28 TEMMUZ 2018
Bozcaada Caz Festivali yan etkinliklerinin ilk senesi. “Yoga dersi verir misin?” dediler bana. O dönem Pavli orman içinde yoga derslerimi veriyorum. Alana aidiyetim büyük.
“Tamam” dedim. “Biletler biletix’ten satılacak” dediler. O sırada anlamlandıramadım. Bir süredir ders veriyorum ama malum Bozcaada, kaç kişi var ki yoga yapmaya gelen? Yazın en fazla 6-7 kişi işte. Kışın 3 kişi bulsam paylaşacak harika. Nasıl olsa yine aynı olur dedim. 2016’dan beri aktif ders veriyorum ama hiç kalabalıklara ders vermişliğim yok.
O sabah karşımdaki kalabalığı görünce kalbimin ağzıma gelmesi ve ” tamam hadi size iyi yogalar” diyerek oradan nasıl kaçsam diye düşünmem ondandı.
Hiç beklemediğim bir kalabalık karşımda matlarının üzerinde bana bakıyor. Ne kendi alanım kaldı ortada ne bildiğim orman.
Bir an gözümü kapattım, nefes aldım verirken gözümü açtım ve ağzımdan çıkan ilk kelime ” vay!” oldu. O sırada hala orman girişinden ellerinde matlarıyla gelenleri nereye yerleştirsem diye bakıyordum.
Bugün 2021 yılın Aralık ayı. Üzerinden bu kadar zaman ve 2 festival, bir sürü kalabalık dersler geçmiş olmasına rağmen heyecanımı bu sabah gibi hatırlıyorum. Sonrası su gibi akıp giden bir ders, kalbimde bıraktığı yumuşacık izi.
O sabahtan sonra Bozcaada Caz Festivali’nin yoga derslerinin emanetçisi olmak gurur oldu bana, her sene.