Sabahtan kahvaltı etmeye Tayman’a gitmeye karar verdik ..eee ne de olsa artık O da öğrenmeli ..
Ne yapmalı, Ona nasıl söylemeli bilmiyorum, kayın annem ve kayın babamda Geliboludalar, onların gelmesini beklersek geç kalmış olacağız. Tası tarağı topladık kahvaltı sofrasında söyler Gelibolu ile canlı bağlantıya geçeriz dedik. Kahvaltıyı hazırlamadan annen bana yatağının üzerinde Berkay’a aldıklarını gösteriyor. Gittim salona “ ben söyleyeceğim artık kahvaltıyı beklemeyeceğim” dedim Alpay’a.
Taymancım oturmuş “şöle güzel di miiii” “ böölleee sevimli di miii” diye aldıklarını gösterirken ben “ ee artık seneye de kendi torununa alırsın şekerim “ dedim, anane şoku yedi sanırım öööleecene kalakaldı 5 dakika.
Hemen arkasından Tuğçe’yi çağırdık. Ben ultrasonu eline koydum bak bakalım ne bu dedim. Bir 5 dakikada o kilitlendikten ve küçük bir çığlıktan sonra “ ee bunun erkek olduğunu nerden biliyorsunuz” dedi… oysa ultrasonda daha bebek yoktu bileeee sadece küçücük bir kese.
Annem kendine geldikten sonra anneanne olmayı hazmedebilmek için dünürünü aradı ki o da babane olduğunu öğrensin diye. Kayın annem koltuğa yığıldı kaldı, telefonu kapattık ama içim rahat etmedi. Bir süre sonra aradık açmıyor, saatler geçti açmıyor. Gece 11’ de ulaştık kendilerine. Sevinçten kıyafetlerle denize girip kutlamışlar..
Artık anane, teyze, babane ve dede ile de tanıştık.