | 16:36🙂 teşekkür…uzun yıllardır sarı olmamıştım alışamadım hala 🙂
Cindy :
5 Ekim 2008 | 19:31Beautiful photos
sümeyye :
5 Ekim 2008 | 19:54maşallah erine..
çok tatlı kerata!
el öpen ve bayramlık fotoğrafları harika..:)
EsmaNur :
5 Ekim 2008 | 21:35Babasının kucağında uyurken, sağ üst köşede.. ne kadar tatlı, ne kadar masum… Allah seni korusun!
Sermin :
5 Ekim 2008 | 22:21Babasınon kucağındaki resimler harika. Çocuktan sonra insanın saç kilo vb durumlarda kendine bakıp eski haline dönmesi biraz zaman alıyor. Ben hala kendimi salmış durumdayım toparlanamadım. Niye yazdım bunları? Saçlardan yola çıktım. Güzel olmuş. Güle güle kullan. Sankib biraz da zayıflamış mısın ne?
:)) Sevgiler
ensevgiliminik.blogspot.com :
6 Ekim 2008 | 02:01Erin yine çok tatlı çıkmış tüm fotoğraflarda 🙂
Çok yakışıklı ve evet çok fotojeniik … Maşşallah
Ayy evet saçlarını bende beğendim Kızıldan sonra bence süppper 🙂 Güle güle kullannn erin naptı Saçlarını sarı görünce 🙂 tepki gösterdimi merak etttim ? Sevgiler…
AyçA :
6 Ekim 2008 | 10:29Cindy Thank you..:)
Sümeyye Teşekkürler 🙂
EsmaNur Teşekkürler Allah hepimizin yavrusunu korusun 🙂
Sermin Birazdan bir karikatür koyacağım 🙂 hehe bu yorumu okuyunca acaba yayına girdi mi yahu dedim 😛 görünce anlardın.. teşekkürler ama kilo falan vermedim 🙂 bende üstler iyi ama altlar ı-ıh..:D
ESM 🙂 teşekkürler.. aslında hiçbir tepki vermedi !!! 🙂 bende fark eder sandım ama ERKEK ya ..hahaha 🙂
Ayse Sule :
6 Ekim 2008 | 22:58Bak sen kerataya! Demek annenin sacindaki farki farketmedi. Kiz arkadasi olsa hemen cakardi ama:P Saka bir yana, ben de cok begendim, gule gule kullan Ayca’cim.
Bir de, bayram bilancosu basligini ve el open Erin resimlerini gorunce, tamam dedim Erin mali goturdu bu bayramda. Ve ciddi ciddi (yoksa saf saf mi demeliyim) kac yetale bayram harcligi topladi acaba diye okumaya basladim. Ama yok, anne ser vermis sir vermemis. Lutfen reca ediyorum, aciklayin su rakami da borsalar rahat etsin. Ekonomi sicak para akisi bekliyor netekim:P
AyçA :
7 Ekim 2008 | 09:34Ayşe Şule valla fark etmedi dedim ya işte erkek milleti 😛 hehe.. biz bayramda aslında para vermiyoruz kendisine 🙂 para kavramını biraz uzak tutmak için hayatından bir de sadece anneannesinin elini öpebildi 🙁 babaanne ve dede şehir dışında başka da büyüğümüz yok açıkçası 🙂 yani likit akışı kesat Erin’in 🙂 ehehhe