ay ne fenadırlar, alerjik olurlar, bağışıklık sistemleri düşük olur, ememez yavrucaklar annenin sütü gelmez, bir çok bakteriden mahrum kalırlar.. hele anneleri.. annelik onlara bahşedilmemiştir.. en kötü şeydir sanki..
hah bu sabah bunlara yenisi eklendi:
sezaryenle doğan bebekler ağlamazlar!!!
he ya ağlamazlar!!gıkları çıkmaz doğduklarında!!
bu hurafelerden sıkıldım arkadaş ben.
Normal doğumla dünyaya gelen bebeklerin ağlamayacağı gibi doğum anında sezaryen ile doğanlar da bazen ağlamaz. benim oğlumun daha kafası çıkar çıkmaz bastı yaygarayı keza bu sabah doğan bebeğim de aynen öyle oysa ki geçen gün normal doğan bebeğim uzun süre ağlamadı bir önce ki ağladı.. bunlar neye göre belirlenip de halk arasında dolanıyor ?? anlamıyorum!
Herkes kendi doğumundan başka kaç tane doğum anına şahit oluyor ??
Sağlıklı bir doğum hepsinin önemlisi.. nasıl ki herkes mangoya gidip 36 beden pantolonu tık diye üstüne giyip de alamıyorsa bazen normal de doğuramıyor bu anneleri üzmeye ne hakkınız var yahu!
Her sezaryen hüsranmış gibi davranılsa da normal ilerlemeyen normal doğumlardan kimse bahsetmiyor sanki herkes pıt diye sorunsuz yaşıyor bu dönemi!
Evet elbet herşeyin normali bunu reddetmek mümkün mü ?? ama bir şeyler yolunda gitmediğinde ?? taze annecikleri üzmenin alemi nedir ?
ne zaman bitecek bu tartışmalar ?
bana geliyorlar arkadaş artık!
ah tabii Sezar’ı doktor sanan güzel insanım dolandıkça etrafta bu hurafeler de bitmeyecek gibi.
Sezaryen ile doğan bebekler ağlar mı?
ASK DR. SEZAR .. hadi ..
Comments(37)
yaseminsenturk says:
28 Ekim 2010 at 10:50Çok iyi bir nokta çok iyi bir tespit …
Her konuya önyargıyla yaklaşmamak : bir , iki tespit yüzünden genel yargıya varmamak lazım …Her şeyin normali makbuldür ( doğalı budur ), ağrı eşiği yüksek ve canı gönülden normal doğum isteyen ben , oğlum ters olduğu için sezeryan yaptım … Ve daha kırkımız çıkmadan , TV de sadece niteliği bir tiyatrocunun eşi olmak olan bayan şu sözleri söyleyerek beni ağlatmıştı
‘ Sezeryan olanlar anneyim diye gezmesin ortada , asıl marifet onu normal doğurmak ‘ Bu neydi şimdi dedim ve böğürerek ağlamıştım ( şimdi ki aklım olsa güler geçerim )Ama toplumun her noktasında kim lafın nereye gideceğini bilmeden saçmalıyor .Yeri geliyor arkadaşımız , yeri geliyor komşumuz , yeri geliyor Tv de ki biri, kırıp geçiyor ortalığı .
Nazli Key says:
28 Ekim 2010 at 08:31Hah haa:) cok guldurdun ayca 🙂 benim normal doguran tum arkadaslarimin cocuklari alerjik. Ve de hastalanip hastalanip benim sezeryanla dunyaya gelen ve 6 aydir anne sutu ile beslenen ogluma da hastalik bulastiriyorlar ustelik 🙂
Ayça Oğuş says:
28 Ekim 2010 at 08:37bütün bunların olmaması için tek kriter normal doğum değil ki ?? offf !!
alpay says:
28 Ekim 2010 at 08:42Nazlı merhaba müsadenle bir tespit yapmak istiyorum. Aslında yazıda anlatılan iletişim sorunu tam da böyle çıkıyor. İnternet üzerinde bilgi arayan çok fazla değerlendirme kabiliyetine sahip olmayan anne senin yorumunu okuduğunda sen aslında o amaçla yazmadığın cümleyi
“normal doguran tum arkadaslarimin cocuklari alerjik”
alıyorlar ve yayıyorlar. Böylelikle bu yanlışlıklar ortaya çıkıyor. Umarım kızmadın sadece gözüme takıldı.:)
ömür says:
28 Ekim 2010 at 09:27bencede sezaryen ile bebeklerini dünyaya getiren anneleri daha fazla vicdan azabı yaşatmayı bıraksınlar,her anne bebişinin sağlığını herkesten çok düşünür zorunluluktan sezaryen olanları niye böyle söylentilerle üzüyoruz ki.kimsenin buna hakkı yok.
N@zlı KEY says:
28 Ekim 2010 at 09:42merhaba, çok haklısınız… konuşur gibi yazarsam böyle oluyor işte :))
o zaman ben şöyle düzelteyim, Ayça’da bir zahmet benim ilk yorumumu siliversin 🙂
normal doğumla dünyaya gelen bazı bebekler de alerjik olabiliyor, tüm çocuklar gibi hastalanabiliyor ve benim sezeryanla dunyaya gelen ve 6 aydir anne sutu ile beslenen ogluma da hastalık bulaştırabiliyorlar :)))
Ben de Ayça gibi tüm bu genellemelere çok sinirleniyorum. Sezaryenle doğum yaptım diye bana acıyan gözlerle bakanlar oldu resmen. Lohusa günlerinde bir de bu insanlara dert ve laf anlatmak epey zorlayıcıydı. ben çok güzel dersler aldım geçtiğim bu süreçten. mesala artık yeni doğum yapmış annelere sorulmayacak sorularım ve onların yanında kurulmayacak cümlelerim var 🙂
Didem says:
28 Ekim 2010 at 09:44Ayça biz çoğunluğuz dövelim şu normal doğuranları 🙂
Millet olarak polemikleri seviyoruz, her birimiz büyük doktor, büyük siyasetçi değil miyiz? Depremide en iyi biz biliriz, çocuğuda en iyi biz yetiştiririz…
Oğlum alerjik sezeryanla doğdu, eşim alerjik normal doğmuş.
Sevgiler
Sena says:
28 Ekim 2010 at 10:07Valla bir normal doğum da benden , ama oğlum başlarda alerikti,5-6 ayda geçti… 7 ay sadece anne sütü almasına, sütü de 11 aya kadar almasına rağmen..Hiç alakası olduğuna inanmıyorum, ayrıca ( uleyynn Ayçam dün akşamın üstüne bu post epey güldürdü beni 🙂 ) eskiden sezaryen diye millete burun kıvrılırdı anladık, şimdi daha beteri oldu bence; Sezaryen diye bebeklere de burun kıvrılmaya başlandı, hani nerdeyse anne bebek suç örgütü şeklinde. Planlı sezaryene gitmemek için mücadele verilmesine sonuna kadar destek benden !! Olması gereken de bu ama doktorların da kendi hataları yüzünden , şimdi her sezaryeni öneren doktora da tü kaka denir oldu. Ben şahsen doktor işine karışılsın, ne hakkı var beni zart diye sabah tostunu yer yemez gelip kessin biçsin diyorum hala, ama bir yandan da can sağlığı emanet edilmiş doktorlara ne derse desin hemen HAYYIIRRRRRRR demeden evvel bir iki düşünülsün, bebeğin başı çıkmakta zorlanacak gibi ise ısrar edilmesin, bebek içerde kordon dolanacak kadar hareketli ise , hatta dolanmış ise, kaka yapma riski olacak kadar strese girdi ise, NST stres seviyesi anormal ise bırakın artık normal doğum ipinin ucunu !!!
Bir de son dakika krizine girmeyin derim naçizane, off kendimi hazırladım yapamadık bak gördün mü ne anlatıcaz şimdi normal doğum müjdesi bekleyen ahaliye modu var 🙂 iş doğumla bitmiyor, sonrası var, bakım kısmı var, dikişi var, evde tavana vuracak lohusalık hormonu var.. Kolay değil yani Ayça canın deyişi ile git doğur çık 36 bedeni giy, ertesi gecede Reina’da hooop hadi eller havaya ..?
Elbette istisnanın yanında değil 36 beden 34 ü giyen de vari, allah nazardan saklasın hatta koca bir maşallah onlara ..herkes böyle olsun dilerim..
Uff gene mi bir estim parladım, üstelik de ne dediğim anlaşılamadı bilemedim, neyse… 🙄
esra says:
28 Ekim 2010 at 10:14Ayca agzina saglik ya.
Sanki sezeryanla bebegini dunyaya getiren normal dogumla (ki genelde artik epidural narkoz aliyor) bebegini dogurandan daha az mi anne oluyor ? Ben de bunu merak eder dururum … Su 3 yillik annelik tecrubemde de ne ego savaslari gordum .. aaah ah!
elifmine says:
28 Ekim 2010 at 10:43Eğer kordonu beline ve boynuna dolanmışsa, doktoru doğum anında ‘Kement gibi olmuş bu kordon!!’ diye şaşkınlığını gizleyemiyorsa, siyaha yakın morarmışsa minik yavrunuz, evet doğumda ağlayamaz. Bir yandan sağ salim kucağınıza aldığınıza sevinir, bir yandan ‘Drlar para için sezaryan yapıyor. Niye normalde ısrar etmedin?!?’ cilerle muhattap olursun.
Evet normal doğurmadım. Çünkü hamileliğimi öğrendiğim ilk andan itibaren doktoruma sonsuz güvendim. Son haftaya kadar beklediğim halde yola giremedi bebeğim, son hafta kalp atışları zayıfladı ve hemen sezaryana alındım. Anneliğimi başkalarına kanıtlamam için çocuğumu kaybetmem veya sakat kalmasına göz yummam mı gerekiyordu?
Ertesi yıl da herşey yolunda gittiği halde ilki sezaryan olduğu için o da öyle dünyaya gelen bir oğlum oldu. Sağlıkla, doya doya emzirerek, anne olduğumu her an hissederek büyütüyorum çocuklarımı..
Bu garip önyargılar, yalan yanlış aktarılan internet bilgileri, menapoz teyze hurafeleri sinir bozucu..
Çook beğenerek, benzer fikirleri paylaşarak okuyorum sizi. Bize de bekleriz..
Bodrum’dan sevgiler..
alpay says:
28 Ekim 2010 at 11:24evet herkesin tespit ettiği gibi bir ifade sorunumuz var. Az okuduğumuzdan olsa gerek. Plan değiştirmeye karşı direnç gösteriyoruz. Bir masal dünyasında gibi gidişatı planlayabileceğimizi zannediyoruz. Biraz ileri gideceğim bu diyalektik bir ruha sahip olamayan bir millet olduğumuzdan oluyor. Gelişmelere göre konum ve tutum değiştirmeyi öğrenmeliyiz. Şartlardan dolayı normal doğum yapamayan anne de ona baskı kuracak olan söylemleri olan koca ya da aile fertleri de yeni duruma uyum sağlayacak söylemleri üretebilmeli. Herşey sağlıklı konuşulmalı. Şikayet mekanizmasını çalıştırmalı, kötü doktor ve hastaneleri deşifre etmeliyiz. Böylelikle sağlık sektörüne de bir otokontrol getirebiliriz. Bu keyfi sağlık uygulama ya da seçimleri engeller. İnternet bunun için en uygun mecra.
burcu says:
28 Ekim 2010 at 14:24ayca,
sanirim biz – bi sekilde sezeryanla dogum yapmis olanlar- ne desek bos.. cunku dogru olmayan bi seyi basimiza geldigi icin savunuyo durumuna dusuyoruz hep..normal dogum en normali evet, keske herkes sadece normal dogum yapabilse.. ama sirf normal dogum yapabildi diye bunu deli gibi savunanlar bi sekilde sezeryana mecbur kalsalardi emin ol hararetleri bu kadar yuksek olmazdi..bosver, biz onumuzdeki maclara bakalim 🙂
alpay says:
28 Ekim 2010 at 11:29mesela bu tiyatrocu eşi kimdir. Hemen deşifre edelim neden ismini saklıyoruz.
SlingoMOM says:
28 Ekim 2010 at 11:48Ayça,
Tespit süper. Ben her ne kadar ‘normal doğurun, normal olan bu’ diye naralar atsam da normal doğumun gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hatta normal doğumun her iki hayatı da riske atabilme ihtimali olduğu durumlar biliyorum. Doktor kızıyım üstelik. Bizim evde hasta, hastalık günlük konuşmalardır hep:)
Neyse ben normal doğurdum, oğlum alerjik değil 2 yaşında ve nazar değmesin diyeyim henüz hiç hastalanmadı. Burnu akar gibi oldu geçen gün o da akşama kalmadı. Belki de sebebi annenin yani benim de oldukça kuvvetli bir bünyem olması ve evimizde kedi-köpek olmasıdır 🙂
Ben sezeryan bebeklerine burun kıvıranlardan değilim de ‘ay ben o acıya katlanamam’ diyenleri anlayamayan gruptayım. Bile bile kesiliyor olmak, her ne kadar farkında olmasak da aslından son derece önemli bir ameliyat olmak bana ters geliyor.
Bir de biz normal doğuranlar kendimizi bir şey zanneder olduk. Sanki daha iyi anneyiz. Normal normal doğurup bebeğini balkondan aşağı atanların diyarında yaşıyoruz oysa!
Sevgiler,
irem
Nihan says:
28 Ekim 2010 at 12:57Normal doğmuş alerjik oğlum ayça teyzesine sevgilerini yolluyor 🙂
Bu tartışmayı anlamıyorum. Kim nasıl doğurursa doğursun kime ne? Hoşgörüden bu kadar mı yoksunuz?
izgün says:
28 Ekim 2010 at 13:19Sezaryenle doğan bebekler ağlar,benim iki çocuğumda doğar doğmaz ağladı
bu konuda harika bir yazı yazmışsın Ayça
aynı şeyleri çok duydum ve dediğin gibi herkes sadece kendi doğumunu biliyor e o zaman neden bu genelleme ❓
bilmiyorum bu kadar yıldır da çözemedim 🙁
önemli olan sağlıklı çocuklar dünyaya getirmek ve onlara iyi bakım sağlayabilmek
Bezen says:
28 Ekim 2010 at 13:55basligi gorunce tuylerim diken diken oldu, okumayacaktim once. hey be dedim okuyunca sagolasin ayca:) sezaryen karsiti yazilari anlayabiliyorum bir nebze, normal dogum elbette ki normali ama senin elinde degil iste bu secim her zaman. laranin egzamasini bile sezaryenle dogmus olmasina baglayanlar oldu desem…bir diger duyunca avaz avaz bagirmak istedigim konu da anne sutu. ‘yeterince istersen gelir’ mantigina hastayim. gelmeyebiliyor ve insani cok yaraliyor bunlari surekli dinlemek. tesekkurler canimcim duygularima tercuman oldugun icin:)
optum
Ozgeee says:
28 Ekim 2010 at 19:21İyi demissin. Ben zaten bu yargilara ve heniz annelige alismaya calisan kadinin yargilanmasina karsiyim. Ben 12 saat sonunda normal dogurdum (biraz daha uzasa dr sezaryene alirim demisti.) diye bana da “Deli, Neyi ispatlamaya calisiyordun?” ya da “Bu imkanlar varken aci cekmek niye’, mazohist misin?” diye soran da oldu. Zaten problem kamplasma ve ‘tek dogru benimki’ diyen zihniyet.
Aslıhan says:
28 Ekim 2010 at 20:44İlk doğumumda yurt dışındaydım. Doğumum ilk doğuma göre oldukça hızlı ilerlemişti ancak itme kısmına geldiğinde işler zorlaştı. Doktorun müdahalesi ile oğlumu kucağıma aldım. Aylarca “push” sözü çınladı kulaklarımda. Oğlum 18 ay anne sütü aldı ancak 3 aylıktan itibaren alerji ile uğraştık. Şimdi 7 yaşında, alerjik sorunlarımız epey azaldı.
2. oğlum 31 günlük. Doğumdan öyle çok korkuyordum ki doktoruma beni sezeryana alması için yalvardım ama beni dinlemedi.:) Oldukça hızlı (Ayça hatırlarsan seninle konuştuk hastaneden) doktorum da dahil herkesi şaşırtacak kadar kısa süren bir doğumla 2.oğlumu da kucağıma aldım. Bu oğlumda alerjik olur mu zaman gösterecek. Umarım olmaz zira abimizle epey bir uğraştık.
Daha mı çok anneyim? Hiç zannetmiyorum. Sadece ayağa daha çabuk kalkan bir anneyim o kadar. Galiba doktorlarımıza güvenmemiz, sağlıklı bir şekilde çocuklarımızı kucağımıza almak için gerekeni yapmamız gerekiyor. Tabi bu arada etrafta dolaşıp insanın içini acıtan yorumculara da kulak tıkamak lzaım. Zira uzmanlık alanları duruma göre değişiyor. ( kadın doğum, çocuk hastalıkları ve sonra da pedagog oluyorlar) Sevgiler,
Zeynep A. says:
28 Ekim 2010 at 21:12İnşallah bir gün ülkemizde de “Sen nasıl doğuracaksın bebeğini?” benzeri sorular sorulmayacak. Çünkü doğumun tek yolu olacak. Sadece gerektiği zaman sezaryen yapılacak. Böylelikle hem gebelerin doktorlarına güveni tam hem de doktorların gebelere güveni tam olacak.
Herkes bilgisini başkasına satmaya çalışıyor. Ne yazıkki blogcularda da bilgi kirliliğinden geçilmiyor çoğu zaman. Yarım yamalak, kulaktan dolma bilgiler…
Michel Odent’in “Sezaryen” kitabını okuyun
“Doğmamış Çocuğun Gizli Yaşamı” ve “Bebeğinizin Olağanüstü Zihni”ni okuyun.
ycurl says:
29 Ekim 2010 at 03:48Dogum yapana kadar bu konuda boyle tartismalardan bihaberdim. Amerika’da sigorta sezaryani zorunlu olmadikca karsilamadigi icin burada doktorlar normal dogurtmayi tercih ediyor. Gerekirse sezaryene aliyorlar ki ben de 30 saat sonunda sezaryenle doguran gruptanim. Valla simdiki aklim olsaydi 30 saat beklemezdim o ayri da nasil dogarsa dogsun onemli olan bebegin sagligi degil mi? Annenin sutu gelmeyebilir fizyolojik, psikolojik her ne ise bebegi saglikli olduktan sonra neden her agzi olan konusuyor ki? En guzeli normali ama olmamissa da anneleri kotu hissettirmenin bir anlami yok ki! Sonuc olarak ben kulaklarimi tikadim tavsiye ederim :))
Dijle BAHTİYAR DURGUNLU says:
29 Ekim 2010 at 04:45Ellerine sağlık.Hamileliğim boyunca kan sulandırıcı iğne kullanmak zorunda kalmıştım.Tam da bu yüzden işte sezeryan kaçınılmazdı.Ama kendimi bu yüzden içeksik hissetmedm tüm aksiçabalara rağmen.Bence sıkıntı;herkes konuşuyor!Bilen de bilmeyen de.Kavanoz gibi etiketlemeyi çok seviyoruz birbirimizi?Sadece bu konuda değil hayat;kesin kurallarala oynanabilecek bir oyun değil.Esnemeyi bilmeyen insanlardan;nezaket ve empati beklemek ise faydasız.Kızkardeşimin doğumunda koridorda bekliyorum.Genbir adam yakınına eşinin doğum yaptığı mucizesini veriyor.”Alo…,gözümüzaydın…yok,yok sezeryan değil çatır çatır doğurdu vallahi!”Çatır çatır çatla sezeyan ahalisi???!!!
şebnem says:
29 Ekim 2010 at 17:52normal doğum demek bence; sağlıklı sorunsuz ilerlemiş sezeryan ya da biyolojik:) doğuma denir.gerçekten bu konu tam bir hurafe.herkesin kendine ait bir tecrübesi var.ve başkasına akıl vermek hiç doğru değil..mesela normal doğurmadığına üzülen arkadaşlar beni arasın ,nasıl normal doğurduğumu anlatayım rahatlasınlar:)
sevgiler
Elif Ayse says:
30 Ekim 2010 at 20:46Bence bu tatrtismalarin cikis sebebi Dr.larin gereksiz hallerde de, kolaylarına geldigi için sezeyane yönlendirmiş olmaları gebeleri. Her Dr. İçin aynı olamaz elbet. Ama çok doğru bir konuya deginmissin her zaman ki gibi. Ağzına saglık…
Hasniye says:
30 Ekim 2010 at 22:05Ayça ellerine sağlık. Konuyla ılgılı olarak gayet net bır tespıtte bulunmak ıstıyorum:
– doğum 2 sekılde yapılabılır: vaginal doğum veya sezaryen doğum
– her 2 dogum seklı de normaldır. gebelik veya dogum zamanındakı gıdısata,tıbbı duruma gore vaginal veya abdomınal(sezaryen) olarak dogum gerceklestirilır.
-onemli olan annenın ve bebegın bu surecı saglıklı bır sekılde, zarar gormeden tamamlayabılmesıdır. “normal” dogurmak ugruna ongorulen bır rıskı(ornegin; bebeğin oksıjensız kalması, sıkıntıda olması..) hıçe sayıp bebegının zarar gormesını goze alabılecek anne var mıdır?
Efsun says:
1 Kasım 2010 at 08:49Ayca güzel bir konuya deginmissin. Bencede birbirimize karsi hosgörüsüzlikten kaynaklanan durumlar cogunlukta ne yazikki.:( Birde bu tartismalarin bence en büyük sebebi dr larin cogunlukla keyfi sezeryana basvurmalari. Ben normal dogurdum Leon Can 38. haftaya kadar dönmedi, tahmini dogum gününü 4 gün gecirdi ve 4030gr agirliginda, 53 cm boyunda dünyaya geldi. Türkiye’deki arkadaslarim “ölsen seni burada dr normal doguma almazdi” diye yorumlarda bulundular. Yakin bir arkadasima doktoru hamileligi boyunca normal olacak dogumun dedi, dogumdan kisa bir süre önce bebek cok büyük normal olamaz gerekcesiyle (yada bahanesiyle) sezeryana karar verdi, bebek 3200gr, 52 cm dogdu. Baska bir arkadasiminda ilk cocugu ayni gerekceyle yaklasik ayni kiloda sezeryanla dünyaya geldi. Ikinci cocuguda ilki sezeryanla oldu diye ayni sekilde dünyaya geldi. Burada ise doktorlar sezeryanla dogumun üzerinden iki sene gecmesi halinde annenin normal dogum yapabilecegini savunuyorlar ve gercekten acil bir durum olmadikca keyfi sezeryana karsi cikiyorlar.
Bazi durumlarda insanin ne yazikki elinde olamiyor ne sekilde doguracagi bu yüzden sezeryanla dogan aglamaz normal doguran en iyi annedir falan gibi sacmaliklara bence hic prim vermeyelim. Her kafasi calisan insan gibi birbirimizi yargilamadan önce iki dakika durup düsünelim…
Çiseren says:
1 Kasım 2010 at 21:43vala şaka gibi gelecek ama bir doğumda bebecik daha anne karnından çıkmadan suyun içinde başladı ağlamaya , garrgaarararagarara diye gargara sesleri geldi resmen =) bütün ameliyathane öldük gülmekten, herşeyin iyi yönleri ve kötü yönleri vardır, normal doğumda kusursuz bir yöntem değildir üstelik sezaryenin daha güvenlikli olduğunu söyler uzmanlar hem bebek hem anne açısından, bazen sezaryen normal doğumdan çok daha avantajlı ve sağlıklı olabiliyor. doktora güvenmek ve koşulları çok zorlamamak gerekli sanırım
Çiseren says:
1 Kasım 2010 at 21:46güvenklikle ne demek yahu güvenli =D
Latife says:
1 Kasım 2010 at 23:21Özellikle annelik ama aslında her konuda insanların ahkam kesmesi, en doğrusunu(!) bilmesi, bikbikbik konuşması bana da uzun süredir batıyor. Önemli olan bebeğin sağlıklı doğması ama anne adaylarını normal doğumdan da korkutmamak gerek. Burada sanırım hepimizin karşı olduğu şey keyfi sezaryen. Sezaryen iyi ki var, çünkü hayat kurtarıyor gerekli olduğunda.
Komik bir anımı anlatıp lafı fazla uzatmadan bitireyim. Ben normal doğum yaptım. Yengem bunu bilmeden kendi torununun ne kadar akıllı olduğunu bana anlattığı bir sırada, “sezaryenle doğan bebekler normal doğanlardan daha akıllı oluyor, zeka fışkırıyor” gibi yorumlarda bulundu. Sessiz kaldım bozmamak için 🙂 Sen de sezaryenle doğum yapmıştın di mi diye sorunca verdiğim cevap sadece “hayır normal” oldu. Ve kendisi ne söyleyeceğini bilememişti 🙂
Bu tarz söylemler hem komik hem de tahammül edilemez derecede sinir bozucu geliyor bana. Başkalarının tercihlerine, yaşam biçimlerine saygı göstermeyi ve müdahale etmemeyi öğrenmemiz gerekiyor ama daha çoook zaman geçmesi gerekiyor bunun için.
Sena says:
3 Kasım 2010 at 18:33Latife cidden traji komik bir anekdot bu :))
Yengene de ayrıca selamlar 🙂 😆
hakan çoker says:
4 Kasım 2010 at 16:42Ayça ile dün geceki doğumumuzda yaşadıklarımızdan sonra şöyle bir sitesinde dolaşayım derken burada buldum kendimi…
Yazılanlar benim için çok faydalı oldu, sanırım haftasonu eğitimimde bazılarını kullanacağım.
Yazacak çok şey var ama uzatmadan özeti şu…
BEBEĞİNİZ NE İSTİYOR?
SİZ BUNU VEREBİLECEK MİSİNİZ?
VERİRKEN DESTEKLENEBİLECEK MİSİNİZ?
Yani ben biraz sesi çıkamayan-çıkamayan bebekten tarafım…yoksa ben onu-bunu-şunu istiyorum diyen anne ve babaları zaten duyuyoruz. Ben bebeğim ne istiyor ve ben ne verebilirim sorusunu soran kişilerle çalışmayı seviyorum.
Her üç sorunun cevabını biliyor ve tatmin olmuşsanız zaten sağlıklı bir doğum yaparsınız ve tatmin olursunuz. Bilmiyorsanız her iki doğum şeklinde de mutsuzluk yaşama olasılığınız yüksek olacaktır.
Bu soruların cevabını tıp çoktan vermiş durumda.
İşte bu cevapları paylaşıyoruz doğuma hazırlık eğitimlerimizde…
Dr.Hakan Çoker
http://www.dogumakademisi.com
Ayça Oğuş says:
4 Kasım 2010 at 21:01Hakan bey hoşgeldiniz o zaman :=))) yorum için teşekkürler.. ben dün akşam çok şey gördüm benim ilk deneyimimdi çoğu fikrim değişti mi ?? bilemiyorum ama yaşadığım muhteşem duygulardı 🙂 ellerimin titrediğine şahit oldunuz ne yalan söyleyebilirim ki ! :=))
Gorkem says:
7 Kasım 2010 at 21:07Milletin bir tarafında pirelerin uçtuğu saatlerde, acilen sezaryen doğuma alınıp hem benim felç olma riskim, hem de bebeğimin hayati tehlikesi bulunduğu için tüm ameliyat ekibi saniyelerle savaşırken, 33 haftalık, 1730 gramlık “nurtopu gibi” oğlum, dışarı çıkmasıyla ağlamak ne kelime, ciyak ciyak bağırdı:)) Yahu biraz şaşkınlık geçir, afalla, daha vaktim vardı benim, hazır değildim falan diye Apgar testinden gümle di mi:) Küvöze koyduklarında hala ağlıyordu. Sesi geliyordu boğuk boğuk içerden. Eee buna ne diyecek sayın “çok bilenler tayfası” Doğum yapalı bir saat olmuşken daha, sütüm de vardı, hemşireler bile şaşırdı. Alerjik mi, evet alerjik. N’apalım yani, Allah daha büyük dertler vermesin;) Bu zamane veletlerinin hangisi alerjik değil ki? Üç buçuk sene anne sütüyle beslenen kuzenim de dahil.
Ceren Güler says:
8 Kasım 2010 at 12:00oFFF Offffffff OfFFFff Hem de nasıl ağlarlar var ya, ameliyat anında bile, onca normal doğuma sezeryana girmişseniz onlarca bebek ağlaması duymuşsanız bile aklınızı çıkartırlar. Ben dedim ki ”herhalde bebeğin bir yerine değdi neşter” Panikledim 🙂 Doktorlara soruyorum, Maşallah sesi gürmüş, yandınız diyorlar, inanmıyorum 🙂
Sesi gürmüş ve ben yanmışım, Kesinlikle doğruymuş… 🙂
Garip ego savaşları bunlar, bazılarının daha iyi daha süper anne olmaya çalışıp, diğerlerine tü kaka demeleri. Bana da oluyor bazen ama çabuk toparlıyorum kendimi:)
bahar acar says:
8 Kasım 2010 at 20:23Harika bir yazı! Tebrikler öncelikle.. Ben de çok gülüyorum bu söylemlere çünkü ben de sezeryanle dogum yaptım ve daha kızım karnımdan çıkmadan yaygarayı basmıştı, odamıza gider gitmez de emiyordu..apgar testi 10 puandı, nerdeyse 4 kiloluk bir cadıydı.. bebek hemşireleri bile susturamadı hastanede 🙂
bana çok komik geliyor bu ego savaşı ya neyse.. herkese sağlıklı doğumlar ve sağlıklı bebekler dilerim.. en önemlisi bu çünkü.. süt derseniz bebek evlat edinen annelerin bile sütü gelir! yeter ki emzirmek istesinler, inansınlar..
Ebren ozturk says:
11 Temmuz 2011 at 20:28Ayca hanim tebrikler harika bir yazi! hamile kalinca “ben normal dogum istiyorum ” diye ortalarda dolanan ve sezeryenin sakincalarindan ona buna bahseden ben hamileligimi yatakta gecirerek sezeryan dogum yapmak zorunda kaldim…cok uzuldum etraftaki yorumlari cok taktim ama oglumu kucagima alinca onemli olanin bir canlinin saglikli olarak dunyaya gelmesi oldugunu nasil dunyaya geldiginin onemli olmadigini anladim..oglum erken dogdu ,2hafta kuvezde kaldi,hergun agladim ve ustune bu tarz yorumlarida duyunca kendimi acaba ben ne yaptimda boyle oldu diye..oglum suan 4 yasinda ve masallah cok saglikli..bence de insanlar bu tarz yorumlar yaparken biraz empati kurabilseler ..belki isteyip de normal doguramayan annelet var belkide kendi secimi sezeryan, sonucta bu bir tercih kimseyi boyle yargilamaya hakkimiz yok..maalesef toplumumuzun sorunu herkes herseyi biliyor ve yargiliyor,hosgorusuzce…
Ayça Oğuş says:
12 Temmuz 2011 at 10:28Teşekkür ederim .. aynı duyguları paylaştım sizinle.. bir süre sonra artık açıklama yapmamayı öğrendim:) önemli olan sağlıklı bir doğum 🙂
sevgiler