Pembe balonlar pembe parklar seninle olsun

Bugün en pembe gün.. senin için Nehir pembeye boyadım sayfamı.. Güle güle Nehir bebek ..güzel bebek.. mekanın cennet olsun… (08 Eylül) Çarşamba günü öğle namazını mütakiben Bebekte en sevdiği oyun parkının yanında uğurlanacak küçük melek..

Okumaya devam et

Koca bir Nehir (ç)ağlıyor şimdi

tıpkı şu anda çağlayan, taşan yüreğim gibi.. Sabahın saat 3’ü..biraz önce aldığım bu haber ile dondum kaldım. Bu saatte konuşacak,söyleyecek, göz yaşımı akıtacak kimse yok, yazmak istedim oysa kelimelerin bittiği yerdeyim… Daha çok küçük olduğunu, çok büyük bir savaşı verdiğini, bu savaşı aslında yenik değil başı dik olarak bitirmiş, kaderini...

Okumaya devam et

ne yazim ne yazimmm

diye düşünmeye hiç gerek yok: İstanbul’da yaşıyorum malzemem bol! #1 Starbucks meselesi: Daha önce de takmışlığım var meseleye. Sevdiğim bir mekan Starbucks, doğum çekimlerinde genelde hastane yakınlarında bir iki tanesine rastlar, kahve molası verdiğimde interneti olması sebebiyle gider hem kapı posterimi hazırlarım hem internetini kullanırım. Tercihim her zaman sıkı bir...

Okumaya devam et

OTO KOLTUĞU

Bazen arabada giderken kafamı sola çevirdiğimde, yan arabada, ön koltukta oturan küçük bir çocuğu gördüğümde içim cız ediyor. Önüne kırıp : ” bari arkaya koyun şu çocuğu ” diyesim geliyor. Tabii şöförün elinde sigara tuttuğunu da eklemem lazım bu  görüntülere. Çıldırıyorum! Oto koltuğu zorunluluğu geldi ama toplumun belirli kesimine! Buradan...

Okumaya devam et

Bozcaada

İlk defa bu sene Bozcaada’dan, ada’m dan ve kalbimin büyük parçasını kaplayan bu kara parçasından çok zor ayrıldım! Döner dönmez işlere gömüldüm ama kafamda dönen kelimeleri tutmam imkansızlaşınca neresinden anlatmaya başlasam bilemediğim bu yazıya başladım. Hani ilk cümleler böyle olur devamı gelir diye düşünür insan ya; gelmiyor. Tadı damağımda hafif...

Okumaya devam et