kırk sene sonra

“Bu dünyada kırk seneyi bitirmek” ne demek öğrenmeme çok da fazla olmayan bir kavram..ama benim”bey” bunu bu cumartesi öğrendi..ya da daha henüz anlamadı anlayacak ..buralarını bilmiyorum..sanırım hayatında da birşey değişmeyecek; değişimler 50’den sonra mı başlıyor ?? ya da o zaman da başlamayacak?? umarım.. dilerim… söz verdim..doğumgününü kutlamayacağım dedim..çok pis yakalandım...

Okumaya devam et

Bayram bilançocu

10 günlük bayram tatilini haftasonu ile birleştirip bitirmek üzereyiz. Bu kadar uzun bir süreyi İstanbulda geçirdik, ofisi toparladık, temizledik, bol bol atılacak atıp ferahladık, sonra hatta bayramın birinci günü olmasını dert etmeyip ev temizliğine giriştim derken bayramın ikinci günü ne temizlik ne yemek yapma aktivitesi kalmayınca, hava o kadar güzel...

Okumaya devam et

26 Ağustos 2004

Ve bugün 26 ağustos 2008 ( hayır değil ama ben yazana kadar iki gün geçti..diyelim bugün o gün) evde olsam bir de düğün fotoğrafı patlatırdım ama yokum işte..yanımda da taşımayalı uzun zaman olmuş..yanımda derken cüzdanımda değil,artık bilgisayar taşıyoruz ya yanımızda..bilgisayarımda taşımayalı diyelim.. “evlilik aşkı öldürüyor güzelim” şarkısına inat turuncu mavi...

Okumaya devam et

Beklediğim kar geldi…

Kendimi bu beklenti ile oldukça bencil hissediyorum bazen.. ne zaman çok kar yağmasını istesem önce çok sevinip sonra da evsizlere,yakacakları olmayanlara karşı vicdani bir suçluluk duyuyorum ama kış karsız olmuyor her ne kadar lapa lapa yağmasa da bu sefer yağışını seyretmek içime huzur veriyor; tabii sıcak evin penceresinin arkasından huzur...

Okumaya devam et