14

Okulun ilk gününden notlar

Akşam olması itibariyle biraz daha sakinim, rescue remedy ( bach çiçekleri) imdadıma yetişmiş olabilir ya da gelsemium! Dönemsel bir durum olsa gerek bu kadar yoğun duygular yoksa gerçekten abartıyor olduğuma inanacağım.

Şimdi oğluma notlar, okulun ilk gününden bize kalanlar…

** sabah sıraya geçmek istemedin ” ben sıraları şeyleri sevmem” dedin. Önce bana naz yaptın ben gidince babanla sınıfa gidip sıraya oturdun ve hatta tahtaya kalkıp neler olduğunu duyamadığımız şeyleri anlattın tek görebildiğimiz oyuncak fareni kaldırıp onunla ilgili bir konuşma yaptığındı.

** kahvaltıyı evde ettiğin için yemekhanede yemek yemedin, üstelik kutu peynir verdiler diye ve sen paket gıdaları yemediğin için yarın da evde kahvaltı etmek istediğini söyledin ve yemekhaneyi dekorasyon itibariyle çirkin buldun üstelik iki kat aşağıya inmek çok zor geldi.

** okulun ilk günü olması sebebiyle şeker vermişler!! “anne şeker verdiler ama ben almadım”dedin, yüreğime su serptin!

** yanında oturan arkadaşınla önce gülüşüyordun fareni alınca onu artık sevemeyeceğini söyledin.

** okulu ve arkadaşları sevdiğini ama sınıfta çok uzun kaldığın için çok sıkıldığını söyledin.

** kitaplarını bizden daha çok benimsedin ve hemen eve gelir gelmez açıp içindekileri yapmak istedin. Büyük ihtimalle bulmaca kitabı gibi geldi sana bizde bir kaç sayfa fotokopisini çekip sana verdik. 2+2, 4+4, 3+3, 2-2, 3-3 hesaplarını biliyorsun ama matematik kitabında 5+8, 10+2 görünce parmaklarınla toplama çıkartma yapmaya başladın işin garibi mantığını çözdün işin. Bu sevgini ve ilgili tüm okul yaşantın boyunca kaybetmemeni diledim ben.

** sınıfta gülücükler saçıyordun camdan gördüm ama zil çalınca öğretmenin sizi almamız için bizi içeri davet edince birden mızıklanmaya başladın.

** bahçede hemen erkek çocukları ile iki kale futbol maçı yapmaya başladın. Seni ilk defa bu kadar kalabalık futbol oynarken gördüm ve gol attığında biliyorum delice ama gülmeye başladım. Sonra topu sana vermedikleri için ağlamaya başladın ve senin kurallarına göre oynamadıkları için kızdın.

** Çıkışta iki yeni arkadaşınla yemek yemeğe gittik, hemen çeteleştiniz ” anne şimdi Emrelere gidelim mi hemen onun beybladeleri varmış” dedin. Bu hızlı oldu O_O ama yemek sırasında kulak misafiri oldum : ” topu bana neden vermediniz? ” diye hakkını aradın 🙂 “sen çok gol attın o yüzden vermedim” dedi arkadaşın.

** Futbol oynamayı bilmediğini ve bunun için üzüldüğünü nasıl futbol oynamayı öğrenebileceğini sordun bana 🙂

** kırtasiye alışverişi yapmaya çalışırken sen orada oyuncaklar olmadığı için çok üzüldün, unutuyoruz değil mi hala oyun çocuğu olduğunuzu biz sizin kap kağıdı, etiket silgi defter kalem alırken.

** ve akşam yatarken : ” 20 ve 1 karışınca ne olur anne? ” “karışınca ? ” yani 10+2 12 ya onun gibi ” hee 21 olur annecim” “ayy çok güzel hihihi” @_@

Bana gelince..

Sen sırada bana sarılırken ve ağlarken ve sonrasında babanın yanında sesini çıkartmazken ben kendimi eksik hissettim, beceremeyen anne gibi hissettim sonra bir arkadaşım bana dedi ki “duygularını sana açıyor, sana olan güveni başka babasına olan güveni başka, bununla kalmaya çalış, sen beceriksiz bir anne değil oğlunun sığındığı limanısın” . Benim güzel bebeğim, istediğin kadar ağlayacaksın ben değil miyim koca kadın seni bırakıp eve dönerken hüngür hüngür ağlayan! Sen daha küçücük bedeninle ağlamışsın, bana dudak bükmüşsün.. ne istiyorum ki senden hemen ilk gün “oo ne güzel daha önce neden beni hiç bırakmadın anne” demeni mi ?

Kitaplarınla ilgilenmen hoşuma gitse de çok erken be canım.. sıkılmayasın sonra.. endişe ettim bir yandan da hoşuma gitti  evet itiraf ediyorum 😉

Futbol oynamayı öğreneceksin elbette üstelik oynamaya çalıştığın çocuklar senden 1 yaş büyük ayak uydurmaya çalışman bile ne büyük bir gayret, bunu sana şimdi nasıl anlatabilirim ki ben..

Sınıfta sıkılmanı anlıyorum inan bana koca üniversite öğrencisiyken de sıkılıyordum ama işte sistem bu .. sıra işlerini bende sevmiyorum ama bazen mecbur kalıyoruz, sabretmeyi, güç anlarda ayakta kalabilmeyi, dik durabilmeyi öğreniyoruz, bu demek değil ki her zaman sıraya gireceksin yeri gelecek başın dik o sıradan çıkacaksın kendi yolunda ilerlemek için.

Bana baksana 35 yaşımı bitirirken hala bunları öğreniyorum..

Yaşın daha 5,5 değil 6 gün var .. ve biliyorum daha çok erkendi 40 dakika okul sırasında oturman için..elimden bir şey gelemedi, bunun için sana ileride özür borcum olmasın dilerim, teşekkür edebilmeyi dilerim bu sene olan değişikliklere ….

Şimdi bak akşam oldu sabah tekrar gideceğiz, sen yarın gitmek istemediğini söyledin.

Bundan bir ay önce ” anne bazı endişelerim var benim, okul çok büyük ben çok küçüğüm, ya canım sıkılırsa ne yapacağım” diye sormuştun ya bana

sabah ola hayrola..bu süreci birlikte atlatacağız, inan bana benim de endişelerim var ama sen bugün o endişelerimin büyük bir kısmını aldın götürdün. Siz çocuklar biz büyüklerden daha kolay yönetebiliyorsunuz bence, benim de senden öğreneceklerim var..

Birlikte .. hep daha iyi olacak şekilde..

Unutmadan: niye şeker verilir ki bunu hiç anlayamayacağım, işimiz var küçüğüm bakalım ne kadar sisteme katılacağız ne kadar dışında kalmayı becerebileceğiz.

Ve unutmadan yine : okulun ilk günü biri başka biri başka çorap giydirene ve bunu fotoğraflara bakarken evde fark edene de ANNE denir!

Paylaş :=)

Yorumlar (14)

  1. Yanıtla
    oZGe (ozgeninoltasi.com) :

    Ne güzel bir yazı olmuş, ne güzel dile getirmişsiniz duygularınızı, sabah sabah gözlerim doldu… Sanırım dün minicik çocuğunu okula bırakırken her anne yaşamıştır buna benzer duygular. Güzel bir eğitim yılı olur umarım herkes için.

  2. Yanıtla
    Bernacan :

    “Sen sırada bana sarılırken ve ağlarken ve sonrasında babanın yanında sesini çıkartmazken ben kendimi eksik hissettim” demişsin ya, başucu kitaplarından Osho Çocuk’u yeniden okuma zamanın gelmiş. Ben bir kez daha okuyorum bu günlerde, orada ne güzel anlatır anneyle babanın farkını.

    “Kocamla ben oglumuzu yetistirirken
    çatısma yasıyoruz. O daha katı olmak istiyor
    ve bense daha sevgi dolu olmak istiyorum.
    O halde bırak o kendi istedigini yapsın ve sen de
    kendi istedigini yapmaya devam et; sorun yok. Çocugun her ikisine de ihtiyacı vardır çünkü hayat böyledir:
    Çocuk sadece sevgi alırsa acı çeker; eger o sadece sertlik görürse o zaman da acı çekecektir. Onun her ikisine de ihtiyacı var.”

    Ne güzel, hayatın bize karşı tüm zorlamalarına rağmen içimizdeki yumuşak kadını koruyabiliyor oluşumuz, eksiklik değil ki bu, sadece doğal halimiz. Oysa toplum erkekleşmiş kadınlar yaratmakta ne kadar da usta. Keşke hepimiz Naomi Aldort usulü ebeveynler olabilsek ve bu şekilde büyüyen çocuklar da, hiç sıraya girme zorunlulukları olmadan bu dünyada mutlu mesut yaşayabilseler.
    Erin endişelerinde çok haklı, sen de öylesin tabi 🙂 Birbirinizden öğrenerek yürümeye devam ettiğiniz sürece, aşamayacağınız yol yok. Sevgiyle kalın 🙂

    • Yanıtla
      Ayça Oğuş :

      🙂 tamda burayı kaybetmişim aslında 🙂 iyi gelin Berna Teşekkür ederim ..arkadaşımında bana anlatmak istedi buydu .. çok teşekkür tekrar 🙂

  3. Yanıtla
    Deli Anne :

    ben de karmaşık duygular içindeyim bugün.. insan sarıp sarmalamak isterken evladını yaşam bir şekilde içine alıyor onları, biraz hırpani biraz sert de olsa..

    Dileyelim hep mutlu olsunlar ve senin gülen yüzün gibi gülüp gene gül yüzün gibi ışıldasınlar:)

  4. Yanıtla
    nurhayat :

    Henüz kızım 1,5 yaşında ama ben bu yazıyı okurken gözlerim doldu. Çok etkilendim, çok güzel yazmışınız.

  5. Yanıtla
    Çiğdem :

    Ayçacım,
    Hayırlı uğurlu olsun…Umarım herşey gönlünüzce olur.Gerçekten çok güzel notlar düşmüş,duygalarını çok güzel ifade etmişsin.Erin’e de maaşallah.Gözlerim yaşararak okudum.
    Benim de kızım Anaokuluna gidiyor (2008) bu sene ve ben de aynı duygular içersindeyim ,okurken aa evet bende boyle düşündüm ,evet bende içimden bunları geçiriyorum ya da evet bende böyle gururlanıyorum….Anneler hep aynı değil mi:) Bizim Sabah 8,5 ta okul başlıyor ve akşam 5,5 ta bitiyor.Servisle eve gelmesi 6,5’u buluyor.Eve gelir gelmez üst-baş değişimi,yemek,banyo hoopp hemen uykusu geliyor eee biz ne zaman birlikte vakit geçireceğiz.Korkarım ki artık sadece hafta sonlarımız kaldı beraber geçirebileceğimiz.

  6. Yanıtla
    Damla :

    Ben anne bile değilim ama bu yazıyı okurken ağladım. Ne güzel ve ne zor şey bu annelik. Umarım ben de en az sizin kadar iyi bir anne olmayı başarabilirim.
    Erin’e okul hayatında başarılar diliyorum.

  7. Yanıtla
    ÇokBilmiş :

    Ne çabuk büyüyor bu çocuklar böyle? İnsanın alıp, karnına geri sokası geliyor 🙂
    Mutlu ve başarılı bir eğitim hayatı dilerim Erin’e.

  8. Yanıtla
    benden bizden :

    Çok güzel anlatmışsın Ayça. Çok içten, çok yalın, olduğu gibi. Çok duygulu. Bir gün Bambino da yaşayacak bunları, belki benzer konuşmalar geçecek aramızda. Umarım güzel bir eğitim hayatı olur tüm yavruların.
    Şeker ve paketlenmiş gıda konusunda da katılıyorum, sen bunca zaman koru çocuğunu bunlardan, sonra iyi bir şey yapıyormuş gibi okulun ilk günü çocuğuna şeker versinler! Umarım Erin gibi farkındalığı olan çocuk sayısı artıyordur. Ve bravo Erin’e ve size!

  9. Yanıtla
    aslı :

    ya ayça ben senin erin ile ilgili yazılarını okurken niye ağlıyorum ki hep…benim de bir oğlum olduğu ve seni kendime yakın hissettiğimden mi, muhtemel hissedeceğim şeyleri hissettiğin ve onları bir güzel yazıya döktüğünden mi… gerçi hamile iken yamanın cinsiyetini bilmediğim zamanlarda da okurken ağladığım olmuştur:) bi de hep hayıflanıyorum niye yaman için açtığım blogu bi kaç ay yazıp bıraktım diye. ne güzel anlar bırakıyorsun hem kendine, hem oğluna. neyse size çok güzel ve kolay geçen bir ilk öğretim yılı diliyorum. eğitim lafını sevmediğini bilerek eğitim ve öğretim ikilisini kullnamadım 🙂 sevgiler. aslı.

  10. Yanıtla
    Ashley :

    Hadi hayırlı olsun Erin’cim. Masa’da kurufasulye pilav cacık mı yiyorsun, offf nası canım çekti, annenin bileğindeki friendship braceletin de deseni negzel :)))) 🙄

  11. Yanıtla
    Esra Erol :

    Ayçacım,

    çok güzel yazıyorsun, bayılıyorum, sen mi çok duygusal yazıyorsun, ben mi çok duygulanıyorum anlayamadım.
    SOnuç olarak kendimi kötü hissettim, ben Ayça gibi iyi bir anne değilim galiba diye:) Örnek: şeker yedirmemeyi başarmak. Irmak daha 1 yaşında ama ben onu okul yaşına kadar şekerden koruyabilir miyim emin olamadım doğrusu. Allah oğluşunu sana bağışlasın. Öğretim hayatında başarılar.
    Bir not: bu yazıların facebook sayfama gelmesini istiyorum, help.

    • Yanıtla
      Ayça Oğuş :

      Teşekkür ederim Esra.. yasaklamak yerine zararlarını konuştuk hep şekerin ve biz kendimiz de şeker kullanmayan bir aileyiz evimize zaten giren bir şey değil şeker ve türevleri mümkün olduğunca evden abur cuburları birlikte yaptık ve çevreye karşı da sağlam sinirler oluşturduk 🙂 işe yaradı herhalde kendi almaz ama kurabiye falan görüdüğünde saldırır o ayrı 🙂 yine de ben oradaysam gözüme bakar izin alır yoksam da artık bilemem 🙂 facebook sayfasına gelsin derken ? arkadaş listemde varsan orada yayınlıyorum görüyor olman lazım 🙂

  12. Yanıtla
    buket :

    duygularınızı çok güzel dile getirmişsiniz çok beğenerek ve örnek aldığım bilgilenerek okuduğum yazılarınızdan biri olmuş yine. Erin’e olan yaklaşımlarınız, doğal yaşamınız, her şeyi doğal tüketme çabalarınız ve bunu çok güzel başarmanız beni mest ediyor. Sizin gibi olmayı çok arzulamışımdır fakat iki kızımı da çalışmış olmamın dezavantajı olarak babanneye bırakmış olmamın verdiği tek sıkıntısı işte bu ve ben bunu ne engelleyebiliyorum ne de doğal şeyler tüketmesini sağlayabiliyorum. Bunun nedeni biraz da zamansızlık değil mi? Akşam işten 7’de dönen bir anne hangi ara ne yapabilirki ne kadar pratik olabilirki. offf sustum sustum Yaramı fazla deşmeyeyim yoksa şimdi uzuun bir yazı oluverir. Bence hiç hayıflanmayın çok iyi bir annesiniz bakın sizin gibi olabilmeyi isteyen nice anneler var ne mutlu size 😛

Leave a Reply to oZGe (ozgeninoltasi.com) cevap vermekten vazgeç