Bugün 19 Mayıs.1 aydır yüzüyorum. İlk suya girdim 250m zor geldi. Of yoruldum diye çıktım.Tam 30 gün sonra 1 km yüzmeye başladım.Çocukların antrenmanına davet edildim. Haftada 1 gitmeye niyet ettim. Salı günlerimin boşa çıkmasının bir sebebi olmalıydı.Diğer günler kendi antrenmanıma devam.Sadece yüzmek istemem dışında basyka bir sorun yok. Aklım fikrim...

Baktım sabah yataktan yine fok balığı gibi kalkıyorum, S1 fıtığı biraz zorluyor kas gevşetici almak yerine uçtum geldim doktoruma. İki ozon iğnesi ile açılacak belim.O değil mesele. Mesele ev konforunda ve sıcaklığında seni karşılayan bir klinik ve hekim iyileşme için atılan ilk büyük adım.Buraya girdiğim ilk andan beri aynı şeyi...

Yine aynı cümle kulağımda “büyümek sonsuz bir boşlukta düşmek gibi”Bunun gibiydi galiba cümle. Okuduğum aklımda kalmaz hiç zaten data dolu bir de onu mu tutucam. Hatırlamak bazen ceza gibi. Data silebilen herkese imreniyorum ve hatta ben de siliyorum artık. . Büyümek hiç bitmeyen bir düşüş gibi. İlk kendin büyüyorsun ikinci...

UYARI: Tüm sağlık uygulamalarında olduğu gibi, tedavinin uzman bir kişi tarafından uygulanması oldukça önemlidir. Bu yazı bir tedavi önerisi değil benim için çalışılmış bir yoldur. Her kişi farklıdır. Hikayesi farklıdır. 14 Şubat tahmini 88-89 kilo. 18 Şubat Dr. Funda Tütüncüler ile kronik ağrılarımın akut hali için çalışmaya başladık. Ağrılarım hafifleyince 2 mart gün...

Geçen sene bir yazı yazmıştım Dengem diye ve demiştim ki :”artık bir ortam olmadığı ya çok fazla ya çok az olayının benim doğal dengem olduğu, illa denge denen şeyin tam ortası olmadığı fikrine teslim oluyor ve “evet ben buyum canım ben” diyerek kendimi sarıp sarmalıyorum.” Bu sene yaşadıklarım üzerine içeride...