Ihlamur

Sıkça boğaz sahilini gidiyorum son günlerde. Otobüse biniyorum Taksim’den, kitap okuya okuya gidiyorum. Arada otobüsün camından rüzgarla beraber ıhlamur kokuları geliyor burnuma… Oğlumun kokusu geliyor sarı sarı. Az kaldı.. heyecanlıyım çokça.. 1 hafta kadar yokum.. Kaçtım şimdilik!

Okumaya devam et

kendimle..

başbaşayım bu hafta yine.. Cuma akşamı İstanbula yine Erin’i yazlıkta eğlenceyle başbaşa bırakıp döndüm..otobüste biraz ağladığımı itiraf etmeliyim, doya doya geçen bir haftadan sonra bırakmak biraz zor geldi. Cumartesi günü kurs ve bir fotoğraf çekimi derken birşey anlamadım taa ki pazar sabahı evdeki sessizliği duyana kadar. Bütün günü evde geçirip...

Okumaya devam et

geliboludan ılık ılık

Cehennem denilen sıcaklık nedir bilmiyorum ama bugün tahminlerime yakın bir sıcaklık yaşadığımıza yemin edebilirim – henüz Haziran başı!!- öyle ki içeri girsin diye gözünün içine baktığımız Erin öğlen uykusundan uyandığı saate kadar evden çıkmadı. Çok şükür henüz evin içi oldukça serin ve yine çok şükür akşam olduğunda o deli sıcak...

Okumaya devam et

2 gün daha

Zor geçeceğini düşündüğüm ama hızlıca geçen özlem dolu bir haftanın sabahına Geliboludan gelen taze fotoğraflar ile başladım. Oğlum mutlu!! telefonda ” İstanbul’a gelmeyeceğim” diyor, iki tane civcivi var, bol bol babası ile “iş tamiratı” yapıyor hatta havalar düzeldiği için her ne kadar biz burada yağmur yağsada bir rahatlasak bunaltısında olsak...

Okumaya devam et

günce-lik

Haftaya yine zayıflama çabalarımla başladım. Geçen sefer yola çıktığımda 75’i gösteriyordu ibre bu sefer 71!! Geçen sefer 5 kilo vermiştim ( sonra birini almışım) şimdi de aynı hırsla bir 5 kilo daha verirsem etti 66!! yaz sonuna kadar iki kere daha gaza gelsem her seferinde bir kilo alıp 5 kilo...

Okumaya devam et