Türkiye sınırları içerisine sağ salim girip bana ulaşamadan tekrar Amerikaya uçan ve tekrar o kadar yolu geri gelip elimize ulaşabilen doğum günü hediyesi ile bugün Erin tanışabildi. Bu son dönemlerde “bulmaca” dediği noktaları birleştirme ve çizgi çizme eğlencesini sanki biliyormuş gibi taaa okyanus ötesindeki dostumuz Dante ve Açalya‘ya nasıl teşekkür edeceğimizi bilemedik!! Eline geçtiği anan itibaren yaşadığı heyecanı fotoğraflarsak bir teşekkür olur mu acaba ? :=)
İçinden çıkan karta delirdi öncelikle!! Fotoğrafını çekmemi o istedi.Önce önünü sonra arkada kalan merdiveni hatta!! Her halini belgeleme isteği!!
Buradan OİP’e selam olsun ve bir blogger annesinin çocuğunun anatomisini de çizsin istenir. Artık onlar da büyüdüler ve ellerine geçen her şeyi fotoğraflamak istiyorlar!! Armutlar dibine düşüyor!
Açalyacım işte böyle eğlendi :=) 1 saat boyunca evirdi çevirdi çizdi bayıldı kitabın yarısı bittii!!
Unutmadan Açalya anneler gününde bu kareyi senin için çekmiştim:=) Buz gibi Serindere’nin suları içinde!!
Sıra başlıktaki dolmalarda! Bunun hikayesi uzun ama unutmak istemiyorum bu hikayeyi :=)
Geçen sene anneler gününde Alpay Bozcaada’dan gelirken elinde bir poşet hediye vardı: taze asma yaprakları! Al dedi anneler günü hediyen !! Nassı yanniiii.. anneye ekmek kızartma makinesi, fırın bilimum mutfak eşyası alınır ama direkt konuya bağlayan bir hediye hiç görmemiştim. Önce çok kıl oldum, oyapraklar yıkandı haşlandı ve 3 parti dolma çıktı!! O yaprakların tadı ise 3 asır damağımdan çıkmayacak! Kıl olma meselesi döndü dolaştı “bu sene de adadan yaprak isteeseeennee” kıvamına büründü ki pazartesi günü pazarda alışveriş yaparken Erin:
_ anneee bana dolma yapsana dedi birden.
_tabii oğlum yaparım dedim.
iki adım ilerledik ki :
_ anne ama bu dolmalardan yapsana diye ekledi.
Döndüm baktım ki bir tezgah dolusu taze asma yaprakları ve ilave etti:
_sen bana hiç dolma sarmıyorsun!!
pazarcı amca bana baktı ben O’na:
_e şeyy ben yarım kilo yaprak alayım o zaman diyerek olayı kapattım.
Eve geldik:
_anneee yaprakları yıkayalım soğanla pişirelim emrini aldıktan sonra işe koyuldum.
Ve dün oturup her şeyi bırakıp istediği dolmaları yaptım.
Oğlum benden ilk defa net bir şekilde dolma istedi.. yine bir anneler günü üstelik!! (tamam iki üç gün geçti ama dönem aynı)
Türk erkeği genetik kodlaması olsa gerek !
Akşam yogadan döndüm, yanına uzandım, hala uyumamıştı:
_tadına baktın mı annecim dolmaların dedim
_baktım annecim çok teşekkür ederim dedi sessizce..
annesel bir duygu seli kapladı içimi!!
Bugün öğlen de beraber oturduk onları yemek için:
_anneee tam 7 tane istiyorum ama dedi
ben 5 tane koydum elini kaldırdı hafifçe
_ama 7 tane anne yaaaa!!
7 tane yemedi tabii 🙂
İki gündür dilime doladığım dolmalarımın hikayesi işte bu .. sadece bu!
Yorumlar (22)
oyku :
13 Mayıs 2010 | 14:40Dolma demek, arkidisim gurur duyuyorum valla senle… ben daha yaprak bile almadim elime:)
Bu hafta zor gorusmemiz darling ama haftaya da istanbuldayim artik farz oldu, cok yogun olmayacagimi da umaraktan, tum kalbimle gorusebilmeyi diliyorum. Lakin masaya yatirilacak konular birikti tasiyor:)
PS: Dolma yerine oglunun kollarini yesek?? Bi sor bakalim ne diyecek?
AyçA :
13 Mayıs 2010 | 14:47heyyttt :)( bende duyuyorum billah! onca işi bırakabilip de bunu yaptım ya!! evlat başka bir şey işte!:=)
Ben daha çok görüşebilmeyi umud ediyorum seni çoooooooooooooooooooooooookkkkkkkkkkkkkk özledim yetti gari! Sen gel de oğlumu ye boşver dolmaları :=) Ben dedim onun yerine
banu :
13 Mayıs 2010 | 15:20Erin’i hiç görmedim ama kocaman bir sarılasım geldi 🙂 dolma yerken gözlerinin içi gülüyor ya bu gülüş anneye herşeyi yaptırır.
AyçA :
13 Mayıs 2010 | 15:37Banu bu kadar istekli bir talep hiç olmamıştı ve teşekkürü ederken ki mutluluğunu da yazmak ne mümkün..:=) çocuk mutlu oldu gerçekten :=))ve ne güzel bir dolma ile mutlu olmak çocuk olmak :=)
askin :
13 Mayıs 2010 | 17:24mmmmmm…lecker lecker leckeeeer SARMAAAAA gözüm döndü:D
AyçA :
14 Mayıs 2010 | 09:48@aşkın lackerrrr yess!! gel yapim sana da :=) ama 3 tencere olmaz baştan diyim bak !
@Sümeyye teşekkürler
@Açalyacım olur aslında neden hiç kamera yapmıyoruz ki zaten anlamadım ben ?? konuşalım bunu :=)
@Berna Evet bazen her şeyi durdurmak bana ad iyi geliyor :=))
@İzgün Teşekkür ederim senin de eline sağlık.. bizim evde sık olan bir şey değildir ama :=))
@Devrim gel gülüm yedirim sana da :=))
@Damla buyur gel diyeceğim istersen :=))
sümeyye :
13 Mayıs 2010 | 17:55ellerine sağlık 🙂
Açalya :
13 Mayıs 2010 | 18:27O kitaba çizerken çıkan dili yirim ben! çok sevindim Erin’in karttan kitaba hepsine mutlu olmasına. Ta buralardan Kumon günü düzenleyelim birgün aynı anda, Erin yatmadan, burda da sabah iken…güle güle çizsin Erinim.
Ayaklaaaaar! ağlattın beni sabah sabah! başka da bişşey demiyom.
Sarmalar=genler (fikrimi biliyorsun hehehe) afiyet olsun!
berna :
13 Mayıs 2010 | 20:24Benim de kızımın böyle istekleri karşısında tüm işleri dondurup, kendimi sadece onun istediği işe kaptırışım çoook oluyor. Ekin istesin ben dünyayı pişiririm gibi geliyor 🙂 Ama sonrasındaki mutluluk ve zevkle yaptıklarımı yemesi yok mu? “Nefis olmuş anneciğim, eline sağlık” demesi… Bittiğim andır işte 🙂
izgün :
13 Mayıs 2010 | 21:11Ayça dolmalar enfes görünüyor eline sağlık tabi Erinin gözlerindeki mutluluk da ayrı.
Bende iki gün önce dolma sarmıştım ve benim küçük canavarlar anında tükettiler hatta’anne bi daha yap’dedi Nehir,Deniz sadece’gı gı’demekle yetindi:))
devrim :
14 Mayıs 2010 | 01:53Ayçaaa bana da dolma yapsana :)) fena canım çekti valla :))
damla :
14 Mayıs 2010 | 09:06Ayça ya yapılır mı hamile bir kadına 🙂 Canım çekti gerçekten. Erin’nin dolmayı yemesi de süper görünüyor 🙂
oyku :
14 Mayıs 2010 | 09:43amma dolma yaparmisin haaa… Herkesin de dolmasi gelmis:) Dun aksam dolma yedim hhe hehe
AyçA :
14 Mayıs 2010 | 09:51afiyet olsun arkadaşım .. :=) valla herkesin gelmiş dolması vesile oldu işte :=)
Gökşen :
14 Mayıs 2010 | 11:52Lâl’de geçenlerde bir takside giderken durduk yere “anne sen bana neden hiç gözleme yapmıyorsun?” diye sordu. Kalakaldım. Çocuktan al haberi 🙂 Tabii gözlemenin yanında sarma yapmak/abilmek ayrı bir maharet işi. Biz hala dolmaları annemde yiyoruz.
Berna :
14 Mayıs 2010 | 11:21Ayca,,,sana adadan bu sene taze yaprak toplayıp yollamak cok istedim şu yazıyı okurken,,fakat Ali yüzünden o işi beceremeyeceğim ben de bu sene.
Ama adaya geldiğinde sana deniz kenarında dolma yediririm,,hadi bekliyoruz…
AyçA :
14 Mayıs 2010 | 11:36aaa Bernaaa..:=)) düşünmen yeterli .. ama tadını unutamıyorum adanın yapraklarının..
sanırım hazirna sonu adadayız şarap tadım günleri varmış galiba..
bu sene kesin görüşüyoruz artık:=)
zühal :
14 Mayıs 2010 | 13:37Ellerin dert görmesin…Erin de ilerde annemin dolması gibi olmamış desiiinnnn 🙂
Ayça’cım Güney’in en sevdiği bardağını gördüm resimlerde. Kedilisi ve köpeklisi var. “Anne su içicem ama köpekli bardağımdan, süt içicem ama kedili bardağımdan” diye özel istekle içer Güney.
Erin’cim afiyet bal şeker olsun. Sen iste İzmit’teki Zühal teyze de yapar gönderir sana 🙂
Bahar :
16 Mayıs 2010 | 20:49Dolmalar çok güzel görünüyor. Düşüncemi de Erin’in bakışları doğruluyor. Elinize sağlık. Nehir için yazdıkları, Erin’e hediye yollaması, bu Açalya gerçekten çok hoş bir insan.
Bloguma uğrarmısın Ayça, senin için bir ödülüm var.
cigdem :
21 Mayıs 2010 | 19:37Daha ne olsun. Ben de 7 tane dolma isterim. hepsini yerim amaaaaaaa….
Nice mutlu, beraber, annler gunune insallah.
Sevgiler
Cigdem & Ada kiz ( 3 )
Sheena :
30 Ocak 2013 | 16:15Kumon yayinlarinin hastasiyiz (bu disimiz cikti gibi bir yorum degil hem ben hem de kizim hastasi o yuzden cogul konustum) Muhtesem mantik, muhtesem aktiviteler.. Deli oluyorum resmen her kitabina, ama gel gor ki turkiyede bulmak bir dert yurt disindan getirmek ayri bir dert 🙁 My book of tracing, my book of mazes, my book of coloring hepsi hepsi sahane ve hepsini kesinlikle tavsiye ederim..
Ayça Oğuş :
30 Ocak 2013 | 16:59:=)) çok güldüm bu yorumun ilk cümlesine.. evet güzel kitaptı ..:=)