10

Dr. Harvey Karp İstanbuldaydı! ~ happiest baby on the block

Fotoğraf: Ahmet Gül

Bugün geçen gün bahsettiğim Dr. Harvey Karp konferansına gittim ve biliyorum bir çok gelemeyen kişi notları merak ediyor 🙂 Yazacak çok kişi var ama bir kaç elden paylaşılması güzel olacak. Hızlıca aklımdan gitmeden ve notlarımı anlamamaya başlamadan temize geçirmek istedim.

Öncelikle kendisi süper bir adam ( kıyak herif diyesim geliyor kabaca :D) Yüzüne baktığınızda bile birden gülümsemek ve mutlu olmaktan başka çaresi kalmıyor insanın. Böyle insanların olması hayatta ne büyük şans ve bir kere bile karşı karşıya gelip fotoğraf çektirirken elinin sizin omuzunuza değmesi daha büyük bir şans hani belki enerjisinden biraz bulaşşa yeridir.

Bu konferanstan ben çok şey öğrendim demek isterdim ancak ağırlıklı olarak 0-8 aylık bebekleri konuştu 8 ay – 5yaş bölümünüde konuştu ama öğrenmekten çok sağlamamı yapmış olduğumu fark ettim. Anlatırken hep Erin’in bebekliğini düşündüm ve keşke daha önce bilseydim çünkü yaptıklarımın doğru olabileceğini bilmeden iç güdüsel olarak yapıp “acaba yanlış mıyım?” sorusunu çok sordum. Bugün iyi geldi kendisini dilemek. Gelelim notlara.

0- 8 ay arası bebekler..~ happiest baby on the block ~

Bu yöntem sadece zor bebekleri sakinleştirmek için değil sakin bebekleri daha mutlu ve huzurlu yapmak için de kullanılıyor.
Bebeklerin doğdukları andan itibaren hamileliğin 4. trimestrinin devam ettiğini ve henüz dünya düzenine hazır olmadıklarını söylüyor. Anne bu dönemde YÜRÜYEN RAHİM olarak var ve bebeğini mutlu etmek isteyen annenin bebeğini karnının içinde taşıdığı gibi taşımaya devam etmesi gerekiyor.

Yanlış bilineneler:
Ağlamak bebeğin akciğerlerini açar!
Ağlayan bebek iyidir ağlayamayan değildir diye bir yaklaşım yoktur. Bebeğimiz doğduğu zaman ne yapmamız gerektiğini doğal olarak biliyoruz ama NASIL YAPACAĞIMIZI bilmiyoruz. Ağlamak aslında iyi birşeydir bebeğin iletişim kurma dikkatinizi çekme yöntemidir. Bazı bebekler telefon çalması gibi yumuşak ağlarlar bazıları yangın alarmı gibi ancak hepsi iletişim kurmaktadırlar. Susmayan bebekler için ” bırak ağlasın” derler ya da sakinleştirici ilaçlar verirler ancak Dr. Karp çalışmalar yaptığı afrika kabilesi Kung San da bebekleri 1 dakikanın altında susturduklarını söyleyip ” ya o bebekler uzaylı ya da anneleri bizim bilmediğimiz bir şey biliyordu” diye ekliyor.

Bebeklerin sürekli ağlamaları anne için tehlike arz ediyor. Ya yorgunluktan ya sinirlerinin bozulmasından sütü etkileniyor, uyuyakalıyor, kendini yemek yemeye veya sigara içmeye vererek sakinleşmeye çalışıyorlar ancak bebeğinizi kolayca sakinleştirirseniz siz de kendinizi iyi hissedersiniz.

Bebeğim GAZLI ya da KOLİK!
Çok ağlayan bebeklerin gazı olduğu ya da kolik oldukları söylenip bir takım bitki çayları ya da ilaçları veriliyor oysa bir bakıyorsunuz aynı bebek aynı beslenme ile 3 ay sonra bu krizlerden arınıyor, peki ne oluyor  sindirim sistemi gazı yok mu ediyor ? HAYIR tabii ki de. Bebeğin yedikleri o kadar kısa bir mesafede sindirime iniyor ki bebek bunun ne olduğunu anlamayarak huzursuzlaşıyor ve bu çok normal aynı tepkileri yüksek sesli çalan bir telefona da verebiliyorlar çünkü ne olduğunu BİLMİYORLAR! Sakinleşsin diye bebeğe fön makinesi, süpürge açmak ya da arabaya bindirmek çözüm olarak kullanılıyor. Peki siz karnınız ağrısa arabaya mı binmek istersiniz ?
Bebeğiniz beslenirken ya da sonrasında ağlıyorsa bu gaz değil sadece bağırsak hareketlerine tepki veriyor.Tek ihtiyaçları sakinleştirilmek.

Bebekler ağlıyorsa sus deriz! Yanlış!
Bebeklerin seslere ihtiyacı vardır. Herşeyi sessizleştirmek ve susturmak duysal bir mahrumiyettir. Anne karnı, rahim hiç bir şekilde sessiz değildir hatta bir elektrik süpürgesinden bile yüksek sesler vardır ve bebek bu sesleri 7/24 duyar. Daha sonra dünyaya gelince biz ona mutlak bir sessizlik sağlarız. Evdeki tüm sesler susturulur, kapı zilleri kapatılır, konuşanlar kısık sesle konuşur. Bu sizin karanlık bir odaya kapatılmanız ile aynı şeydir. !!

Peki bu bebekleri sakinleştiren şey nedir?

DUYGUSAL HİSLERİ TAKLİT ETMEK

Bebeklerin bir refleks düğmesi olduğundan bahsediyor ve bu düğmeyi çevirmek için uyguladığı teknik : 5 S tekniği

1. Swaddle – Kundaklama

Kundaklama bizim bildiğimiz geleneksel Türk kundaklamasından biraz farklı. Büyükçe pamuklu, hafif bir battaniye ile bacakların bükülebildiği ama kolların sıkı sarıldığı bir kundak şekli. Bu kundak sırasında ve kundaklandıktan sonra bebek ağlamaya devam edebilir o zaman ikinci adıma geçmek gerekiyor.

Kendi tecrübem: Tamamen bunları bilmeden Erin küçükken yani ilk günlerinde ağladığı ve sıkıntısı olduğunda Alpay’ın uyguladığı adına IZGARA TEKNİĞİ koyduğu bir yol vardı. Şu yazımın sonunda eklemişim Dr. anlatırken aklıma geldi. Ve anlatırken evet dedim erkekler mühendis kafaları ve yüksek sesleri ile bebeği daha iyi susturuyorlar: Alpay benden daha başarılıydı hep bu konuda 🙂

youtube göremiyorsanız www.navige.com a giderek ayarlarınızı yapın görebilirsiniz.

2. Side/stomach – Yan ya da yüz üstü yatırma

Bebeği kundakladıktan sonra kollunuzun üzerine yan ya da yüz üstü yatırmanız gerekiyor. Bunu yaparken kalbinin olduğu tarafa yatırmalısınız.

Bazı bebeklerin refleks düğmesinin bu noktada tetiklendiğini ve geriye kalan 3 S’in yapılmasına gerek kalmadığını ekliyor ancak bebek ağlamaya devam ederse sistem işlemeye devam ediyor.

Kendi tecrübem: Erin hiç sırt üstü yatmadı hala da yatmıyor her zaman yüz üstü yattığında huzurlu uykuları vardı. Gözünüzün önünde değilken sırt üstü yatırmayın evet. Bunun için biz odasına kamera koymuştuk.TV ve bilgisayardan görebildiğim için hep yüz üstü uyuttum .Bunun bir başka yararı daha var Dr. Kadir Tuğcu’nun da değindiği: Sırt kaslarının kuvvetlenmesini ve gögüs kafesinin güzel gelişmesini sağlıyor.

3. Shush! – Şhhhh sesi

Evet anneler emzirme konusunda başarılılar ama babalar da susturma konusunda çünkü erkeklerin sesi daha kuvvetli ve mühendislik gereken kundaklama işini daha iyi beceriyorlar 🙂 Kulağına doğru kuvvetlice şşhhhh diye ses çıkartmalısınız. Bunu sessiz yapmak işe yaramaz güçlü güçlü şhhh demelisiniz ve bu doğru gelmesede görünüşte kundaklama kadar önemli. Rüzgarın sesinin ya da denizin sesinin sizi ne kadar rahatlattığını hatırlayın ve bu şekilde ses çıkartmak bebeğe “SENİ SEVİYORUM ENDİŞELENME” mesajını vermektedir. Ne kadar güçlü ağlıyor o kadar yüksek sesle yapmalısınız sakinleştikçe sesi azaltabilirsiniz.

Kendi tecrübem: Erin ile bebekken bu şekilde bir şey yapmak zorunda kalmadım zaten sakin bir bebekti ( tabii sakin bebeği daha mutlu etmek için kullanıldığını bilsem yapardım! ) ama fotoğraflarını çektiğim yeni doğan bebekleri aynen bu şekilde şşhhleyerek mucizevi bir şekilde susturabiliyorum!!

4. Swinging – Sallama

” Bebeği kucakta taşımak şımartır, alışır”  miti doğru değildir. Anne bebeğini rahminde 9 ay boyunca 7/24 tutmaktadır ve bebek için ilk aylarında kucak GEREKLİDİR. Kolların arasında hareketli olması bebek için süperdir ve bebek ne kadar sinirliyse o kadar hareket etmek gerekir ancak bu hareketler bebeği sarsmak demek değildir asla sarsılmamalıdır. Bazı bebeklerin bu harekete gerçekten ihtiyaçları vardır.

5. Suck – Emmek

Bebekler günde 8-10 kere emer. Dr. Karp’ın çalıştığı Afrika kabilesi Kung Sa ‘ da ise bebekleri günde 50-100 kere besleniyorlar. Elbet ki bebekleri bu kadar besleyin demiyor, doğrusu bu evet ama günde 8-10 kere beslenen bebekler mutludurlar. Diyelim emzirme 30dk sürdü bitti ama hala ağlıyor: biraz daha emzirebilirsiniz 300cc daha süt onların daha rahat uyumasını sağlayacaktır.Emmek işlemi biberon ya da emzikle de yapılabilir.

Diyelim 5 S tekniğini kullandınız ve HİÇ BİR İŞE YARAMADI;
İki çözüm var:
– Doğru yapmamış olabilirsiniz DVD yi bir kere daha seyredin ve tekrar deneyim
– BEbeğin sağlığı ile ilgili bir sıkıntısı olabilir doktorunuza baş vurun.

~~~~~~~~~~

Bebeği memede ya da kucakta uyutmak uyandığı anda size ihtiyaç duymasını sağlar. Bunun için bebeğinizi emzirdikten sonra kundaklayın white noise denilen anne rahmi sesi olan cdnizi koyun ve yatağına bırakın. Tüm gece boyunca cd açık kalabilir. Kundaklama işlemi 4. aya kadar yapılabilir white noise cdsi 1 yıl dinletilebilir. Özellikle huzursuz oldukları dönemde bu sesleri dinletebilirsiniz.

Benim notum: Umarım bu ses onu rahatlatırken sizi delirtmez :)) )

Sıra geldi TODDLER yani 8 ay – 5 yaş arası çocuklara bir sonraki yazıda 🙂

Paylaş :=)

Comments(10)

  1. Yanıtla
    sümeyye says:

    Züpper!
    zaten görünce bayıldım çok ama çok sempatik bi ifadesi ve beden dili var!
    keşke bende orada olabilseydim..

    • Yanıtla
      AyçA says:

      @Sümeyye evet çok sempatik ve beden dili çok kuvvetli gerçekten
      @Burcu rica ederim sağlıkla bebeğine kavuşmanı dilerim 🙂

  2. Yanıtla
    simgetugce says:

    Bu ne hız Ayçaaaaa…
    Harikasın hayran kaldım herşeyi bu kadar net hatırlamana…Zeki kadın 🙂
    Süperdi bugün, Demir’in benim pestilimi çıkartması dışında.
    Çok mutluyum tanıştığımda.
    Öpücükler!!!

    • Yanıtla
      AyçA says:

      🙂 İşim yoktu yogaya gidesim de bende yazdım yazmasam aldığım kargacık burgacık notları sonra anlayamayacaktım:) Aslında kitabı da okumuş olmanın faydası oldu zekilik değil yahu 😛
      demir ne yaptı ki mis gibi uyudu uyandı emdi gıkı çıkmadı 🙂 bende tanıştığıma memnun oldum.. hala kime beznedğini düşünüyorum :)))

  3. Yanıtla
    prophetic says:

    Çok teşekkürler güzel notların için. Ben gidemedim ama sayende gitmiş kadar oldum. Hem ben geç kalmış da sayılmam henüz 24 haftalık hamileyim. Bunları aklımın ve bilgisayarımın bir köşesine not ettim 😉 Ellerine sağlık.

  4. Yanıtla
    Nihan says:

    Harikasin Ayça! Demissin ya kendimi teyit ettim diye al benden de o kadar. Hiç bilmeden tam da bunları yapmisim. Hissi kablel vuku mu derler ondan iste 🙂
    teşekkürler öperim

  5. Yanıtla
    esra ertugrul says:

    Ayça vallahi süpersin. gerçekten neler olduğunu çok merak ediyordum.paylaştıkların için çok teşekkürler..
    esra

  6. Yanıtla
    AyçA says:

    Rica ederim ne demek .. paylaşmaktan hem keyif hem de ciddi bir heyecan duydum :)) o kadar heyecanlandım ki gelir gelmez yazmaktan kendimi alıkoyamadım…
    Bu arada Tuğçe fotoğrafa bakıyorum da.. güzel insansın demek istedim.. gözlerin gülüyor.. samimiyetine hayran kaldım teşekkür ederim:))

  7. Yanıtla
    Aysegul says:

    Ayça harikasın çok teşekkürler. 8 ay – 5 yaş arası notlarını da mutlaka bekliyoruz.

Post a comment