… ‘KAL’ desen kalacaktım…
….
oysa ben akÅŸam olmuÅŸum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
Atilla Ä°lhan
Elif Åžafak’ın Siyah Süt’ü mü bozdu beni yoksa ne ? bilemiyorum..
haftasonu neyse ki annem geldi, “Anaç Sütlaç Hanım” da bizimleydi – kitaptaki karakterlerden biri-.. kek yaptım temizlik bir de .. akÅŸam kestaneleri attık fırına elimde ÅŸiÅŸler örgü ördüm.. pazar günü sabahtan koyulduk yollara sahile indik hava da güzeldi..
bir üşüme tuttu beni oturamadım popomun üstüne.. ne oldu bilemiyorum .. Alpay diyor ” bütün dünya sana karşı gibi hissediyorsun”..
hissediyor muyum?? bilemiyorum..
bir sonbahar hüznüdür aldı gitti başımı.. başımı nereye koysam kışa dönemiyor dönenip duruyor içinde.. geceleri iki saatte bir uyanmamın dışında uyuduÄŸum dakikalarda kafam konuÅŸup duruyor belkide Elif Åžafak’ın yazdığı ÅŸu parmak kadınlarla..benimkilerin boyu kaç cm?? bilmiyorum ..bildiÄŸim tek ÅŸey aslında yavaÅŸ yavaÅŸ hayata geri dönüyorum tam da 8,5 ay sonra.. bebek bakımı harici bir kitap bitirdim üstüne bir tane daha.. televizyona bakabiliyorum ..haftada bir gece film seyretme teklifi getirdim evimize.. örgü örmeye baÅŸladım..
belki de hayata geri dönmenin sancısı bu ??
kabuğumdan çıkarken yaşadığım acımalar mı??
Eleni dinliyorum bir kaç gündür.. belki de O’nun suçu…
Comments(12)
pınar says:
4 Aralık 2007 at 14:21Erin’in fotoÄŸrafı çok hüzünlü geldi bana.Filmlerde köpeklerle arkadaÅŸ çocuklar olur ya hani, aynı onun gibi.
Bir kaç gündür pek birşey yazmayınca hissetmiştim sende bir tuhaflık olduğunu.
Senin gibi çok bunaldığım anlarda kendimi dışarı atıyorum hemen. yeni bir iÅŸle uÄŸraÅŸmaya baÅŸlıyorum, hafifliyorum. Bazen sıkılmak da hoÅŸuma gitmiyor deÄŸil… Bütün dünyanın sana karşı olduÄŸunu hissetmek konusunda yalnız deÄŸilsin. HerÅŸeyi dengede tutmak çabası çok yoruyor bizi. çocuÄŸumuzu çok iyi besleyip ruh saÄŸlığını geliÅŸtirmek için durmadan okuyup uygulama yapıyoruz. Kocalarımıza (her alanda)eskisi gibi olduÄŸumuzu kanıtlamaya çalışıyoruz, iÅŸimizi aklı çocuÄŸunda kalmamış gibi yerine getirmeye uÄŸraşıyoruz, eh evde de iyi bir ev kadını olmak lazım deÄŸil mi?
Bu kadar zorunluluğu ne zaman öğrendik, nasıl böyle olduk biz???
k.i.s.d. says:
4 Aralık 2007 at 15:05Ah ah tam çocuk isteme periyoduna girmiÅŸken “Siyah Süt” beni de dağıttı. Bugüne kadar geçen hayatımı “Sinik Entel Hanım” + “Pratik Akıl Hanım” olarak yaÅŸadığımı fark ettim. Anaç Sütlaç Hanım’ı hiç sevmedim ve istemedim. Saten Åžeh vet HAnım da olamadım hiç bir zaman.
Malesef (esef ve üzüntü içeren en sevdiğim kelimedir) bütün dünyanın yükünü tek omuzla sırtlamaya çalıştığımızdan böylece yıpratıyoruz kendimizi. Bu kadar düşünmesem, kendi adıma, bazı şeyleri hayatın akışına bıraksam, daha kolay olacak sanırım.
Nasıl olsa vakti gelene kadar bekliyor her olay. Sabırsızlık bizi öldürüyor.
köşenin delisi says:
4 Aralık 2007 at 15:39acaba bütün dünya sana(bize) karşı değil de, sen (biz) bütün dünyaya karşı olabilir misin(miyiz)? :))
Daha iyisindir umarım ben bunları yazarken. Nasıl gidiyor ofiste çalışmalar? Fotoğraf vs? Kitap-film falan da başlamış ne güzel işte. Kesinlikle iyi geliyor okumak/izlemek, farklı dünyalar görmek. Hele ki benim gibi ev kuşuysan. 🙂
Ama bilmem mi o iç sesleri… hiç susmaz benimkiler de…bazen de çaktırmadan konuÅŸuyorlar galiba, çünkü ÅŸu anda başım çatlıyor aÄŸrıdan sebepsiz yere.
Neyse…yazasım var daha ama ne yazacağımı bilmiyorum, bir tuhafım dedim ya bugün 🙂 Öpeyim en iyisi ikinizi de, iyi gelir 🙂 (bana yani)
HÃœLYARDA says:
4 Aralık 2007 at 17:46ne güzel anlatmışsın gene herşeyi. sanki kendim yazmış gibi okudum. bende kendimi bir kaç gündür iyi hissediyorum, çünkü kendimiz için bişeyler yapmaya yavaş yavaş başladık o yüzden gibi geliyor bana. 8,5 aylık oldu benim oğlum da ve artık yavaş yavaş benden bağımsız kendi kendine gezinmeye, daha az ağlamaya v.s işte tahmin edersin. bunlara başladı da ondan biz de artık kendimize vakit ayırabiliyoruz. hayata yaşamaya geri dönüyoruz senin bu dönemini çok iyi anlayabiliyorum, çünkü ben de aynı şeyleri yaşıyorum bazen gerçekten umudumu kaybediyordum artık asla eskisi gibi olamayacaım, bir daha asla kendim için bişeyler yapamayacağım deyip duruyordum içimden ve bu hayatım boyunca böyle gidecek sanıyordum ama anladım ki çocuklar büyüdükçe hayatta yeniden eskisi gibi rayına oturuyor. rahatladım,hafifledim benim durumumda olan bir çok kadın olduğunu görünce daha da rahatlıyorum çünkü bu bir dönem ve bu da geçecek.
biliyorum çok yoruldum, çok ağladım, çok zorluklar yaşadım ve yaşıyorum ama bunlar geçici bir de bakmışız bizden ayrı bağımsız birer birey olmuşlar. biz de eski hayatımıza geri dönmüşüz. yine onlarla ama daha güzel daha az yorularak.
ben şu an sadece şunu diliyorum oğlum bir an önce geceleri deliksiz uyuma ve uyanmama moduna girsin. eminim ki sen de bunu diliyorsundur.
neyse ben de buluştuğunuz bir gün gelmek istiyorum ne tarafta oturuyorsun bilmiyorum ama beni de kabul ederseniz aranıza oğluşumla beraber gelmekten çok mutlu olurum. tabi istersen.
çok çok sevgiler.
HÃœLYARDA says:
4 Aralık 2007 at 17:51bu arada uzuuuuun bir aradan sonra bende adam akıllı bir temizlik yaptım hafta sonu. hem de oğlum evdeyken ve peşimde pıtış pıtış dolaşırken. çok şaşırdım oysa bundan 1-2 hafta öncesine kadar peşimde ağlıyordu ve bende 5 dakika sonra işi bırakıp onunla oyun oynuyordum . büyüyor bu çocuk her geçen gün. ve artık bana daha bir anlamlı ve büyümüş gibi baktığını hissediyorum bu da beni mutlu etmeye yetiyor.
pinar'ın kulubesi says:
5 Aralık 2007 at 00:01Ayça eÄŸer okumadı isen Elif Åžafak’ın ÅŸu kitaplarını da tavsiye ederim. Benim sıralamam şöyle
1) Araf
2) Pinhan
3) Bit Palas
4) Baba ve Piç
Bense Can 20 günlükken baÅŸladığım Orhan Pamuk- Ä°stanbul kitabını halen bitiremedim. Neden diye sordum kendime, cevabını pek bulamadım. Öncelikler meselesi sanırım. Bu internet çok fena. Bloga yazacak birÅŸeyler de bulamıyorum. Can ın çok güzel resimleri videoları var ama nazar denen ÅŸeysinden korkuyorum, içime sinmiyor, bloga eklemiyorum. Yemek, pasta yapıp onu koyayım desem farklı yeni tarifler yapamıyorum. Bol bol yapıp üstelik yiyorum da fakat yaptıklarım orjinalı ÅŸeyler deÄŸiller. BildiÄŸin kabak tatlısı ya da elmalı turta iÅŸte… Can akÅŸamları uyur uyumaz internetin başına geçiyorum. Tuhaf ÅŸey, vazgeçemiyorum, çünkü başına geçince yalnız olmadığımı görüp mutlu oluyorum sizleri okudukça. Öte yandan yapmak istediÄŸim diÄŸer ÅŸeylere de mani oluyor. Ortasını bulmak gerek. Süper anne olup hepsine yetiÅŸebilmek ya da… Sonra kendini yiyip bitirmek…
AyçA says:
5 Aralık 2007 at 00:43** pınar hangi fotoğraf hüzünlü anlayamadım ben ?? ama fotoğraflarmda hüzün bulduysan bu benim şu dönemdeki ruhumun yansıması.. ve ben fotoğraflarıma hissettiklerimi yansıttığımı düşünüyorum çoğu zaman.. sürekli dışarıdayım ben zaten yani bunaltının geçmesi için zaman gerekiyor bende yoksa gerçekten oldukça fazla geziyorum ama bazen bu bunaltılar benimde hoşuma gidiyor belki de hoşuma gittiği için bunalıyorum:))
**k.i.d.s.. o parmak kadınların hepsi var benim dünyamda.. anaç sütlaç hanımı seviyorum ama ben.. ben galiba onlarla barışık yaşıyorum ya da bazılarıyla ve şimdi barışık olmadıklarımla barışmaya başlıyorum yeniden 🙂 ama saten şehvet hanım hiç olamadım ve olabileceğimi sanmıyorum:)) hehe.. öle kırmız rujlar tırnaklar neyin falan 😀 çocuk isteme ve sahip olma ise gerçekten hazır hissettiğin anda oluyor merak etme ben evlenmeyecek ve çocuk doğurmayacaktım ..:)) hiç hemde..
** elifcim bilemiyorum ki hangisi.. bence bütün dünya bana karşı :)))) hehehe.. ya kötü değilim ama bu doğum sonrası partumu arada vuruyor böyle.. her zaman kabuklardan çıkmak yani doğum bir anlamda zordur ya.. onun gibi yeni doğumlara gebe içim o bakımdan biraz arada düşüyor ruhumun ağırlığı hepsi bu .. ev kuşu olamıyorum maalesef ben .. ama kış bastırdımı başka alternatif yok .. o bakımdan alışmaya çalışıyorum .. akşam üzeri kızarmış bir simit arasına peynir ( yarım ama bir dediğim tam değil :)) ) beyaz peynir simit kokusuyla çay içmek ya da yeni pişmiş fırının sıcaklığı henüz bitmemiş bir keki kahveyle höpletmek ve kitap sayfalarında kaybolmak her zaman keyif vermiştir bana.. neyse ki henüz akşam üzeri erin uyuyor..
**hülya nasıl yaptım yahu temizlik ayak altında bebecikle :)) benim Erin ile süpürme işleri falan yapmam mümkün değil ancak arada o oynarken toz falan alıp mutfak derleyip toparlıyorum .. bu hafta sonu annem aldı erini dokağa çıtı parka falan gittiler ö yüzden rahat yaptım ama artık bir kadın buldum galiba.. bir blog buluşması yaparsak yine ki yaparız tabii ki gelirsin 🙂 neden olmasın ama artık herhalde bahara olu havalar düzeldiğinde..
**pınar Araf’ı okudum ama yarım kalmıştı :))) diÄŸerlerini okumadım henüz.. ÅŸimdi Araf’ı bitireceÄŸim bakalım .. o dediÄŸin duyguyu ben daha yeni yeni atıyorum.. sadece internet ve bilgisayarıma bakabiliyordum .. benden baÅŸkalarını okumak iyi geliyordu.. ÅŸimdi ÅŸimdi daha az elimi sürüyorum bilgisayara.. kitap ise sadece bebek kitapları bakımı beslenmesi eÄŸitimi v.s okuyabilyordum zaten onlar konu konu okunuyor ama biteviye bir kitap ilk defa bitirebildim .. zamanla oluyor galiba.. 🙂 süper anne olmak hevesim yok .. artık yok çünkü o olamıyor.. elimden gelenin en iyisi olmak ise var..
AYSUN says:
5 Aralık 2007 at 11:18Ben de sabah baÅŸladım siyah süte… AyÅŸe Arman’la röportajını okuyunca hah dedim ben bu dönemi atlattım ama olsun baÅŸka kadınlar neler yaÅŸamış alıp okuyayım. Dün akÅŸam aldım kitabı ama gece baÅŸlamaya cesaret edemedim:P Diyor ya okuduÄŸunuzda unutun bu kitabı diye ama yok unutulacak gibi deÄŸil…
Erin büyüyor Ayça.. Çok tatlı olmuÅŸ. Babasıyla ne güzel oturmuÅŸ öyle. Öpüyorum…
Biyonikkedi says:
5 Aralık 2007 at 13:17Bence asıl erkekler okumalı.
Biz nasıl olsa herşeyin üstesinden geliyoruz bi şekilde.
Kuaybe says:
5 Aralık 2007 at 19:45örgü ve iç sesler..
hiç yabancı diil..
AyçA says:
6 Aralık 2007 at 20:00Yok Aysuncum yok unutulacak gibi değil 🙂 .. 1 haftada üstümden atamadım valla.. Erin büyüyor Aysun çok hızlıca hemde.. birazdan vakir bulabilirsem yazacağım her gün yeni bir numara 🙂 bilyorsun tabii sende .. 1 yılı devirdin bile.. bizde sizi öpüyoruz.
Biyo ya valla erkeklerde okumalı ben isterdim Alpay okusun . anneme verdim şimdilik 🙂 ama ben üstesinden gelsemde Alpay da benim üstemden geliyor :))))
Kuaybecim .. sen daha başarılısın örgü konusunda kanımca.. :))
AyçA says:
6 Aralık 2007 at 23:59bende :)))